19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

YKS tercih sonuçları açıklandı!

ÖSYM Başkanı Aygün, YKS yerleştirme sonuçlarının açıklandığını bildirdi. YKS Yerleştirme Raporu'na göre, 838 bin 221 kontenjanın 781 bin 165'ine yerleştirme yapıldı, 57 bin 56'sı boş kaldı.

DHA26 Ağustos 2020 Çarşamba 12:34 - Güncelleme:
YKS tercih sonuçları açıklandı!

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, , Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "6-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında tercihlerini aldığımız 2020-YKS tercih sonuçları açıklanmıştır. Adaylarımız sonuçlarını 'https://sonuc.osym.gov.tr' sayfamızdan ve ÖSYM AİS mobil uygulamamızdan öğrenebilirler. Adaylarımıza ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin yarınları olan değerli gençlerimiz, üniversite hayatına attığınız bu ilk adımda sizlere başarılar diliyorum. Tercihlerine yerleşemeyen gençlerimiz de eminim ki isteklerine azim ve gayretleriyle mutlaka ulaşacaklardır" ifadelerine yer verdi.

YÖK, YKS yerleştirme sonuçları raporunu açıkladı

YÖK'ün hazırladığı 2020 YKS Yerleştirme Sonuçları Raporu yayımlandı. Buna göre, bu yıl YKS'ye başvuran aday sayısı 2 milyon 500 bine yaklaştı. 14 yıl önce 2006'da ÖSYS'ye başvuran aday sayısı 1 milyon 678 bin 383 iken, 2017'de bu sayı 2 milyon 265 bin 844, YKS'nin uygulamaya girdiği 2018'de 2 milyon 381 bin 412, 2019'da 2 milyon 528 bin 31, 2020'de ise 2 milyon 436 bin 958 oldu. 2006 yılı baz alınarak başvuran aday sayıları değerlendirildiğinde, 2017 yılında yüzde 35, 2018'de yüzde 42, 2019'da yüzde 51, 2020'de yüzde 45 oranında aday sayılarında artış yaşandı.

2019 YKS'ye başvuran aday sayısı 2 milyon 528 bin 31 iken bu yıl için başvuran aday sayısı 2 milyon 436 bin 958 oldu. Geçen sene lise son sınıf düzeyinde, YKS'ye 983 bin 701, bu yıl 894 bin 187 aday başvurdu.

Bununla birlikte, YKS'ye başvuran adaylar içinde daha önce bir programa yerleşmiş olan aday sayısı 2018 YKS'de 397 bin 614 iken, 2019-YKS'de 374 bin 795'e, bu yıl ise 335 bin 347'ye geriledi.

Daha önce bir programa yerleşen ve öğrenciliği devam edenlerin tekrar sınava başvuru sayısında "artışın" değil "azalışın" gözlemlenmesi, 2018'de uygulamaya konulan YKS ile yerleşen öğrencilerin önceki yıla göre bulundukları programlardaki memnuniyet oranında bir iyileşme gerçekleştiğini ve bunun bu yıl da devam ettiğini gösterdi. Bu veriler, YÖK'ün rasyonel kontenjan planlamasının başarısını ortaya koydu.

Bu yıl örgün öğretim programlarına 838 bin 221 kontenjan tahsis edildi. 2006 ile 2020 yılları kıyaslandığında yükseköğretime talep (başvuran sayısı) bağlamında 2020 yılı için artış yüzde 45, arz (kontenjan sayısı) bağlamındaki artış yüzde 108 oldu. Bu da Türkiye'de yükseköğretime erişimin artık bir sorun olmaktan çıktığını, yükseköğretime erişimin tatminkar bir düzeye ulaştığını gösterdi.

Önlisans ve lisans programlarında toplam kontenjan, 2006'da 402 bin 155 iken, 2017'de 910 bin 671, 2018'de 839 bin 490, 2019'da 824 bin 694, 2020'de ise 838 bin 221 oldu.

