Dr. Salt, dünyaya ‘altın suyu’ içirecek

Sağlıklı yaşam için önemli olan ve Avrupa’nın ‘altın suyu’ adını verdiği sıvı tuz, artık Türkiye’de üretilip, Avrupa ve Asya pazarlarına ihraç edilecek. Türk girişimci Mahmut Küçükdoğan tarafından yerli kaynaklardan elde edilen rafine edilmemiş doğal tuza Asya ve Batı Avrupa ülkelerinden yoğun talep yağıyor. Çorum’da tamamen doğal kaynaktan çıkarak üretilen sıvı tuzla Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Güney Kore’ye 5 milyon dolarlık ihracat hedefleniyor. ‘Vücudun anahtarı tuzdur’ diyerek sıvı tuzu dünya gündemine getirmeye çalışan Mahmut Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Küçükdoğan, rafine edilmemiş doğal tuzu 8 ay önce Türkiye’de üretmeye başladıklarını vurgularken “Dünyanın dört bir yanında yoğun talep almaya başladık” dedi.

40 yıl önce bulsaydı!

Dünyada ilk örneklerinin Japonya ve İspanya’da olduğunu, orada da bu ürünlerin yeni kullanılmaya başlandığını kaydeden Küçükdoğan “Vücudun ihtiyacı olan tuz, rafine edilmemiş sıvı tuzdur. Biz de bu bilinçle halkımızın bir ihtiyacını karşılamak için yola çıktık. Dünyanın farklı ülkelerinde büyük talep almaya başladık. G. Kore ile satış imzalamanın eşiğindeyiz. Avrupa ülkelerine ilk aşamada 5 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz. Avrupa bizim için en önemli market” dedi. Beş yıl içinde dünyanın sıvı tuzu hayatına sokacağından emin olan Küçükdoğan “Eğer bunu 40 yıl önce bulsaydım, dünyadaki herkes şimdi bu tuzu kullanırdı” diye konuştu.

50 Ê ile hayat sigortası

Çorum’da bulunan tesislerde 150 ml’lik tuzluk, 750 ml’lik cam şişe ve otel, restoran gibi toplu tüketime yönelik olarak 5 litrelik pratik musluklu paketlerde üretilen sıvı tuz Dr. Salt markasıyla piyasaya sunuluyor. Dört kişilik bir ailenin yıllık 50 TL civarında parayı sıvı tuz için harcayabileceğini söyleyen Küçükdoğan “50 TL’yi hayat sigortası gibi düşünmek lazım” dedi.

Zararlı imajını yıkacak

Küçükdoğan, Dr. Salt’ın, rafine tuzların yol açtığı ‘sağlığa zararlı’ imajını yıkacağını ifade ederek, “Dr. Salt sağlığa zararlı olmak bir yana sağlıklı kalabilmek için mutlaka tüketilmesi gereken bir ürün. Bildiğimiz rafine tuzlar sağlığımızı tehdit ederken doğal sıvı tuz ise sağlıklı yaşam için vazgeçilmez. ABD’de rafine edilmiş tuzların üzerinde ‘No Salt’ (tuz değil) yazıyor. Bizde ise tuz diye satılıyor. Bir ürün rafine oluyorsa, jelatine giriyorsa tüketmekten kaçınmalıyız” dedi.

Tuzunu cebinde taşıyor

Tuzun insan sağlığının vazgeçilmez unsuru olduğunu söyleyen, 1950’den bu yana tuzun rafine edilmeye başlandığı ve içindeki faydalı unsurların kaybolduğunu vurgulayan Mahmut Küçükdoğan, her yere cebinde taşıdığı tuzlukla gittiğini söyledi. Küçükdoğan “Doğal, rafine edilmemiş sıvı tuzu keşfettikten sonra artık cebimde tuzluk olmadan dışarı çıkmıyorum. Dışarıda yemek yemeye gittiğimde tuzum yanımda” diye konuştu. Küçükdoğan ayrıca, İstanbul’un bazı ünlü lokantalarının sıvı tuzu kullanmaya başladığını kaydetti.

Hücrelerinizi ağlatmayın

Tuz konusunda toplumda bir kafa karışıklığı yaşandığını hatırlatan Küçükdoğan, sağlık için vazgeçilmez olan tuzun aynı zamanda birçok hastalığın da sebebi olduğu açıklayıp, ancak bunun doğal tuz olması gerektiğini belirtiyor. İnsan vücudunun yüzde 70-75’inin su olduğunu, hücrelerin içerisine su girebilmesi için vücutta tuz olması gerektiğini belirten Küçükdoğan “İnsan vücudunda doğal tuz yoksa hücreler yeteri kadar su alamıyor. Aç kalan, susuz kalan çocuk ne yapar? Ağlar. Hücre de ağlıyor. Hücrenin ağlaması demek, vücutta sıkıntı var demektir. Ağlamayı susturmak için tuz lazım” dedi.