6 Kasım 2025 Perşembe / 16 CemaziyelEvvel 1447

Bakan Şimşek duyurdu! Vergi ve harçta indirim sinyali

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden çıkışın planlandığı gibi sürdüğünü açıkladı. Şimşek, yaptığı sunumda 'Bütçe imkanları doğrultusunda daha düşük zam gündemimizde' derken vergi ve harçlardaki güncellemede yeniden değerleme oranı yerine enflasyon hedeflerinin dikkate alınacağını ifade etti.

AA6 Kasım 2025 Perşembe 10:36 - Güncelleme:
Bakan Şimşek duyurdu! Vergi ve harçta indirim sinyali

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.

Küresel ekonomideki gelişmelere değinerek konuşmasına başlayan Şimşek, küresel konjonktürün Türkiye için daha olumlu seyretmesini beklediklerini vurguladı.

Şimşek, uyguladıkları program sayesinde son 2 yılda önemli kazanımlar elde ettiklerine dikkati çekerek, "Programımızın öncelikli hedeflerinden olan makro finansal istikrarın güçlendirilmesi ve şoklara karşı dayanıklılığımızın artırılmasında önemli mesafe aldık." diye konuştu.

Uluslararası standartlara göre rezerv yeterliliğinin sağlandığına işaret eden Şimşek, 2023 yılı Mayıs ayına göre brüt rezervlerin 87 milyar dolar, swap hariç net rezervlerin 112,6 milyar dolar arttığını dile getirdi.

- "CARİ AÇIĞI ENDİŞE KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKARDIK"

Şimşek, koşullu yükümlülükleri azalttıklarına işaret ederek, "Kur korumalı mevduattan (KKM) çıkışı başarıyla yönetiyoruz. 24 Ekim itibarıyla 171 milyar liraya gerileyen bakiyenin yıl sonunda 5 milyar liranın altına inmesini bekliyoruz. Türk lirası varlıklara duyulan güvenin artmasıyla TL'nin toplam mevduat içindeki payı yüzde 59,8'e ulaştı." dedi.

Programla sağlanan kazanımları kalıcı hale getirmek için makro dengesizlikleri azalttıklarını anlatan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kayda değer iyileşme sağladığımız cari açığı endişe kaynağı olmaktan çıkardık. 2023 yılı ortasında yüzde 5 olan yıllıklandırılmış cari açığın milli gelire oranı 2024'te yüzde 0,8'e geriledi. 2025 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 1,3 olan bu oranın, Orta Vadeli Program döneminde ortalama yüzde 1,2 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmasını öngörüyoruz. Cari dengedeki bu iyileşmeyle birlikte 2023 yılı Haziran ayında milli gelire oranla yüzde 23 olan brüt dış finansman ihtiyacının 2025 sonunda yaklaşık yüzde 17'ye gerileyeceğini öngörüyoruz."

Şimşek, reel sektörün ve bankaların daha uygun koşullarla dış finansmana erişiminin arttığını dile getirerek, "Finansal istikrarımızın güçlenmesiyle ülkemize yönelik risk algısı da iyileşiyor. Program öncesi 700 baz puana kadar yükselen risk primimiz 250 baz puanın altına geriledi. Düşen risk primiyle birlikte kamu ve özel sektörün dış borçlanma maliyetleri önemli ölçüde azaldı." dedi.

- "YAVAŞLASA DA DEZENFLASYON SÜRECİ DEVAM EDİYOR"

Enflasyondaki gelişmelere de değinen Şimşek, şöyle devam etti:

"Dönemsel etkilerle geçici olarak yavaşlasa da dezenflasyon süreci devam ediyor. Yıllık enflasyon, ekimde geçen yılın aynı ayına göre 15,7 puan azalarak yüzde 32,9'a olarak gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde sıkı para politikası, destekleyici maliye politikası, bütçe imkanları dahilinde yönetilen ve yönlendirilen fiyatların hedeflerle uyumlu belirlenmesi ve başta sosyal konut olmak üzere arz yönlü tedbirler ile dezenflasyon sürecinin devam edeceğini öngörüyoruz."

