Üniversitelerde kayıt dönemi tamamlandı, şimdi hem öğrenciler, hem de öğretim üyeleri derslerin başlaması için gün sayıyor. Yaptıkları çalışmalarla öne çıkan ve oluşturdukları farkındalıkla üniversitelerinin gelişimlerinde önemli roller üstlenen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, İYTE Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden ve Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik ise İzmir'de öne çıkan rektörler oldu. Üç rektör ve üç başarı hikayesi İzmir'den bütün Türkiye'ye yayıldı. Dokuz üniversitesiyle adından üniversiteler kenti olarak söz ettiren İzmir'in başarılı rektörleri, üniversitelerinin yeni döneme hazır olduğunu belirterek, üniversitelerinin akademik başarılarını, projelerini ve çalışmalarını Star Ege için anlattı.
"SEVDİĞİNİZ İŞTE EN İYİSİ OLUN"
2010 yılında İzmir'in 4. devlet üniversitesi olarak eğitim-öğretim hayatına başlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), başarılı çalışmalarıyla kısa zamanda adını Türkiye'nin başarılı üniversiteleri arasına yazdırdı. Diş Hekimliği Fakültesi, Denizcilik Fakültesi, Tıp Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü gibi istihdam anlamında Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu pek alanda öğrenci yetiştiren İKÇÜ'nün öğrenci sayısının ise bu yıl ki kayıtlarla birlikte 2 bini geçmesi bekleniyor. İnsanların başarılı olmalarının yolunun sevdikleri işi yapmalarından geçtiğini ifade eden İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, İKÇÜ'de eğitim almayı düşünen öğrencilere için tavsiyelerde bulunarak, "Bize gelecek öğrenciler kabiliyetleri olan, sevdikleri branşları tercih etsinler. Seçtikleri branşlarda sıradan biri olmaktansa sevdikleri bir branşta en iyisi olmaya gayret göstersinler. Popüler mesleklerden ziyade kendilerini geliştirebilecekleri mesleklere yönelmelerinde fayda var" dedi.
Globalleşen dünyada uluslararasılaşmanın büyük önem taşıdığına değinen Rektör Akhan, bu nedenle mümkün olan tam alanlarda eğitim dilini İngilizce olarak tercih ettiklerini ifade etti. Öğrencilerin üniversitede verilen eğitimi hayat içinde nasıl kullanabileceğini de düşündüklerini belirten Rektör Akhan, üniversitedeki çalışmalarını şu sözlerle anlattı: "Üniversitemizde proje yazımını teşvik etmeye yönelik çalışmalarımız var. Projelerde üreteceğimiz bilgini eğitimde olduğu gibi kullanılabilir olmasına dikkat ediyoruz. İnsanların şu andaki problemlerine yönelik çalışmalara öncelik veriyoruz. Bunun için öğrencilerimizin çalışma imkanlarını zorluyoruz. Bölgenin gelişimine katkıda bulunmak için bölgeye de hizmet vermek zorundayız. Bunu da sağlık alanında hastanelerimizle yapıyoruz. Ayrıca bölgenin sosyal ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımız da var. Üniversite olarak modern dünya üniversitesi konseptinde eğitim araştırma ve hizmet vermek istiyoruz. Yalnızca meslek sahibi değil onları sosyal hayata hazırlamak da hedeflerimiz arasında. Öğrencilere bilgi veriyoruz, araştırmaya yönlendiriyoruz ama yaşama hazırlamak için sosyal faaliyetlerde de bulunmasını sağlıyoruz. Sosyalleşmiş yaşamı seven dünyayı tanıyan insanlar yetiştirmek için gayret ediyoruz. Bizden mezun olan bir öğrenci sosyal ve kültürel olarak da mesleğinin öncüsü olabilmeli"
İKÇÜ'NÜN PROJELERİ
-Sağlık alanında Uluslararası 2 adet AB projesi yürürlükte bulunuyor.
-Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi The International Conference on Water, Energy and Environment (ICWEE) Kuşadası, 2013 - Uluslararası Su-Enerji ve Çevre Konferansı 21-24 Eylül tarihlerinde İzmir'de yapılacak. 20 ülkeden akademisyenin katılacağı ülkemizden bakanlık temsilcileri, yerel yöneticiler birçok akademisyenin katılım sağlayacağı konferanstaki çalışmalar 4 ayrı indeksli dergide özel sayı halinde yayınlanacak. Bu sayıların editörlüğünü de üniversitenin öğretim üyeleri üstlenecek.
-Güneş ve rüzgar enerjisi değerlendirilerek, üniversitenin enerjisini kendisinin üreteceği İZKA projesi de yürürlükte bulunuyor.
-TÜBİTAK 1001 TEYDEB projeleri geliştiriliyor.
-Kalkınma Bakanlığı ile yürütülen Merkezi Araştırma Laboratuarı projesi.
-TÜBİTAK, T.C. Kalkınma Bakanlığı ve Avrupa Birliği olmak üzere tüm üniversite dışı projelere de destek veriliyor.
GEDİZ ULUSLARARASI KİMLİĞİYLE FARK YARATIYOR
İzmir'in genç üniversiteleri arasında yer alan Gediz Üniversitesi aynı zamanda 100 bin metrekareyi aşan kampus alanıyla Ege Bölgesi'nin da en büyük vakıf üniversitesi olarak faaliyet gösteriyor. 5. eğitim dönemine başlamaya hazırlanan üniversitenin kuruluşundan bu yana akademik yapısındaki değişimleri anlatan Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, "Bu süreçte, bir dünya üniversitesi olma; araştıran, sorgulayan, toplumsal sorumluluk sahibi değişim ve dönüşüm liderleri yetiştirme hedefiyle yola çıkan Gediz Üniversitesi'nin eğitim altyapısı ve olanakları da zenginleştirildi. Akademik kadro hem yurtiçinden hem de yurtdışından katılımlarla güçlendirildi. İkinci kampusumuzu Çiğli'de kurma hazırlıklarımızda da sona gelindi. Gediz Üniversitesi'nin farklı kılan yönlerden biri de dünyayı buluşturan uluslararası kimliği. En az 4 yıllık lisans eğitimi için her sene daha çok yabancı öğrenci Gediz'e geliyor. Geçen yıl 52 ülkeden 260 yabancı öğrencimiz vardı. Önümüzdeki eğitim döneminde hem ülke hem de yabancı öğrenci sayısı artacak" dedi.
"Hedefimiz 5 yılda 5 bin öğrenciydi, hedefimizin de üstünde büyüme oranı yakaladık" diyen Rektör Çevik, eğitim hayatına 400 öğrenciyle başlayan Gediz Üniversitesi'nin önümüzdeki dönemde toplam öğrenci sayısının 6 bini bulacağını da söyledi. Gediz Üniversitesi'nin sıradan hedeflerle kurulmadığına da dikkat çeken Prof. Dr. Çevik, "Kuruluşumuzun 2'nci yılında Ege ve Akdeniz'in en çok tercih edilen vakıf üniversitesi olduk, dünya gençliğini buluşturduk, İzmir'in yurtdışından da tercih edilen bir eğitim kenti haline gelmesine önemli katkı sağladık. Gençlerimizden beklentimiz, birer dünya vatandaşı olarak geleceğe hazırlanmaları. Değişime ayak uyduramayanın gelecekte kendine yer bulması ve başarılı olması çok zor. Bu nedenle her anlamda dünyayla entegrasyonlarını sağlamalarını istiyorum" şeklinde konuştu.