MYO'lardaki doluluk oranlarında yaşanan artış bu sene de güçlü şekilde devam ederken, geçen sene 33 bin 66 olan boş kontenjan sayısı, bu sene de azalışını sürdürerek 30 bin 387 oldu.

Önlisans programlarına 2019'da 343 bin 874 aday yerleşmişken, bu yıl önlisans programlarına yerleşen aday sayısı 349 bin 785 olarak gerçekleşti. Lisans programları için de aynı olumlu tablo söz konusu oldu. 2019'da lisans programlarına yerleşen aday sayısı 409 bin 587 iken bu yıl yerleşen sayısı, 431 bin 380 oldu.

- YERLEŞEN SAYILARINDA ÇOK AÇIK BİR ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ

2019'da örgün öğretim programlarına yerleşen toplam aday sayısı 753 bin 461 iken bu yıl 781 bin 165'e yükseldi. 2020 YKS yerleşme sonuçlarında yerleşen aday sayılarında görülen artış, yapılan kontenjan planlamalarının doğruluğunu bir kez daha teyit etti. 2018, 2019 ve 2020 yılları kıyaslandığında, bu yıl hem lisans hem de önlisans programlarına yerleşen aday sayılarında çok açık bir artış gerçekleşti.

Örgün programlarda 2019 yılı boş kontenjanı 71 bin 233 iken, 2020 yılı boş kontenjanı ise büyük oranda düşerek 57 bin 56 oldu. 2020 yılı kontenjanında bir önceki yıla göre artış olmasına rağmen doluluk oranlarındaki artışın sürmesi, YÖK'ün kontenjan planlamasının artık istikrar kazanan olumlu bir zeminde olduğunu ve rasyonel kontenjan planlamasının en önemli göstergesi oldu.

- TERCİH YAPAN HER 100 ADAYIN 80'İ ÜNİVERSİTELİ OLDU

2019'da tercih yapma hakkı bulunan aday sayısı 1 milyon 761 bin 394, 2020'de ise 1 milyon 745 bin 642 oldu. Tercih yapan aday sayısı geçen sene 1 milyon 113 bin 640 iken bu sene 1 milyon 151 bin 632 olarak gerçekleşti. Bu yıl tercih yapan her 100 adayın 80'i üniversiteli oldu. Gerek bu sonuç, gerekse tercih yapan aday sayısının geçen seneye göre yüksek olması olumlu bir gelişme olarak nitelendirildi.

- YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARINA YERLEŞME SAYILARI VE KONTENJANLAR

2017'de toplam yerleşen sayısı 696 bin 288 iken, yerleşen sayısı YKS'nin ilk senesi olan 2018'de 710 bin 982'ye, ikinci senesi olan 2019'da 753 bin 461'e, üçüncü senesi olan 2020'de ise 781 bin 165'e yükseldi.

Yerleştirme sonuçlarına göre, 2017'de boş kalan kontenjan sayısı 214 bin 383 iken 2018'de bu sayı büyük bir azalma göstererek 128 bin 508 oldu. Bu sayı 2019'da gerileyişini sürdürerek 71 bin 233'e, 2020'de ise daha da gerileyerek 57 bin 56'ya düştü.

- DOLULUK ORANLARI YÜKSELDİ

Program kontenjanlarında yapılan rasyonel planlamalar sonucunda 2017'de yüzde 76,46 olan programlardaki doluluk oranı, 2018'de yüzde 84,69'a, 2019'da yüzde 91,36'ya, 2020'de ise 93,19'a yükseldi. Devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 95,77, vakıf üniversitelerinde ise yüzde 85,75 oldu.

Geçen seneye kıyasla boş kontenjanlarda 14 bin 177, YKS'nin ilk defa uygulandığı yıla göre ise 71 bin 452 azalma sağlandı. Yapılacak "Ek Yerleştirme" ile yükseköğretimde 2020 yılı kontenjan doluluk oranının daha da artması bekleniyor.

