2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

5 liralık banknot ve madeni paralarla ilgili iddialara Merkez Bankası'ndan cevap

2,5 liralık madeni paraların çıkacağı ve 5 liralık banknotların kaldırılıp aynı değerde madeni paraların çıkacağı yönündeki iddialara cevap veren Merkez Bankası Başkanı Erkan, darphanenin 100 milyon adet 5 lira hatıra parası bastığını anımsatarak bunların tedavüle verilmesinin 5 liralık banknotların tedavülde kalmasına engel teşkil etmeyeceğini söyledi.

AA2 Kasım 2023 Perşembe 13:07 - Güncelleme:
5 liralık banknot ve madeni paralarla ilgili iddialara Merkez Bankası'ndan cevap

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde yılın son Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında soruları yanıtladı.

Dezenflasyonun, en önemli öncelikleri arasında yer aldığını ve bunun tesisinde mali politikaların para politikalarıyla eş güdümlü bir şekilde gitmesinin de bu durumu desteklediğini dile getiren Erkan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve diğer bakanlar başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın liderliğinde yapılan Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarında gerekli eş güdümün yapıldığını söyledi.

Erkan, "Onların desteği ve eş güdümlü olmadan bu dezenflasyonun en kısa sürede tesisi kolay olmaz. Bir şekilde tesis ederiz ama bunu en az maliyetli, en hızlı şekilde olması eş güdümle olur." diye konuştu.

Bankanın yüzde 5 enflasyon hedefinin hatırlatılması üzerine Erkan, bu hedefin orta vadeli olduğunu ve bunu güçlü bir şekilde tekrarladıklarını vurguladı.

Erkan, "2024'te dezenflasyonu tesis etmek, ardından tek haneye geçmek için hiç durmadan özverili bir şekilde devam edeceğiz. Yüzde 5'i yakınsadık zamanında. Bizim amacımız ülkemizi yüzde 5 hedefine kavuşturmaktır." değerlendirmesini yaptı.

- "DEZENFLASYONA BAŞLAMA ZAMANI MAYISTAN SONRA OLACAK"

Dezenflasyona başlama zamanının mayıstan sonra olacağını ifade eden Erkan, şunları kaydetti:

"Türk lirası mevduatlara geçişlerin hızlanarak devam etmesi, iç talepteki soğumanın devam etmesi, dış ticaret açığındaki iyileşmenin devam etmesi, kurdaki görünüm, rezervlerde süregelen artış... Bunların hepsinin bütünsel etkisiyle ve bizim de attığımız para politikası adımları birikimine etkisiyle enflasyonda hızlı bir iniş bekliyoruz. Bununla birlikte manşet enflasyonda inişi 2024 Mayıs'tan sonra bekliyoruz. Dolayısıyla dezenflasyon Mayıs 2024'ten sonra. Ancak aylık enflasyonun ana eğiliminde yavaş yavaş bu gerilemeyi görmeye başladık. Henüz enflasyonun görünümünde 'belirgin bir iyileşme var' diyecek kadar bir süre geçmedi. Daha bunu söylemek için erken. Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parası sıkılaştırmayı güçlendirmeye devam edeceğiz."

Politika faizindeki artış hızına da değinen Erkan, hazirandaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında oranın yüzde 8,5'ten yüzde 15'e çıkarıldığını, piyasanın beklentisinin ise yüzde 15'in çok üzerinde olduğunu ifade etti.

Makro ihtiyati çerçevenin, bankacılık sektöründe atılan faiz artırımı adımlarının aktarımını sağlayacak durumda olmadığını anlatan Erkan, "Orada daha fazla atılacak bir adım, boşuna atılacak bir adımdı." dedi.

Erkan, şu ifadeleri kullandı:

"Bir yandan makro ihtiyati çerçeveyi sadeleştirme, bir yandan kur korumalı mevduattan (KKM) dolayı ortaya çıkan Türk lirası likiditesini sterilize etme, seçici kredilerle iç talebin dengelenmesi, aynı zamanda da ihracat ve yatırımın desteklenmesi, makul oranda enflasyon, dezenflasyon patikasına girebilecek şekilde bunları faiz artırımlarını destekleyecek şekilde yapmak bizim bütünsel anlayışla betimlemek istediğimiz süreç. Buna da devam edeceğiz."

TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan'ın ön görüşmelere başlamak için kasım ayının ortasında Asya'ya gideceğini bildiren Erkan, kendisinin de akabinde Karahan'a eşlik edeceğini söyledi. Erkan, Asya'daki yatırımcılarla bir araya gelmenin ve Türkiye'nin ekonomik gidişatını onlara anlatmanın kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.

Erkan, ülkeye yönelik yabancı yatırımcı ilgisinde bir değişim görmediğine işaret ederek, Türkiye'nin CDS'lerinin 400'ün altında seyrettiğini dile getirdi. Diğer gelişmekte olan ülkelere göre Türkiye'deki finansman koşullarının daha ılımlı seyrettiğine dikkati çeken Erkan, "Diğer gelişmekte olan ülkelerde ilerleyecek pek hikaye de kalmadı. Şimdi burada büyük bir potansiyel, büyük bir fırsat, büyük bir kapasite var. Dolayısıyla bu ilginin devamının geleceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Aylık enflasyon ve ana eğilimindeki gerilemenin başladığını ve devam edeceğini düşündüklerini belirten Erkan, enflasyonda yüzde 36'lık tahminin gerçekleşmesini sağlayacak birkaç farklı unsur olduğunu ifade etti. Erkan, bu unsurları sıralarken şu değerlendirmede bulundu:

"Türk lirası talebinin güçlenmesi, iç talebin dengelenmesi ve dengeli seyri, kredi piyasasının dengelenmesi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması. Şimdi Türk lirası talebinin güçlendiğini görüyoruz. Türk lirası mevduat payı artıyor, rezervlerimiz güçleniyor, dış ticaret açığı azalıyor. Para politikası adımlarımızla birlikte talep de öncü sinyallere baktığımızda, aylık verilere baktığımızda iç talepte dengelenmeye başladığımızı görüyoruz ve bunun devamını seyretmek aybeay görmek bizim alacağımız kararlar için de çok önemli."

Erkan, para politikasında ciddi sıkılaşmanın olduğunu ve bunun etkilerini görmek için zaman gerektiğini bildirdi.

- "KKM ÇÖZÜLÜYOR VE GİDİŞATTAN MEMNUNUZ"

Erkan, tüketici refahının nasıl sağlanacağına ilişkin soru üzerine, "Toplumun refahı için özverili ve kararlı şekilde dezenflasyonu tesis etmekte kararlıyız. Bu, toplumumuz için yapmamız gereken en büyük hizmet. Bunda da kararlıyız. Gereken adımları, gerektiği zamanda, gereken ölçüde atacağız. Bunlar arasında destek vereceğimiz durum olursa da hazırız." ifadelerini kullandı.

Dolarizasyonla ilgili tedbirlere işaret eden Erkan, düzenlemelerin yürürlüğe girdiği ilk ayda Kur Korumalı Mevduattan (KKM) düşüş 65 milyar lira iken eylül-ekim döneminde 233 milyar lira düşüş görüldüğünü aktardı. Erkan, Türk lirası enstrümanları cazip hale getirip buraya geçişi hızlandırmaya amaçladıklarına işaret ederek, KKM'nin çözüldüğünü ve gidişattan memnun olduklarını anlattı.

Erkan, dijital para çalışmalarına ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Dijital para birinci faz çalışmaları raporunun yıl sonuna kadar yayımlanmasını planlıyoruz. İkinci faz çalışmaları kapsamında da 2024'te hukuki, iktisadi ve güvenlik boyutları ele alınacak. Çevrim dışı ödeme, donanım, cüzdanlar gibi ürünler üzerinde çalışılacak. Üçüncü fazda da dijital Türk lirasının tüm boyutlarıyla etkilerine ilişkin nihai çalışmalar ve hukuki altyapısı tamamlandıktan sonra yaygınlaşma değerlendirilecek. Sadece dijital Türk lirası çıkarmaktan ziyade, buradaki teknolojinin kalitesi ve ihraç edilebilir olması da çok önemli. Hem kendi insan gücümüz hem işbirliklerimizle dinamik ve kaliteli bir teknolojinin oluştuğunu belirtmek isterim."

