Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarım puanlık faiz indirimini yeterli bulmadığını belirterek, “Görünen o ki mesajlardan nasibini almamış” diye eleştirdiği Merkez Bankası’na sanayicilerden sonra bir çağrıda bankacılardan geldi. Faiz indirimlerinin sürmesini beklediklerini söyleyen bankacılar, önümüzdeki dönemde enflasyonda olumsuz bir gelişme olmaması halinde faiz indirimlerinde ‘daha cesur’ olunabileceğini belirttiler. Bankaların üst kuruluşu Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) sektöre yönelik hedeflerinin açıklandığı basın toplantısına katılan banka genel müdürleri, TCMB’nin faiz indirimini ve beklentilerini de değerlendirdi.
Hüseyin Aydın: Takipteki kredi oranı da düşer
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, faizlerin aşağı yönlü olmasının bankaların lehine olduğunu belirterek “Biz en çok parayı büyümenin olduğu, faizlerin aşağıda olduğu dönemlerde kazanıyoruz” dedi. Faizlerin daha düşük olmasının takibe dönüşen kredi oranını da aşağı çekeceğini kaydeden Aydın “2015 yılını daha iyi bir yıl olarak görüyoruz. Faizlerin aşağı yönlü olacağını düşünüyoruz” dedi.
Adnan Bali: Artırmadaki kararlılık düşürürken de olmalı
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, önümüzdeki dönem için “Faizde yaratılabilecek alanın kullanılmasında da cesur olmak lazım” dedi. Bali “Cesur olunması demek şu: Nasıl faizi yukarı çıkarmak konusunda bazı emareler gördüğümüzde onunla ilgili tedbirleri almakta yeterli kararlılığı gösteriyorsak; yılın ilk altı ayı içinde petrol, gıda kaynaklı olumlu etkilere, kurdan bunları nötralize edecek olumsuz bir etki gelmezse, oluşabilecek alanı yine proaktif olarak kullanabilme kararlılığı olmalı diyorum” dedi. Bali, önümüzdeki dönemde dış talepten büyümeye yeterli katkı gelmemesi durumunda faiz indirimleri yoluyla iç talebin ivmelendirilebileceğini söyledi.
Ümit Leblebici: MB’nin bağımsızlığı tehdit altında değil
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, faiz indirimlerinin devamının geleceğini düşündüğünü belirterek, şunları söyledi: “Biraz kontrollü gitmek gerekiyor muydu, onu TCMB bilebilir. Ama trendin aşağı gelmesi zaten piyasaların da ona göre fiyatlama yapmasını sağlıyor. İkinci yarıda bu herhalde daha hızlanarak devam eder. Ben TCMB’nin bağımsızlığının tehdit altında olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın her tarafında merkez bankaları hakkında konuşulur. Benzer baskılar Amerikan Merkez Bankası’nda da Avrupa Merkez Bankası’nda da olur. Sonuçta Merkez Bankası kendi yasal çerçevesi içinde kendi kararını veriyor ve devam ettiriyor.”
Katılım bankalarının payı kamuyla %20’ye çıkar
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kamu bankalarının kuracağı üç yeni banka ile katılım bankacılığı sektöründe payının yüzde 5.3’ten yüzde 20’ye çıkmasını beklediklerini belirtti. Aydın, Vakıfbank ve Halkbank’ın da katılım bankası kurma çalışmalarının devam ettiğini kaydederek, “Katılım bankalarının Türkiye’de toplam aktiflerdeki payı yüzde 5.3. Biz burada yüzde 20’lere kadar bir pay elde edilebileceğini bekliyoruz. Ama bu bir süreç meselesi” diye konuştu.
Türkiye’nin İslami bankacılıktan aldığı payın yüzde 3 olduğunu söyleyen Aydın “Türkiye’nin bu payı koruması için bile katılım bankacılığının aktif anlamında yüzde 30’luk bir büyüme elde etmesi lazım. Şu anda bizim katılım bankalarının büyümesi yüzde 20 civarında. Demek ki bu büyümenin artması ve ivmelenmesi için yeni oyunculara ihtiyaç var” dedi ve ekledi: “Bu oyunculardan biri de Ziraat Bankası olacak. Mayıs ayı itibari ile Ziraat’in kuracağı katılım bankasının faaliyete geçmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bu sene 20 şube açabiliriz.”
Kârda yüzde 8, aktiflerde yüzde 14.6 büyüme bekleniyor
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 2015 yılında büyümede hızlanma, enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşün desteğiyle sektörün net kârında yüzde 8, aktiflerinde yüzde 14.6 büyüme öngörüyor. TBB Başkanı Hüseyin Aydın, ekonomi yönetimi, BDDK ve TCMB’nin bankacılık sektörü ile ilgili aldığı önlemlerin etkili olduğunu ve beklenen sonuçların alındığını ifade etti. Bankalar üzerinde çok ağır yükler olduğunu kaydeden Aydın, “Bu yükler, kredi maliyetlerini artırıyor, büyümeyi yavaşlatıyor. Üretim yatırım ve ihracatı özendirecek düzenleme ve uygulamalara ihtiyaç var. Bu doğrultuda üretimi yatırımı ve ihracatı kredilendirirken bu kredilere yönelik aracılık yüklerinin hafifletilmesinin büyümeye ekstra katkı yapacağına inanıyoruz” diye konuştu.