Geçen sene, ikinci kez başarıyla uygulanan YKS'nin üçüncü yılında da olumlu sonuçlar verdiği görüldü. 2017'den bu yana doluluk oranları kıyaslandığında doluluk oranının yüzde 95'e yaklaştığı ve boş kontenjanlarda ise önemli düzeyde bir azalma olduğu, bu konuda ciddi bir iyileşme sağlandığı gözlemlendi. Bu sonuç, YÖK'ün kamuoyu önünde yeni sistemin doluluk oranlarına olumlu katkı sağlayacağı yönündeki bilimsel zemine dayalı açıklamalarını ve öngörülerini güçlü bir şekilde doğruladı.

2018'de boş kalan 128 bin 508 toplam kontenjanın 38 bin 822'si önlisans programlarında olurken, bu rakam 2019'da 33 bin 66'ya, bu yıl 30 bin 387'ye düştü. 2018'de 89 bin 686 olan lisans programlarındaki boş kontenjan, 2019'da 38 bin 167'ye, bu yıl ise 26 bin 669'a düştü. Önlisans programlarında azalma görüldüğü gibi lisans programlarında da boş kalan kontenjanların sayısı geçen seneye göre 11 bin 498 azaldı.

- BOŞ KONTENJAN ORANLARI AZALDI

2018'de toplam kontenjanın yüzde 15,3'ü, 2019'da yüzde 8,6'sı boş kalmış iken bu oran, bu yıl yüzde 6,8'e düştü. Bu veri boş kontenjan konusunda çok ciddi bir iyileşmenin olduğunu, artık bu konunun sistemi zorlayan bir problem olmaktan çıktığının göstergesi oldu.

2020'de, 2019'a göre devlet üniversitelerinde, vakıf üniversitelerinde, KKTC üniversitelerinde ve diğer ülke programlardaki her kategoride doluluklar arttı. Bu başarının diğer bir sağlamasının, devlet, vakıf, KKTC'de tüm kategorilerde yerleşen sayısının da artması şeklinde rapora yansıdı. Doluluk artarken, aynı zamanda yerleşme sayısında da artış görüldü.

Boş kontenjan sayılarında devlet, vakıf, KKTC'deki üniversiteler olmak üzere tüm üniversite türlerinde iyileşme görülmekle birlikte, devlet üniversitelerindeki iyileşme oransal olarak dikkat çekici oldu. 2019'da boş kalan kontenjanlarda devlet üniversitelerinin payı yüzde 55,9 iken bu sene bu oran azalarak yüzde 48,8 olarak gerçekleşti. Vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversitelerin 2019'da boş kalan kontenjanlardaki payı yüzde 44,1 iken bu sene bu oran yüzde 51,2 oldu.

İlk yerleştirmelerde; 2019 lisans programlarının toplam doluluk oranı yüzde 91,47 iken 2020'de bu oran yüzde 94,18'e çıktı. Aynı durum önlisans programları için de geçerli oldu, bu yıl önlisans programlarının da doluluk oranı arttı ve yüzde 92 olarak gerçekleşti. Devlet, vakıf, KKTC'deki üniversitelerin hem lisans hem de önlisans programlarındaki yerleşen sayılarında ciddi bir artış görüldü.

YÖK'ün raporunda, taban başarı sıralaması şartı aranan bazı programlarla ilgili bilgilere yer verildi. Buna göre, tıp programlarında geçen yıl toplam 15 bin 398 kontenjanın 15 bin 309'u doldu, dolmayan kontenjanların KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü. 2020'de ise 16 bin 818 kontenjanın 16 bin 771'ine yerleştirme yapıldı.

Hukuk programında 2019 yılında toplam 16 bin 340 kontenjanın 15 bin 721'i dolmuş, 619'u boş kalmıştı. Bu boş kontenjanlar, vakıf ve KKTC üniversitelerindeydi. Bu yıl ise 16 bin 580 olan kontenjanın 15 bin 71'ine yerleştirme yapıldı. Dolmayan 1509 kontenjanın 1051’i vakıf, 380’i KKTC, 78’i ise devlet üniversitelerinde bulunuyor.