- "ŞEFFAFLIK" VURGUSU

Haziranda parasal sıkılaştırma sürecini başlattıklarını anımsatan Erkan, "Şu an yaşadığımız sıkılaşmanın birikimli etkilerini ilerleyen zamanlarda göreceğimizden ve bunlar yaşanırken maliyet yönlü şokların bir arada gelmesinin geçişkenliğinden dolayı fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerinde bir bozulma görülmüştür. Bu da bizim para politikası kararlarımızı etkiledi. 2024'te de dezenflasyonun başlaması, başlama zamanı, hızı verdiğimiz tahminler bizim için başarı göstergesidir. Bunda kararlıyız." dedi.

Erkan, ücret artışlarının enflasyona etkisine yönelik soru üzerine, 2024 yılı için hedef enflasyona bağlı olarak maaş zamlarında bir mağduriyet oluşmasını öngörmediklerini bildirdi. Tek amaçlarının ülkenin uzun dönem potansiyelini gerçekleştirmesi için gereken fiyat istikrarını tesis etmek olduğunu vurgulayan Erkan, "Bu süreçte toplumun tüm kesimlerinin bize güvenini hissediyoruz. Bu güvene layık olmak için de kararlı ve özverili şekilde çalışmaya ve sizi süreçle ilgili de en şeffaf şekilde bilgilendirmeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "PORTFÖY ARTIŞLARI JEOPOLİTİK RİSKLERE RAĞMEN DEVAM EDİYOR"

İç talebin dengelenmesi konusunda ilk sinyalleri aldıklarını ancak dengenin ne zaman olacağını söylemenin erken olduğunu belirten Erkan, enflasyonda belirgin iyileşme için süregelen bir dengelenmenin görülmesinin şart olduğunu söyledi.

Sadece ana eğilimleri değil, çeşitli verileri ve makroekonomik göstergeleri takip ettiklerini dile getiren Erkan, "Bunların süregelen bir dezenflasyonist patikaya girip girmediğine kanaat getirip, ona göre adımlarımızı optimal şekilde atmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de örneğin, nakit avanstaki faiz oranları kredi kartı faiz oranlarından daha yüksek. Kredi kartı faiz oranlarını daha düşük tutmaya yöneldik. Hem bu süreçte vatandaşlarımıza destek olabilmek açısından hem de nakit avanstan ziyade ihtiyaç süreçlerine yönlendirebilmek açısından bu tarz desteklemelerde bulunduk. Yapabildiğimiz kadar bu tarz desteklere devam edeceğiz." dedi.

Kur geçişkenliğinin zamana yayılarak azaldığına dikkati çeken Erkan, kur yanında pek çok şokun bir araya geldiğini, petrol fiyatları ve jeopolitik riskler gibi gelişmelerin yaşandığını anlattı. Erkan, bu süreçlerin etkisiyle yüzde 33 olarak öngörülen 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 36'ya yükselttiklerini bildirdi.

- "DOĞRUDAN YATIRIM DA PORTFÖY AKIMLARI DA GELECEKTİR"

Dış kaynak eğilimlerine ilişkin soru üzerine de Erkan, "Portföy yatırımlar ilk 5 ayda eksi bölgeden artı bölgeye geçti. Türk lirasına yatırımlar, portföy akışları da jeopolitik risklere rağmen artarak devam etmekte. Yurt dışı ziyaretlerimizde ya da Sayın Bakan'ın (Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek) yatırımcı toplantılarında amacımız para çekmekten ziyade, ülkemizin potansiyelini yatırımcıyla paylaşabilmek. Amacımız ekonomi, para politikası, makroekonomik görünümü onlarla paylaşmak. Doğrudan yatırım da portföy akımları da gelecektir diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Erkan, Türk lirasına talebin artmasının ve buna yönelik enstrümanların çoğaltılmasının önemine değinerek, şunları kaydetti:

"Mevduat vadelerinin yavaş yavaş da olsa uzuyor olması çok olumlu gelişmeler. Bunları teşvik edecek düzenlemelere devam edeceğiz. Bankalarımıza yük olmadan, sade bir şekilde attığımız adımların üzerinden ilerleyeceğiz. Para politikasına dair yapısal reformlar, menkul kıymetleştirme olabilir, katılım finans üzerinden olabilir, çalışmalarımıza başladık. Potansiyel var, eş güdüm ve zaman gerekir. O nedenle şimdiden bu çalışmalara başladık."

