22 Ekim 2025 Çarşamba / 1 CemaziyelEvvel 1447

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan OVP mesajı: Sosyal refahı kalıcı şekilde artıracağız

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Arz yönlü politikalarda sosyal konut diğer bir önceliğimiz. Kiraların aşağıya gelmesi, sosyal adalet açısından, enflasyon gibi birçok bakımdan önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız, yakın gelecekte inşallah çok büyük bir kampanyanın duyurusunu yapmış olacak. 500 bin sosyal konut programı da son derece önemli bir program. Üretimimizi, verimliliğimizi artırarak, rekabetçiliğimizi yükselterek kalıcı şekilde sosyal refahı artırmak, programımızın ana çerçevesi bu.' dedi.

AA22 Ekim 2025 Çarşamba 16:47 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan OVP mesajı: Sosyal refahı kalıcı şekilde artıracağız

"Düzce İş Dünyası Buluşması" programı kapsamında Mutfak Sanatları Merkezi'ne gelen Yılmaz'a, kentte faaliyet gösteren Volta Motor tarafından üretimi yapılan 2 elektrikli otomobil tanıtıldı.

Yılmaz, talep üzerine araçlardan birine imza attı, sonra test sürüşüne katıldı.

Daha sonra toplantıya katılan Yılmaz, illerde iş dünyasıyla her fırsatta bir araya geldiklerini ve istişarelerde bulunduklarını söyledi.

Yılmaz, Orta Vadeli Program'ın bütüncül bir çerçeve olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bir taraftan para politikaları, bir taraftan maliye politikaları, diğer taraftan yapısal dönüşümler, üç ayağı da içeren bütüncül stratejimiz var. Temel amacımız ise enflasyonu aşağıya çekmek, giderek tek haneli rakamlara doğru taşımak, bunu yaparken büyümemizi, istihdamımızı belli bir seviyede devam ettirmek, bir yandan da ülkemizin yaşadığı en büyük deprem afetinin yaralarını sarmak. Nihayetinde de bütün bunları niçin yapıyoruz? İnsan için yapıyoruz, insanımızın, toplumumuzun sosyal refahını kalıcı şekilde artırmak için. Aldatıcı veya geçici değil, kalıcı şekilde. Üretimimizi, verimliliğimizi artırarak, rekabetçiliğimizi yükselterek kalıcı şekilde sosyal refahı artırmak, programımızın ana çerçevesi bu."

Dünyanın zorlu bir dönem, değişim ve dönüşüm yaşadığını, belirsizliklerin çok yükseldiğini, tarife savaşları, jeopolitik gerginliklerin yaşandığını anlatan Yılmaz, "eski dünya"nın geride kaldığını kaydetti.

Yılmaz, yeni bir dünyanın şekillendiğini, bunun da belirsizliği artırdığını belirterek, bu dönemlerde doğru hareket edenlerin dünyanın ekonomik hiyerarşisindeki yerlerini de daha yukarıya taşıyabildiğini ifade etti.

Son 22 yılda dünya ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 3,5 büyüdüğünü, Türkiye ekonomisinin ise yüzde 5,4 büyüme kaydettiğini aktaran Yılmaz, "Yani dünya ekonomisine göre her yıl 1,9 puan daha yüksek büyüme kaydetmişiz. Bu 1 yıl için çok önemli değil diyebilirsiniz ama 22 yıl boyunca, her yıl, her yıl, her yıl bunu gerçekleştirmek kolay bir iş değil ve çok önemli. Bugün Türkiye ekonomisi, geçen yılki rakamlarla dünyanın nominal dolar bazında 17'nci ülkesi. Satın alma gücüne göre 12'inci büyük ekonomiyiz." dedi.

"TÜRKİYE İYİ BİR YOLDA"

Yılmaz, IMF'nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu yayınladığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"2025'e ilişkin tahminlerin gerçekleşmesi halinde dünyanın nominal dolar bazında 16'ncı büyük ekonomisi olacağız. Satın alma gücü paritesine göre de 11'inci büyük ekonomisi konumuna yükseleceğiz. Avrupa'nın da dördüncü büyük ekonomisi olacağız, İtalya'yı, satın alma gücü paritesine göre geride bırakacağız, öyle görünüyor. Türkiye bu anlamda iyi bir yolda. Bu yıl toplam ekonomik büyüklüğümüzün 1,5 trilyon doları, kişi başına gelirimizin 17 bin doları aşmasını bekliyoruz. İhracatımızın 273,8 milyar dolara ulaşmasını, turizm gelirlerimizin 64 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz."

Cari açıkta ciddi iyileştirme sağladıklarını, geçen yıl cari açığı 10 milyar dolara kadar düşürdüklerini anımsatan Yılmaz, "(Cari açık) Milli gelirin yüzde 0,8'ine geldi. Bu sene tahminlerimize göre 1,4 civarında bitireceğiz. 2028'lerde de 1,3 civarında, yani çok yönetilebilir bir seviyede kalmaya devam edecek. Bu önemli çünkü cari açık büyüyünce bu başka şeylere yol açıyor. Döviz ihtiyacınız, dış borçlanma ihtiyacınız artıyor. Bu da finansal istikrarınızı bozmuş oluyor. Cari açık düştükçe dış borç ihtiyacınız düşüyor. Riskleriniz azaldıkça da dış borçlanma maliyetleriniz düşmüş oluyor." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 2005'te 19,4 milyon olan istihdam sayısının bugün 32,6 milyona yükseldiğini, işsizliğin uzun süredir tek hanelerde devam ettiğini ve bunu korumak istediklerini dile getirerek, yeni çalışma modellerini de sisteme entegre edip atıl iş gücünü daha fazla piyasaya kazandırmak istediklerini anlattı.