Ayrıca vergi ve harçlardaki güncellemenin yeniden değerleme oranı yerine enflasyon hedeflerini dikkate alarak bütçe imkanları doğrultusunda daha düşük oranda yapılmasının da gündemlerinde olduğunu belirten Şimşek, fiyat istikrarının tesisine yönelik politikaları eş güdüm içinde ve kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini söyledi.

Ekonomik aktivitedeki ılımlı seyrin sürdüğünün altını çizen Şimşek, "2025'te de 2024 yılına benzer ılımlı bir büyüme bekliyoruz. OVP döneminde büyüme patikasının dezenflasyonu desteklemesini öngörüyoruz. İstihdam, program döneminde 1,1 milyon kişi arttı. İş gücüne katılımdaki zayıf seyrin de etkisiyle işsizlik oranı tek haneli seviyesini korudu. Özellikle emek yoğun sektörlerde zayıf seyreden üretimi canlandırmak ve istihdamı korumak amacıyla reel sektöre yönelik desteklerimizi artırarak devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

Şimşek, mali disiplini tesis ettiklerini ve kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizerek, cari fiyatlarla 3,6 trilyon liraya ulaşan deprem harcamalarına rağmen bütçe disiplinini güçlendirdiklerini vurguladı.

- "HARCAMALARDA İSE SIKI DURUŞUMUZU KORUYORUZ"

Bütçedeki gelişmelere değinen Şimşek, bütçe açığının milli gelire oranının 2025'te yüzde 3,6 olarak gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. OVP'de geçen sene yüzde 3,1 olarak öngörülen 2025 bütçe açığına yönelik yukarı yönlü revizyonun temel nedeninin, bazı vergi gelirlerinin beklentilerin altında kalması olduğunu dile getiren Şimşek, "Harcamalarda ise sıkı duruşumuzu koruyoruz ve geçen sene olduğu gibi bu sene de bütçe ödeneklerinin altında bir gerçekleşme bekliyoruz. 2026'da bütçe açığını yüzde 3,5 olarak hedefliyoruz." dedi.

Faiz hariç harcamalarda 2025'e göre 0,7 puanlık artışın söz konusu olduğunu belirten Şimşek, "Sadece sosyal konut programı ve doğum yardımı ödemeleri için ilave kaynak ayırırken, deprem harcamaları dışındaki tüm alanlarda disiplini sürdürüyoruz." diye konuştu. Bakan Şimşek, bütçe açığının milli gelire oranını OVP dönemi sonunda yüzde 3'ün altına indirme hedeflerini koruduklarını dile getirdi.

Kamuda tasarruf ve verimlilik paketiyle harcama disiplinini güçlendirdiklerini anlatan Şimşek, 2024'te hayata geçirdikleri tasarruf tedbirleri izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini güçlü ve kararlı şekilde uyguladıklarını söyledi. "Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi" ile 257 kamu idaresini yakından takip ettiklerini belirten Şimşek, bugüne kadar 1958 harcama biriminde denetim gerçekleştirdiklerini, denetim raporlarını Cumhurbaşkanlığı ve ilgili idarelerle paylaştıklarını dile getirdi.

- "KAMU MALİYESİNE İLİŞKİN ÜÇ ALANDA REFORM TASLAĞIMIZI HAZIRLADIK"

Şimşek, kamu maliyesine ilişkin üç alanda reform taslağını hazırladıklarını dile getirerek, "Kamu İhale Reformu, KİT Yönetişim Reformu ile mahalli idarelerin mevcut mali kurallarının daha işlevsel olmasını sağlayacak reform önerilerimizin Yüce Meclisimize sunulmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Gelir politikasını vergide adalet, vergilemede etkinlik ve kayıt dışılıkla mücadele eksenlerinde oluşturduklarına işaret eden Şimşek, vergide adaleti güçlendirmek için son yıllarda yaptıkları birçok düzenlemeyle sabit gelirli vatandaşların vergi yükünü önemli ölçüde azalttıklarını söyledi.

Şimşek, program döneminde yüksek gelir gruplarına yönelik vergi yükünü artıran düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anımsatarak, yapılan düzenlemelerle ilgili bilgi verdi.