Kredi piyasasında sadeleştirme adımlarının da desteğiyle hızlı bir dengelenme olmasını beklediklerini ifade eden Erkan, "Çünkü biz iç talepteki dengelenmeye yönelik büyüme sınırlarını o şekilde düzenledik ama aynı zamanda da ihracat ve yatırımı destekleyecek şekilde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Beklentilerin, sıkılaşma sürecinin devamıyla birlikte çıpalandığını da göreceğiz. Dezenflasyon sürecine girerken bu da bize çok şey katacaktır. Mayıs 2024'ten sonra dezenflasyon süreci başlayacak. Patikada başarılı olmak hedefimiz. Biz bunda da kararlıyız." diye konuştu.

Kripto piyasalarına yönelik çalışmalara ilişkin soru üzerine Erkan, SPK ile değerlendirmelerin devam ettiğini söyledi.

Erkan, ücret artışlarına ilişkin soruya da "Hassasiyet analizlerine baktığımızda, ücretlerdeki her yüzde 10 artışın enflasyona 1 ila 1,2 puan eklediğini göstermektedir." ifadesini kullandı.

Orta Vadeli Program (OVP) ile uyumlu ilerleme hususunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sözlerinin hatırlatılması üzerine Erkan, "OVP'de diğer bakanlarımızla eş güdümlü olarak varsayımlarımızla onu çerçeveye alarak gidiyoruz. OVP'ye uyumlu bir şekilde varsayımlarımızı yapıyoruz. Orada da Sayın Bakan'ın da bahsettiği gibi enflasyon beklentilerine uyumlu bir şekilde varsayım alarak gittik." değerlendirmesinde bulundu.

- "MEVDUAT FAİZLERİ, 2024 SONU BEKLENTİLERİNİN ÜSTÜNDE"

TCMB Başkanı Erkan, faizlere ilişkin soruları da yanıtladı.

Reel faiz konusunda çeşitli tanımlar yapılabileceğine işaret eden Erkan, "Biz Para Politikası Kurulu (PPK) metinlerinde reel faize atıfta bulunmuyoruz. Çünkü TCMB olarak zaten işimiz pek çok göstergeye bir anda bakıp, süregelen eğilimleri analiz edip, bunları aybeay izleyip enflasyonda belirgin bir iyileşme var mı, yok mu, buna kanaat getirmek. Bu tek bir gösterge haline indirgenemez, indirgenmemeli. Reel faiz kavramları var. Bu 12 ay da konuşulabilir, 2024'ün sonu da konuşulabilir. Şu an mevduat faizleri, 2024 sonu beklentilerinin üzerinde. Dolayısıyla Türk lirasına geçişi görüyorsunuz." diye konuştu.

Enflasyonun aylık seyrinden ana eğilimine, arz-talep dengesinden fiyatlama davranışlarına kadar bir dizi göstergelere bakarak kararlar aldıklarını vurgulayan Erkan, şu ifadeleri kullandı:

"Hem attığımız adımlarla dinamik bir süreç hem de dış dünya açısından dinamik bir süreç. Şu an aybeay verileri izliyoruz. Bir de attığımız adımlar var. Az evvel bahsettim, 700 milyar liranın üstüne, 1 trilyon liranın üstüne çıkacak ilave bir sterilizasyon yaptık."