Raporda, bu duruma ilişkin, şu ifadelere yer verildi:

"Bu sonuç bu sene hukuk programlarında başarı sıralaması şartının 190 binden 125 bine çekilmesinden kaynaklanmaktadır. Sistemin, kendi içine yedirilen başarı sıralaması şartı ile kontenjanları artık kendisinin ayarlamaya başladığının göstergesidir. Yargı Reformu çerçevesinde başta Adalet Bakanlığımız olmak üzere Barolar Birliği, hukuk fakülteleri ve konunun ilgili bütün taraflarınca başarı sıralaması şartının daha yukarı çekilmesi yönünde görüş ifade edilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da Yükseköğretim Kurulundan bu yönde bir düzenleme yapması talep edilmişti. Kamuoyunun da desteklediği başarı sıralaması şartındaki iyileştirme, kalite açısından girdi esaslı olumlu sonuçlar üretecektir."

Mimarlık programında 2019'daki 8 bin 783 kontenjanın 6 bin 561’i doldu, dolmayan 2 bin 222 kontenjan, sırasıyla vakıf, KKTC ve devlet üniversitelerindeydi. 2020 yılında 8 bin 132 kontenjanın 6 bin 412'si doldu ve dolmayan kontenjanlar 2 bin 222'den 1720'ye geriledi. Boş kontenjanların, 827'si vakıf, 537'si devlet, 307'si KKTC üniversitelerinde yer aldı.

Öğretmenlik programlarında ise 2019'da toplam 42 bin 838 kontenjanın 2 bin 177'si boş kalırken, 2020'de 43 bin 501 kontenjanın 42 bin 592'si doldu ve 909'una yerleştirme yapılamadı.

- MÜHENDİSLİK BÖLÜMLERİNE MESLEK İCRA SINAVI

Raporda, 2019'da başarı sıralaması şartı dolayısıyla mühendislik programlarında 16 bin 930 boş kontenjan kaldığı ve böylece mühendislik eğitimi için yeterli temel bilgisi bulunmayan öğrencilerin buraya girmesinin mümkün olmadığı, 2020'de ise mühendislik programlarında belirlenen kontenjanın 11 bin 904'ünün boş kaldığı belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı:

"Geçen seneki durum üzerine, mühendislik programlarıyla ilgili yapılan analiz ve planlama sonucu bu sene boş kontenjanlarda ciddi oranda düşüş gerçekleşmiştir. Bu iyileşmenin önümüzdeki yıl daha güçlü şekilde gerçekleşmesi için çalışma ve düzenlemeler devam edecektir. Bu iyileşmenin bir plan çerçevesinde ve tedrici olarak gerçekleşmesinde yarar görülmektedir. Mühendislik programlarında 40 soru üzerinden bazı testlerde yüzde 10 ham başarı gösteremeyen öğrencilerin mühendislik fakültesine yerleşmesi ihtimali düşünüldüğünde başarı sıralama şartının ne denli önemli ve anlamlı bir işlevi olduğu da ortaya çıkmaktadır."

Başarı sıralaması şartının önemli ancak sadece bir girdi düzenlemesi olduğu ve bunun başkaca düzenlemelerle de desteklenmesinin gerektiğine işaret edilen raporda, bu yıl yeni nesil mühendislik programlarına da sistemde yer verilmeye başlanması, laboratuvarların değerlendirilmesi, mühendislik eğitimi için asgari şartların güncellenmesi gibi bazı düzenlemelerin devamının gelmesi ve bu programlara ilişkin öğrenci görüşleri ve memnuniyet düzeyinin de YÖK’ün öncelikli konuları arasında olduğu bildirildi.