Meclis'te görüşmeleri devam eden kanun teklifinde vergide adaleti artıran, istisnaları azaltan, vergi dışında kalan bazı alanları kapsama alan ve kayıt dışılıkla mücadeleyi güçlendiren düzenlemeler yer aldığını belirten Şimşek, vergi harcamalarını azaltmaya devam ettiklerini söyledi.

- "VERGİ YÜKÜMÜZ ULUSLARARASI KIYASLAMALARA GÖRE YÜKSEK DEĞİL"

Şimşek, vergi istisna ve muafiyetlerin azaltılması amacıyla yaptıkları düzenlemeler çerçevesinde 2025 için yüzde 5,1 olarak hesapladıkları vergi harcamalarının milli gelire oranını 2026'da yüzde 4,7'ye, OVP dönemi sonunda ise yüzde 4,1'e indirmeyi hedeflediklerini ifade etti:

Şimşek, şöyle devam etti:

"Vergiye uyumu güçlendirmek için dijital uygulamalarımızı yaygınlaştırıyoruz. Program döneminde, vergide adaleti güçlendirmek için yaptığımız düzenlemeler ve kayıt dışılığa yönelik aldığımız tedbirlerle 2023'te yüzde 34,5 olan dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payını 2026'da yüzde 38,3'e çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece dolaylı vergilerin payı yüzde 61,7'ye gerileyecektir. 2023'ten itibaren dolaysız vergilerde sağlanacak 3,8 puanlık iyileşme 520 milyar liraya tekabül edecek. Yaygın kanaatin aksine vergi yükümüz uluslararası kıyaslamalara göre yüksek değildir. Ülkemiz ile OECD ve AB ülkeleri vergi yüklerinin aynı tanımda kıyaslanabilmesi için sosyal güvenlik primlerinin ve mahalli idare vergi gelirlerinin de hesaplamalara dahil edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde yapılan hesaplamalara göre ülkemizde genel vergi yükü yüzde 23,5'tir."

Türkiye'nin ortalaması yüzde 33,9 olan OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip 5'inci ülke olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye'de dolaylı vergi yükünün yüzde 10,7, dolaysız vergi yükünün ise yüzde 12,8 seviyesinde olduğunu dile getirdi.

Şimşek, dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasının temel sorun olduğunu belirterek, Türkiye'nin ortalaması yüzde 23,6 olan OECD ülkeleri arasında dolaysız vergilerde en düşük yüke sahip 3'üncü ülke olduğunu söyledi. Vergilemede etkinliği ve denetimi artırdıklarını, kayıt dışılıkla mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini ve mükelleflerin haklarını koruduklarını anlatan Şimşek, hükümetleri döneminde kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin önem verdikleri konuların başında geldiğine dikkati çekti.

- "BU YIL 473 BİN MÜKELLEF İLK KEZ BEYANNAME VERDİ"

Vergi denetiminde amaçlarının ceza kesmek değil, mükellefleri bilgilendirmek, gönüllü uyumu artırmak olduğunu ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:

"Mükellef haklarının korunması amacıyla vergi incelemelerinde uyulacak denetim standartlarına ilişkin çalışmalarımızı tamamladık, önümüzdeki günlerde yayımlayacağız. Kayıt dışıyla mücadelemiz sonuç veriyor. Beyanname sayılarında ve beyan edilen gelirlerde önemli artışlar sağladık. Bu yıl 473 bin mükellef ilk kez beyanname verdi. Ticari, zirai ve serbest meslek kazancı gelir vergisi mükelleflerinin beyanname sayısı 2,7 milyonu aştı ve beyan edilen vergi tutarı yüzde 90 artışla 143,7 milyar liraya ulaştı. Sonuç olarak 2022 yılında 3,8 milyon ve 2023 yılında 4,4 milyon olan gelir vergisi beyanname sayısı, 2024 yılında 5 milyonu aştı. Program döneminde her sene hesaplanan vergi 2 katına çıktı."

ÖNERİLEN VİDEO

Bolu'da mest eden sonbahar görüntüsü

Kapat
Video yükleniyor...