- "ETKİ ANALİZLERİNİ YAPARAK KARAR VERİYORUZ"

Faiz artırımı ve kredi sınırlamaları adımlarını hatırlatan Erkan "Otomobil kredilerinde eş güdümlü atılan adımlardan dolayı ciddi bir yavaşlama var. Bu da doğrudan ithalata gidiyor ve enflasyonist oluyordu. Dolayısıyla bunları aybeay izleyerek biz teknik, bilime dayalı, etki analizlerine dayalı bütün verileri ele alarak adımların etki analizlerini yaparak karar veriyoruz. Belirgin bir iyileşme şu an görüyor muyuz? Görmüyoruz. Yavaş bir ilerleme. Öncü sinyaller alıyor muyuz? Evet. Çok da sevinçliyiz bunları gördüğümüze, alıyoruz. Programın çalıştığına dair ilk emareler çıkmaya başladı. Bunların süregelmesi bizim için önemli. Atacağımız adımlar buradaki davranışlardan bilgilenerek, etki analizlerine dayanarak olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Merkez bankalarının atacakları adımlar nedeniyle daha muhafazakar büyüdüğüne işaret eden Erkan, şöyle konuştu:

"Enflasyonun seviyesi şu an belli bir eşik değerin üzerinde yüksek seyrettiği için ihracat ve yatırıma destek vermekten yüksünmüyoruz. İhracat ve yatırımı desteklemenin dezenflasyona girme sürecine ters etkide bulunmayacağına kanaat getiriyoruz. Kur Korumalı Mevduatta (KKM) belli bir Türk lirasını piyasaya sürüyoruz. Başka nedenleri de var ancak bu da belirleyici bir nedeni. Sıkılaştırmaya devam edeceğiz."

Erkan, Türk lirası mevduat faizinin yüksek ve cazip olmasının, vatandaşların ve mudilerin enflasyon beklentilerine göre yüksek kalmasının önemli olduğunu belirterek, bunun diğer Türk lirası enstrümanları için de geçerli olacağını, buna da önem vereceklerini anlattı.

Kredi mekanizmasının durduğunda canlandırmanın zaman alacağına dikkati çeken Erkan, şöyle devam etti:

"Ilımlı gitmek ve olumlunun da dengesini iyi ayarlamak dezenflasyona girerken önemli. Önceliklerimize baktığımızda, dezenflasyonu en kısa sürede tesis etmek, aynı zamanda da rezervlerimizi güçlendirmek, bu ikisini bir arada yapmak için attığımız adımların optimal olduğunu düşünüyoruz. Reeskont kredi faizlerinde bir indirim yaptık. Bileşken faizi, politika faizine getirdik. Kademeli gitmeseydik, hem asgari ücretteki düzenlemeler hem de faiz giderlerinden dolayı ihracatçıların ne zaman rekabetçilik hakkında şikayetlerinin başlayacağını da bilemezdik. Kademeli gitmek, risk yönetimi açısından doğru atılmış bir adımdır."

- YENİ MADENİ PARA BASIMI SORULARI

Erkan, 2,5 liralık madeni paraların çıkacağı ve 5 liralık banknotların kaldırılıp aynı değerde madeni paraların çıkacağı yönündeki iddiaları da yanıtladı.

Darphanenin 100 milyon adet 5 lira hatıra parası bastığını anımsatan Erkan, bunların tedavüle verilmesinin 5 liralık banknotların tedavülde kalmasına engel teşkil etmeyeceğini söyledi. Erkan, Yeni Türk Lirasına (YTL) geçiş sürecindeki uygulamaları hatırlatarak, şunları kaydetti:

"1 YTL banknotlar 1 YTL madeni paralarıyla birlikte tedavül edilmiştir. Bu kapsamda 500 TL'lik banknotları da soracak varsa çıkarılması gibi bir zorunlulukta bulunmamaktadır. Son dönemde sıkılaştırıcı para politikalarının etkisiyle emisyon hacmi reel olarak azalmış ve tahminlerin altında kalmıştır. Miktarsal, seçici kredi sıkılaştırmasını faiz artırımlarının aktarımını ve etkisini güçlendiren bütünsel bir parça olarak görüyorum. Para Politikası Kurulu toplantılarımızda aynı zamanda ya hemen öncesinde ya da akabinde makro ihtiyati çerçevede veya Türk lirası mevduata geçiş çerçevesinde eş zamanlı adımlar atıyoruz, o da bütünsel yaklaşımın kanıtıdır."