İYTE BİR ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ
2013 yılında 2 bin 575 lisans ve 900 lisansüstü öğrencisi bulunan ve bir araştırma üniversitesi olarak ön plana çıkan İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi, geliştirdiği projelerle adından sıkça söz ettiriyor. İYTE'de öğretim üyesi başına 15'ten az öğrenci düştüğünü de söyleyen İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, İYTE'nin uluslar arası platformda otorite sahibi, örnek alınan bir üniversite olması için çalıştıklarını anlattı. Güden, "İYTE Sadece dönemini değil, geleceği de görebilen öğrencilerin geldiği ve mezun olduğu bir üniversite olmalı. Yoğun araştırmaların yapıldığı, yüksek lisans ve doktora eğitimine yönelmiş, yanı başında Teknopark'ın bulunduğu, firmaların araştırma yapmak için başvurduğu, çok sayıda patentin alındığı ve teknolojiyi endüstriye transfer edebilen bir üniversite. Çabamız hep bu yönde. Gelişme eksenlerimizi ise akademik ve eğitim alanında sürekli gelişim, uluslararasılaşma, kampusun fiziksel altyapı ve sosyal ortamının geliştirilmesi ile Teknopark'ın dinamizminin ve bölgeye katkısının sürekli gelişimi olarak özetleyebiliriz" dedi.
ULUSLARARASI TEORİK FİZİK MERKEZİ İYTE'DE ŞUBE AÇACAK
Güden, uluslararası hakemli dergilerde makale üretiminde Türkiye'nin en başarılı üniversitelerinden olan İYTE'nin öğretim üyeleri tarafından TÜBİTAK destekli 68 proje yürütüldüğüne de dikkat çekti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi 2013 sıralamasında İYTE'nin 6. sırada yer aldığını kaydeden Güden, "Bu listenin ilk onunda yer alan İzmir'deki tek üniversiteyiz. Nobel ödüllü bilim insanlarını bünyesinde bulunduran İtalya merkezli Uluslararası Teorik Fizik Merkezi ICTP de, Türkiye ve Avrasya'nın bilimsel faaliyetlerine destek vermek amacıyla İYTE kampusunda bir şube açıyor. Üst düzey bilim insanları, İzmir Üniversiteler Platformunun da desteklediği proje sayesinde Türkiye'ye gelecek ve seminerler, dersler verecekler" diye konuştu.
TEKNOPARK İZMİR İÇİN BÜYÜK AVANTAJ
Ege Bölgesi'nin ilk ve en gelişmiş teknoparkının İYTE kampusunda yer almasının, İzmir'deki tüm üniversiteler ve girişimciler için büyük bir avantaj olduğuna da vurgu yapan Güden, şöyle konuştu: "Öğrencilerimiz, firmaların araştırmalarına katılabiliyor ve firma bünyesinde staj yapabiliyor. Mezuniyet sonrası için iş bağlantısı da sağlayan öğrencilerimiz, aynı zamanda kendi şirketlerini de kurabiliyor. 2 yıl içinde, firma sayısını 70'den 120'ye, çalışan sayısını 347'den 693'e çıkardık. Teknopark şirketlerince yürütülen TÜBİTAK, AB vb. proje sayısı 894'ten bin 618'e, patent sayısı 16'ya yükseldi. İzmir'deki tüm üniversitelerin öğrencilerine açık olan Tekno-Girişim eğitim programları düzenliyoruz. Bu program sayesinde, girişimci gençlere fikirlerini geliştirebilmeleri için 3 yıl süresince eğitim verilecek. Girişimci gençlerin inovatif ürünler yaratmasına zemin hazırlayacak, bölgenin İnovasyon Merkezi'ni Teknopark içinde yapıyoruz; 2014 yılında faaliyete başlayacak. İçinde paydaşlar ofisi, kuluçka merkezi dışında mentorlük, eğitim, danışmanlık, patent, sosyal alanlar gibi girişimcilerin ihtiyaç duyacağı tüm servisleri yerinden alabilecekleri bir yapı. Teknopark ve İZKA desteğiyle yapılan merkezden, sadece İYTE'li öğrenciler değil tüm ülkenin üniversite öğrencileri yararlanabilecek. Yap işlet devret modeli ile büyümeyi sağlıyoruz. Özel sektör buraya 30 milyon TL gibi çok büyük bir yatırım yaptı. Çok sayıda büyük şirket, kendi İnovasyon Merkezi'ni Teknopark içinde kuruyor. IBM İnovasyon Merkezi, TTNet İnovasyon Merkezi bunlardan bazıları"