Butckikh, Gülnar ilçesindeki inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki (NGS) çalışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Nükleer santrallerin, elektrik enerjisi için en güvenli yöntemlerden biri olduğunu söyleyen Butckikh, "Nükleer enerji, karbondioksit emisyonlarını azaltır ve zararlı çevresel faktörlerin insanlara olan etkisini ortadan kaldırır. Diğer enerji kaynaklarında, termik ve hidroelektrik santrallerde bölgenin ekolojisinin tamamen değiştiğini görebiliyoruz. Nükleer santrallerde ise bu durum söz konusu değil." diye konuştu.
Butckikh, Akkuyu NGS'nin güvenli şekilde çalışacağından emin olmak için çok sayıda ek kontrol türleri uyguladıklarını belirtti.
- "İNŞAAT ATIKLARI DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR"
Akkuyu NGS'de çevre hassasiyetinin üst seviye tutulduğunu dile getiren Butckikh, şöyle devam etti:
"Günlük olarak çevresel, jeoteknik ve jeofizik izleme türleri yürütüyoruz. Bunlar, bölgenin ekolojisinin değişmediğini doğrulamak için yapılıyor. Nükleer santralin yapımı sırasında sahaya atıl malzemeler veya bu bölgeye yabancı olan malzemeler getirmiyoruz. Nükleer santralin yapımında kullanılan inşaat malzemeleri sahada hazırlanıyor. Aynı zamanda burada oluşan inşaat atıkları bir depolama alanına atılıp bölgeye zarar vermiyor, geri dönüştürülüyor ve çevre açısından tamamen güvenli hale geliyorlar."
Butckikh, projenin uygulandığı bölgede yaşadıklarını ve buranın temizliğine dikkat ettiklerini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin çevre koruma mevzuatına saygı göstermenin, üstlendikleri yükümlülüklerin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Butckikh, nadir hayvan türlerinin, deniz ve kara hayvanlarının, flora ve faunanın korunması gibi çok sayıda sosyal sorumluluk projesinin yanı sıra sadece kıyıları değil, denizi de içeren çevre temizliği etkinliklerine katıldıklarını anlattı.
- "ATMOSFERİ 18 MİLYON METREKÜP KARBONDİOKSİTTEN KURTARMIŞ OLACAĞIZ"
Nükleer santralin önemine işaret eden Butckikh, şöyle dedi:
"Nükleer santralin çalışması sırasında üretmeyi planladığımız elektrik enerjisi sayesinde atmosferi yılda 18 milyon metreküp karbondioksitten kurtarmış olacağız. Bu, geleceğimizi garanti altına alacak. Eğer şimdi termik, gaz veya kömür santrallerindeki üretimi azaltırsak bu çabalarımızın çevre üzerindeki etkisini yakın gelecekte gerçekten görebileceğiz."
- TÜRKİYE'NİN ELEKTRİK TALEBİNİN YÜZDE 10'UNU KARŞILAYACAK
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı sürdürülen Akkuyu NGS, her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.
Türkiye'nin en büyük yatırımları arasında bulunan santralin, tam kapasite devreye girdiğinde ülkenin elektrik talebinin yüzde 10'unu tek başına karşılayacağı öngörülüyor.
Akkuyu NGS'nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.
Sıfır emisyonla çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye'nin "2053 net sıfır emisyon" hedefine katkı sağlayacak.
Akkuyu NGS'nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.