Bütçede disiplinli gittiklerini belirten Yılmaz, son 3 yılda 90 milyar dolar deprem yükü olduğu halde bütçeyi belli bir seviyede tutmayı başardıklarını kaydetti.

"TL'YE OLAN GÜVEN ARTMIŞ DURUMDA"

Yılmaz, Merkez Bankası rezervinin son dönemde 189,7 milyar dolara kadar yükseldiğini, bunun ekonomiyi dış şoklara karşı dayanıklı hale getirdiğini söyledi.

Kur korumalı mevduatı artık sonlandırdıklarını söyleyebileceğini, çok az kaldığını ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TL'ye olan güven artmış durumda. Mevduatlarımızda TL'nin payı yükselmiş durumda, yüzde 60'lara yakın, döviz, dolar mevduatının payı gerilemiş durumda. Bunlar da sağlıklı gelişmeler. En önemli meselemiz olan enflasyon konusunda da bir gelişme süreci içindeyiz. Geçen yıldan bu yıla 40 puan civarında bir düşüş var, geçen yılın ortalarından bugünlere. Bu yıl sonu inşallah Merkez Bankamızın hedef aralığı içinde bir enflasyon olmasını ümit ediyoruz. 30'un altında biliyorsunuz Merkez Bankamızın hedef aralığı. Bir miktar sapma, her zaman kontrol dışı birtakım şeyler olabilir. Son dönemde biraz gıda fiyatları doğrusu hem kuraklık hem don sebebiyle beklentilerin üstünde. Kirada biraz yapışkanlık devam ediyor. Bir düşüş olmakla birlikte henüz tam arzu ettiğimiz noktada değiliz. Özellikle bunların etkisi var. Yoksa mal enflasyonu yüzde 30'un altına çoktan gelmiş durumda. Temel mallarda yüzde 20'nin altına da gelmiş durumdayız. Ama bazı kalemler yukarı çekiyor. Oralarda da sadece para politikasıyla değil, arz yönlü politikalarla da enflasyonla mücadele etmeye kararlıyız."

Yılmaz, gıdayı önceliklendirdiklerini vurgulayarak, nitelikli gıda projelerini Merkez Bankasının uzun vadeli düşük faizli kredi imkanlarına dahil ettiklerini kaydetti.

Gıdada çok yönlü tedbirleri hayata geçirdiklerini, arz konusunu daha yüksek seviyelere çıkarmaları gerektiğini belirten Yılmaz, "Arz yönlü politikalarda sosyal konut diğer bir önceliğimiz. Kiraların aşağıya gelmesi, sosyal adalet açısından, enflasyon gibi birçok bakımdan önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız, yakın gelecekte inşallah çok büyük bir kampanyanın duyurusunu yapmış olacak. 500 bin sosyal konut programı bu da son derece önemli bir program." diye konuştu.

Yenilenebilir enerji konusunda kanun çıkardıklarını, bürokratik süreçleri kısaltmaya çalıştıklarını ifade eden Yılmaz, bir taraftan nükleere yatırım yaparken, diğer taraftan kendi petrol, doğal gazlarını artırma çabasında olduklarını kaydetti.

Yılmaz, enerjide bağımsızlığı artırdıkça cari açığın da düştüğüne, makro istikrarın da güçlendiğini anlattı.

"İŞ DÜNYAMIZIN YANINDAYIZ"

Mesleki ve uygulamalı eğitime, yeni teknolojilerin gerektirdiği becerilere daha fazla yatırım yapmaya çaba gösterdiklerini aktaran Yılmaz, hem arz yönlü politikalarla hem diğer tedbirlerle yola devam ettiklerini söyledi.

Yılmaz, reformların ve yapısal dönüşümlerin önemine işaret ederek, bu alanda da çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Düzce'de gerçekleştirilen proje ve yatırımlardan bahseden Yılmaz, sanayisiyle, turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle çok sektörlü il olan Düzce'yle ve üretim gücünü oluşturan iş dünyasıyla iftihar ettiklerini söyledi.

Yılmaz, Düzce'de yerel yönetim ve diğer paydaşlar arasında uyum bulunduğunu ifade ederek, "Sanayide artık üretim ölçeği belirli seviyeye geldi. Bundan sonrası derinleşme, katma değeri yükseltme, üretimin teknolojik seviyesini yükseltme, üst orta ve yüksek teknolojiye doğru dönüşüm sağlama diye düşünüyorum. Burada sizleri dinleyeceğiz. Yerel kalkınma hamlesini başlattık. Yeni teşvik sistemimizi ilan ettik. Burada da artık her il için yerel kalkınma başlığı altında belli konular ortaya konulmuş durumda." diye konuştu.

Üretim açısından şehirlerin birbirine benzemesini istemediklerini belirten Yılmaz, uzmanlaşma ve çeşitli alanlarda kümelenmelerle rekabet gücünün artacağını kaydetti.

Yılmaz, iş dünyasının yanında olduklarının altını çizerek, "Özellikle sorunlarına, sıkıntılarına elimizdeki tüm imkanlarımızla duyarlı olduğumuzu belirtmek istiyorum." dedi.

Programa Düzce Valisi Selçuk Aslan, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erdoğan Bıyık, AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu ve iş insanları katıldı.

  • cevdet yılmaz
  • cumhurbaşkanı yardımcısı
  • düzce
  • iş dünyası

ÖNERİLEN VİDEO

Hisar'dan kritik atış! MSB o anları paylaştı

Kapat
Video yükleniyor...