Raporda, bu programlara ilişkin, "Mühendislik programlarındaki bu durumu, yapılacak girişim ve düzenlemeler ile klasik mühendisliklerin dönüşümü/evrimi ve yeni nesil mühendislikler için bir fırsat olarak değerlendirmek de mümkündür. Bununla birlikte yetkin/yüksek mühendislik için meslek icra sınavının yapılmasının bu programların eğitim ve öğretim düzeyine ve kalitesine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir." ifadelerine yer verildi.

- DİĞER BAŞARI SIRALAMASI ŞARTI VEREN BÖLÜMLER

Bu sene başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlayan diş hekimliği programında 7 bin 913 toplam kontenjanın 267’si boş kaldı. Dolmayan 267 kontenjanın 17'si vakıf, 95'i KKTC üniversitelerinde yer aldı.

İk kez başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlanılan eczacılıkta ise 3 bin 972 toplam kontenjanın 3 bin 925'i doldu. Boş kalan 47 kontenjanın KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü.

YÖK'ün raporunda, başarı sıralaması şartına ilişkin şunlar kaydedildi:

"Yükseköğretimde kaliteyi önceleyen Yeni YÖK'ün katılımcı bir süreç sonucunda sisteme kazandırdığı değerlerden birisi olan başarı sıralaması şartı, amacına uygun işlemektedir. Toplumun bütün kesimlerince kabul gören YÖK'ün bu uygulamasının başarılı bir şekilde işlediğinin göstergesi, bu uygulamanın daha da genişletilmesinin Bakanlıklar, üniversiteler, meslek örgütleri ve diğer paydaşlar tarafından istenmesinden ve bu hususun Kalkınma Planı'na girmiş olmasından da anlaşılmaktadır."

- AÇIK ÖĞRETİM PROGRAMLARI

Örgün öğretimdeki doluluk oranlarına ilişkin olumlu ve parlak tablonun açık öğretim için de geçerli olduğu vurgulanan raporda, 2018'de açık öğretim programlarında doluluk oranının yüzde 73,83, 2019'da yüzde 85,41, bu yıl ise yüzde 91,42 olarak gerçekleştiği belirtildi.

Bu yükselişte açıköğretim programlarına ilişkin uygulanan rasyonel planlamanın yanı sıra bu programlara ilişkin YÖK'ün kalite odaklı kararlarının etkisinin büyük olduğu anlatılan raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Açık öğretim programlarına giriş koşullarının aynı isimli örgün programlardakine benzer hale getirilmesi ve kontenjan sınırlaması şartının konulması, açık öğretim programlarının ölçme değerlendirme sistemine yönelik YÖK tarafından alınan birtakım iyileştirici kararlar, yükseköğretim sistemimizde özellikle kalite odaklı uyguladığımız politikalarla uyumlu bir tablo oluşturmuştur. Önümüzdeki yıllarda bu olumlu yükselişin devam etmesi beklenmektedir. Bu anlamlı iyileşme, 4 sene önce belirlenen plana uygun olarak sürmektedir."

- TEMEL BİLİMLER PROGRAMLARINA YERLEŞME SAYILAR

Rapora göre, biyoloji programındaki 2 bin 79 kontenjana 2 bin 78 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,3’ten yüzde 99,95'e yükseldi.

Fizik programındaki1405 kontenjana 1404 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 95,77'den yüzde 99,93'e ulaştı.

Kimya programındaki 2 bin 254 kontenjana 2 bin 254 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,68'den yüzde 100'ü buldu.

Matematik programındaki 5 bin 298 kontenjana 5 bin 298 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,70'den yüzde 100'e çıktı.

Bu kapsamda, 2019'da temel bilimler programlarına toplam 10 bin 329 öğrenci yerleşirken, 2020'de sayı 11 bin 34 oldu. Programların dördünde de doluluk çok yüksek olmakla birlikte özellikle kimya ve matematik programlarındaki doluluk oranı, en fazla talep gören tıp programıyla yarışır duruma geldi.

