12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Bakan Muş: Mayıs ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65.5 artış sağladı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, mayıs ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65,5 artışla 16,5 milyar dolara yükseldiğini belirterek, 'Bu değerle tüm yılların en yüksek ikinci mayıs ayı ihracat değerine ulaşmış bulunuyoruz.' dedi.

AA2 Haziran 2021 Çarşamba 12:01 - Güncelleme:
Bakan Muş: Mayıs ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65.5 artış sağladı

Bakan Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Bakanlık Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında mayıs ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

Bu yılın ilk 4 ayında ihracatta görülen güçlü performansın mayıs ayında da devam ettiğini belirten Muş, "GTS verilerine göre mayıs ayı ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 65,5 artışla 16,5 milyar dolara yükselmiştir. Bu değerle tüm yılların en yüksek ikinci mayıs ayı ihracat değerine ulaşmış bulunuyoruz." diye konuştu.

Muş, böylece ilk 5 ayda ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3'lük artışla 85,2 milyar dolar seviyesine taşındığına işaret ederek, "Yıllıklandırılmış ihracat değerimiz ise 193,3 milyar dolar ile bugüne kadar gerçekleşen en yüksek 12 aylık ihracattır." ifadesini kullandı.

Bu yıl, normalleşme adımlarıyla, Orta Vadeli Program'da yer alan 2022 hedefi olan 198 milyar doları da aşarak ihracatı 200 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Muş, şöyle devam etti:

"İthalatımız ise mayıs ayında, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 54 artarak 20,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bir diğer önemli gösterge olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2021 Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 7,8 puan artışla yüzde 82,3'e yükselmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mayıs'ında geçen yılın aynı ayına göre 5,6 puan artışla yüzde 80'e yükseldi. İhracat tutarımız kadar, ihracata yönelen firma sayımızdaki artış da ihracatın tabana yayılması açısından bizleri sevindirmektedir. Beş aylık dönemde ihracat yapan firma sayısı yüzde 12,2 artışla 71 bin 618 olmuştur."

Muş, geçen yılın aynı ayına göre mayıs ayında görülen İtalya'ya yüzde 110'luk, İspanya'ya yüzde 170'lik ve Polonya'ya yüzde 90'lık ihracat artışlarının dikkat çekici olduğunu belirterek, "Mayıs ayında Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğumuz ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,1 artışla 6,8 milyar dolara ulaşırken, söz konusu ülkelere yapmış olduğumuz ihracat toplam ihracatımızın yüzde 41,3'ünü oluşturmuştur." diye konuştu.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, ikili ticarette Türk lirasının payını artırmaya devam ettiklerini dile getiren Muş, "Mayıs ayında Türk lirasıyla ihracat işlemlerimizi gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 179 olurken, Türk lirası ile yapmış olduğumuz dış ticaretin toplamı 13,5 milyar lira düzeyini aşmıştır." dedi.

-"BU BÜYÜME GERÇEK OLAMAZ DİYE HEZEYANLARDA BULUNANLAR VAR"

Bakan Muş, aşılama sürecine bağlı olarak 2021 yılının, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerinin azalıp ekonomilerin tekrar rayına oturacağı bir yıl olmasının beklendiğini ifade ederek, bu yılın özellikle dış ticarete ilişkin öncü göstergeler bakımından küresel ekonomide bir toparlanmaya işaret ettiğini söyledi.

Göstergelerdeki olumlu gidişata rağmen özellikle belirli sektör ve bölgeler bakımından salgının küresel ekonomideki etkisinin bir süre daha devam edeceğini öngördüklerini anlatan Muş, dış ticaret stratejisini belirlerken küresel riskleri çok yakından takip ettiklerini vurguladı.

Türkiye'nin, salgının getirdiği tüm olumsuzluklara rağmen 2020 yılını büyüme ile kapatabilen ender ülkelerden olduğunu kaydeden Muş, şu değerlendirmede bulundu:

"Pazartesi günü açıklanan yüzde 7'lik ilk çeyrek büyüme verileri de ekonomimizin kazandığı ivmeyi açıkça göstermektedir. Net mal ve hizmet ihracatımız, bu büyümeye 1,1 puan katkı vermiştir. Bir diğer ifadeyle, büyümenin yüzde 15,7'sinin net ihracat kaynaklı olduğunu görmekteyiz. Bu durum, ülke ekonomimiz adına sevindirici bir gelişmedir. İhracatımız, büyümemizin önemli bir itici gücü olmuştur. Bu minvalde ekonomimizin gösterdiği güçlü performans memnuniyet vericidir. Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki bu büyüme oranından memnuniyet duymak yerine rahatsızlık duyanlar var. "