Temel bilimlerdeki doluluk oranlarına ilişkin YÖK raporunda, "Ülkemizin bilgi temelli gelişiminin zeminini oluşturan temel bilim programlarına öğrencilerimizin ilgi göstermesi ülkemizin iktisadi kalkınmasına önemli katkılar sunacaktır. Bu programlara ilişkin YÖK’ün başarı bursu uygulaması, bilim dünyası için bir ilk olan YÖK-TEBİP (Temel Bilimlerde Üstün Başarı Sınıfı) gibi projeler bu programların tercih edilme oranlarını artırmıştır. Bu Yeni YÖK'ün üstün değer atfettiği bu programlara yönelik gösterdiği hassas yaklaşımının bir sonucudur. Bu hassasiyet devam edecektir." ifadelerine yer verildi.

- FELSEFE PROGRAMLARI

YÖK Destek bursları kapsamında burs verilen programlar arasına bu yıl felsefe programı da dahil edilmişti.

Felsefe programında 2019'da yerleşen sayısı 2 bin 248, boş kontenjan ise 501 iken, bu yıl yerleşen sayısı 2 bin 594, boş kontenjan ise 28 oldu. Bu kapsamda, 2019 doluluk oranı yüzde 81,69 iken, bu yıl yüzde 98,93 olarak gerçekleşti.

YÖK raporunda bu duruma ilişkin, "Geçen yıla göre düşen kontenjanlara rağmen yerleşen aday sayılarının artması ve boş kontenjanların ciddi oranda azalması YÖK’ün başlattığı girişimin felsefe alanında bir farkındalığın oluştuğunu da göstermektedir. Sadece bilgiye sahip insanlar değil dünya ve hayatı yorumlayabilme kabiliyetine sahip insan gücünün yetiştirilmesi bakımından bu sonuç sevindiricidir. Yükseköğretim Kurulunun bu alanda alacağı tedbir ve vereceği destekler ilerleyen yıllarda da devam edecektir." açıklaması yapıldı.

YÖK Destek Bursları kapsamında desteklenen programlar arasında yer alan su ürünleri mühendisliği programına ise 2019'daki 347 olan kontenjana 201 aday yerleşti. 2020 yılı için ise toplam kontenjan 363, yerleşen aday sayısı 358, boş kontenjan sayısı ise 5 oldu. Artan kontenjana rağmen yerleşen aday sayılarında da artış yaşandığına ve doluluk oranının yüzde 100'e yaklaştığına işaret edilen raporda, "Yükseköğretim Kurulu ülkemizin öncelikli ve stratejik alanları olarak gördüğü ziraat ve su ürünlerine destek vermeye ve farkındalık oluşturmaya devam edecektir." ifadesi kullanıldı.

- YKS'YE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

Raporda, YKS'ye ilişkin şu değerlendirmeler yer aldı:

"Küresel salgın döneminde yükseköğretim sistemleri çok güçlü ülkeler de dahil hemen her sistem çalkantı yaşarken ülkemizde sorunsuz olarak gerçekleştirilen 2020 YKS'nin verilerinin, istikrar içinde bir süreç ile gelişme ve iyileşmeyi göstermesi, YÖK’ün isabetli kararlarına, yükseköğretim sistemimizin sağlamlığına ve üniversitelerimize duyulan güvenin önemli bir göstergesidir. Bu sene olağanüstü şartlarda sınava giren öğrencilerimiz üzerindeki gerginliği azaltmaya yönelik olarak sınav süresini uzatmamızın sonuçlarının olumlu olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca AYT ile puan havuzlarını genişletmiştir. Bu her iki düzenleme sistemsel bir değişiklik olmayıp sadece bu sene sınava giren öğrenciler için geçerlidir."

Türkiye'de kimi zaman basına aksettiği şekilde üniversiteye giriş sisteminin sıklıkla değişmediğine işaret edilen raporda, "10 yıl sonunda, tekrar edilegelen ve doğruymuşçasına sunulan yanlışın aksine, bir defa değişmiştir. Üç yıl önceki bu değişiklik de tekamül yolunda olmuştur. Diğer bir ifadeyle 13 yıllık bir zaman zarfında bir defa sistem değişikliği olmuştur. Sınav sisteminin sık sık değiştiği şeklindeki gerçek dışı ifadelerin kimi sahiplerinin eğitim öğretim adına konuşması ve bir kısmının da akademik unvanlarının bulunması ayrıca düşündürücüdür." ifadeleri kullanıldı.

Raporda, bu sene üçüncü defa uygulanan YKS sisteminin, YÖK'ün kamuoyu önünde öğrencilere ve ilgili tüm paydaşlara yönelik verdiği taahhütlerine uygun şekilde, salgın döneminin en sıcak anlarında öğrenci lehine baraj puanında iyileştirme ve sınavda süreyi uzatma gibi sistemsel olmayan detaydaki iki farklı uygulama hariç, herhangi değişiklik bulunmaksızın gerçekleştiği ifade edildi.

Raporda, ayrıca şu değerlendirmeler yapıldı:

"Sosyal adalet ve fırsat eşitliğini sağlayan, başarıyı önceleyen, sözel ve sayısal okuryazarlığı sorgulayan, ezberciliği değil muhakeme ve analiz kabiliyetini öne çıkaran Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın kurgusundaki sağlamlık popülizmden uzak rasyonel planlamayla olumlu sonuç üretmeye devam etmektedir. Dolululuk oranları devlet üniversiteleri, vakıf üniversiteleri, KKTC'deki üniversitelerde, ayrıca lisans, ön lisans, örgün ve açık öğretim programlarında, yani bütün başlıklarda ve kategorilerde önemli kabul edilecek bir düzeyde artmıştır. Sonuçlar kamuoyu önünde beyan ettiğimiz hedeflere tam olarak uygunluk göstermektedir. YÖK'ün başarısının veya performansının sadece bir sınavla ölçülemeyeceği ve sınav sonuçlarının bu konunun en önemli kriteri olamayacağı açık olmakla birlikte bunun zaman zaman böyle sunulması dolayısıyla, YÖK olarak yaptığımız planlamaların başarılı sonuçlar ürettiğini büyük bir memnuniyetle ifade etmek isteriz."

Bu başarılı sonucun arkasında veriye dayalı bilimsel zeminde sürdürülen büyük gayret ve uzun soluklu çalışma kadar tecrübe birikiminin, liyakat ve ehliyet anlayışının da payının bulunduğu belirtilen raporda, "Yükseköğretimde tecrübenin hiçbir alternatifinin olamayacağı ve karar mekanizmalarında muhakkak yararlanılması icap ettiği bu vesileyle bir defa daha görülmüştür. Bu dönemde üniversitelerin boş kalacağı, başta vakıf üniversitelerinde olmak üzere çok büyük sayıda boş kontenjan oluşacağı yönündeki tahminlerin YÖK'ün tecrübe ve veriye dayalı planlamaları karşısında gerçekleşmediği ortadır." ifadelerine yer verildi.

Yeni YÖK'ün yükseköğretim sistemini bilimsel bir zeminde tecrübeye dayalı olarak tedrici şekilde yeniden yapılandırdığı bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Sistemin pek çok alanındaki iyileştirmeler 5 yıl önce dediğimiz gibi, sistemin bütününde artık hissedilir bir değişimi de beraberinde getirmektedir. YÖK artık başlatmış olduğu yetki devirleri süreci ile günlük rutin işlerden ziyade üst düzey planlama ve projelere, yükseköğretim politikalarına yönelmekte, enerjisini bu istikamette harcamaktadır. Bu olumlu tablodan cesaret alarak Yükseköğretim Kurulu olarak önümüzdeki günlerde kalite ve liyakat odaklı önemli yeni adımlar atmayı planlamaktayız."