Muş, Türkiye'nin salgın koşullarında yüzde 7'lik büyümesini küçümseyenler, bu başarıyı değersiz göstermeye çalışanlar olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Hatta 'Bu büyüme gerçek olamaz' diye hezeyanlarda bulunanlar var. Türkiye'nin elde ettiği her başarıda üzülenlerin, birtakım siyasi saiklerle, akıl ve izan dışı değerlendirmelerini ibretle izliyoruz. Sanki dünyada ölümcül Kovid-19 virüsü yokmuş, sanki Türkiye bu pandemiyle mücadele etmiyormuş gibi değerlendirmeler yaparak Türkiye ekonomisine yönelik haksız birtakım ithamlarda bulunulmaktadır. Ülkede kaos çıksın diye kriz tellallığı yapanların, ülkeye yabancı yatırımcı gelmemesi için uluslararası basına çarşaf çarşaf beyanat verenlerin elbette niyetlerinin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Onların 'bu ülke' diye bir derdi yok. Onların, iş, aş, ticaret, ihracat, yatırım, istihdam diye bir derdi yok. Biz girişimcimizi ve ihracatçımızı destekleyerek ülkemize yatırımcı çekmenin, Türkiye'yi büyütmenin mücadelesini verirken, birileri de 'Battık, bittik, iflas ettik' söylemleriyle Türkiye'yi kötülemekte ve bu mücadeleyi baltalamaktadır. Elbette bu ülkeye bir çivi bile çakmayanların, bu ülke için sorumluluk üstlenmeyenlerin bu tip sorumsuz tavırları hiçbir zaman karşılık bulmayacaktır. Milletimiz bu söylemlere itibar etmeyecektir. Ortada büyüme ile ilgili bir başarı varsa, bu Türkiye'nin topyekun başarısıdır. Bunu herkes içine sindirmelidir."

Büyümenin kaynaklarına bakıldığında gerek tüketim gerek yatırım gerekse net ihracatın katkısının pozitif olduğuna dikkati çeken Muş, "Diğer taraftan, ilk çeyrekte yatırımlardaki yüzde 11,4'lük artışı çok önemsiyoruz. Bilhassa, makine ve teçhizat yatırımlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30,5 oranında artışı memnuniyet vericidir. Ekonomimizdeki yüzde 7'lik büyümenin 2,9 puanı yani büyümenin yüzde 41'i yatırım kaynaklıdır. Yatırımlardaki artış, ekonomimizin istihdam yaratma kapasitesi ve üretimin önümüzdeki dönemde artacağına dair çok önemli bir işarettir." şeklinde konuştu.

Bakan Muş, ihracattaki ivmenin, gerek cari açığın kapanarak ekonominin temellerinin sağlamlaşması gerekse daha fazla üretim ve istihdama dönüşmesi açısından büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, "Bizler, ihracat odaklı ekonomik büyüme modelimizin daha da sağlamlaşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Hükümetimizin kararlı politikaları ve iş dünyamızın başarılı yatırımlarıyla 2021'de ekonomimizdeki yükselişe birlikte şahit olacağımıza inancımız tamdır." dedi.

Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak için kapsamlı bir gündem ile yola devam ettiklerini aktaran Muş, "Pandemi sonrası normalleşmeyi konuşuyoruz ancak tedarik zincirlerinden pazarlamaya kadar iş yapma şekillerimizin yeni dönemde köklü değişimlere uğrayacağı ortadadır." diye konuştu.

Muş, sanal fuar ve ticaret heyetlerinin yanı sıra bireysel e-ticaret üyeliklerini desteklemeye başladıklarını anımsatarak, kolay ihracat platformu ve sanal ticaret akademisi gibi dijital platformları da devreye aldıklarını dile getirdi.

- "EXİMBANK, ASYA ALTYAPI YATIRIM BANKASI İLE 250 MİLYON DOLARLIK KREDİ ANLAŞMASI İMZALADI"

Öte yandan Türk Eximbank'ın 2021'de desteklerini çeşitlendirmeye ve artırmaya devam ettiğine işaret eden Muş, şunları kaydetti:

"Buna göre Eximbank'ın 2021 yılının ilk çeyreğinde ihracatçıya verdiği destek tutarı 6,1 milyar doları kredi, 5,1 milyar doları sigorta olmak üzere bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 11,2 milyar dolara ulaşmıştır. Ayrıca Eximbank, 26 Mayıs'ta Asya Altyapı Yatırım Bankası ile 250 milyon dolar tutarında bir kredi anlaşması imzalamıştır. Bu kredinin en az yüzde 5'i kadın ihracatçılarımız ve kadınların iş gücüne katılımını destekleyen özel sektör firmalarına ayrılmış bulunmaktadır."

Muş, Eximbank'ın Dünya Bankası garantisi altında bankalar konsorsiyumundan 120 milyon avro tutarında kredi sağladığına dikkati çekerek, "Bu kredinin de en az yüzde 10'u kadın ihracatçılarımıza, yüzde 70'i ise KOBİ'lerin kullanımına sunulacaktır."dedi.

- "AB ÜYELİK HEDEFİNİ TÜRKİYE'NİN STANDARTLARINI YÜKSELTMEK İÇİN GEREKLİ BİR ÇIPA OLARAK GÖRÜYORUZ"

Dış ticarette Avrupa, Asya ve Orta Doğu pazarlarına yakınlığı daha etkin kullanmak ve ülkenin üretim ve tedarik konusundaki üstünlüğünü pekiştirmek istediklerini aktaran Muş, "Türkiye'nin önünde AB'ye tam üyelik gibi önemli bir hedef bulunmaktadır. Biz bu hedefi önemsiyoruz. AB üyelik hedefini Türkiye'nin her anlamda standartlarını yükseltmek için gerekli bir çıpa olarak görüyoruz. Her ne kadar AB son dönemlerde Türkiye'ye karşı çifte standartlı yaklaşımları olsa da AB'nin ortaya koyduğu standartları ülkemizin refahının artışı için önemli görüyoruz." diye konuştu.

Muş, Türkiye'nin AB'ye üyelik yolunda kararlı duruşunu sürdürdüğünün altını çizerek, bu tutuma paralel şekilde Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için çalışmaya devam ettiklerini ifade etti.

Gümrük Birliği'nin, ikili ticareti daha üst seviyelere taşımasının yanı sıra hem karşılaşılan sistemsel sorunlara çözüm bulunmasını hem de tercihli ticari ve ekonomik ilişkilerin tarım, hizmetler, kamu alımları ve e-ticaret gibi yeni alanlara genişlemesini sağlayacağını belirten Muş, "Bundan sonra AB ülkelerindeki mevkidaşlarımızla temaslarımı daha da sıklaştıracağım. Benzer şekilde bölgemizdeki diğer ülkelerle de yoğun bir diyalog içerisinde olacağımızı ifade etmek isterim." dedi.

- "SUUDİ ARABİSTAN'IN AYRIMCI UYGULAMALARININ ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIZ"

Son günlerde Kazakistan, Gürcistan, Azerbaycan ve KKTC ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Muş, "Suudi Arabistan tarafından firmalarımıza ve ihraç ürünlerimize yönelik ayrımcı ve kısıtlayıcı uygulamaların ortadan kaldırılması için birtakım girişimlerde bulunacağız. Öte yandan Mısır ile ilişkilerimizin normalleşmesi için çalışmalarımızı devam ettireceğiz." ifadesini kullandı.

Muş, salgının yarattığı kriz ortamının etkisiyle uluslararası şirketler ile onların farklı kıtalarda yer alan tedarikçileri arasındaki yüksek bağımlılık modelinde kırılmalar ortaya çıktığına dikkati çekerek, bu yeni durumun Türkiye için fırsatlar barındırdığını söyledi.

Türkiye'nin küresel üreticilerle ilişkilerini derinleştirmek için adımlar atacaklarını aktaran Muş, hizmet sektörlerinin de uluslararası ticaretin önemli bir bileşeni haline geldiğini anlattı.

Bakan Muş, hizmet sektörünün küresel ticaretteki payını artırmak için hizmet ihracatında da önemli destekler sunduklarını ve bu desteklerden olumlu sonuçlar aldıklarını belirterek, "Sağlık turizmi, eğitim, bilişim başta olmak üzere hizmet sektörlerimizin ihracatını artırmayı hedefliyoruz. Bu ülkenin büyümesinin, gelişmesinin, kalkınmasının ve zenginleşmesinin kuşkusuz ihracattan geçtiğine inanıyorum." dedi.

Muş, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüyen daha müreffeh bir Türkiye hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini bildirdi.