16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Tarihte benzeri görülmemiş bir şok! Enerji piyasalarında kara pazartesi

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının ekonomileri doğrudan tehdit ederken, ABD'de enerji piyasası tarihte benzeri görülmemiş bir şok yaşadı. Batı Teksas tipi ABD petrolünün mayıs ayı vadeli fiyatı tarihte ilk defa 0 doların altına inerek, varil başına 17 dolar 85 sentten başladığı günü eksi 37 dolar 63 sentten tamamladı.

21 Nisan 2020 Salı 14:44 - Güncelleme:
Tarihte benzeri görülmemiş bir şok! Enerji piyasalarında kara pazartesi

COVID-19 virüsünden kaynaklanan salgın, tıbbi bir mesele olduğu kadar ekonomileri de doğrudan tehdit eden bir boyut kazanırken, 20 Nisan Pazartesi günü Amerika Birleşik Devletleri’nde istihdam piyasası ile beraber enerji piyasası da tarihte benzeri görülmemiş bir şok yaşadı.

Çarpıcı 'petrol' çıkışı: Kıyamet senaryosu yazmaya gerek yok

TRT Haber'den Mehmet Kancı'nın haberine göre, Batı Teksas ham petrolü varil başına 17 dolar 85 sentten başladığı günü eksi 37 dolar 63 sentten tamamladı. Mayıs ayında teslim edilecek ham petrol için geçerli olan bu fiyat bir bakıma “kara altın” üreticilerini, petrol satın alana üste para verecek bir duruma getirdi. Piyasalar bu durumu anlamlandırma gayreti içerisine girdi ancak daha önce benzerine rastlanmamış bu gidişatın nereye varacağı, nasıl bir seyir izleyeceği cevapsız kaldı.

ANALİZCİLER DE ANALİZ EDEMİYOR

Batı Teksas ham petrolünün varil fiyatının eksiye düşmesinin etkileri ABD ile sınırlı kalmadı. Rusya’nın Ural petrolü de aynı saatlerde varil başına eksi 2 dolar seviyesine indi. Kanada’daki enerji şirketleri çıkaracakları petrolün depolama maliyetlerinin, satış fiyatı ile karşılanamayacağı gerekçesiyle petrol çıkarma sahalarını geçici süre ile kapatma kararı aldı. Bu yalnızca Kanada’da yaklaşık 530 bin istihdamın belirsiz bir süre için tehlikeye girmesi anlamına geliyor.

Dünyanın son yüzyılına damgasını vuran petrol sahalarına hakim olma hedefli kanlı savaşlarından neredeyse bir gecede bir varildeki 159 litre petrolün su kadar değerinin olmadığı saatlere gelindi. Ancak bu karanlık günün yaklaştığı neredeyse 6 aydır belliydi. COVID-19 virüsü insanlara olduğu gibi enerji piyasalarına da bulaşarak bu süreci anormal bir şekilde hızlandırdı.

BURAYA NASIL GELİNDİ?

2019 yılının son çeyreğinde küresel ekonomideki yavaşlama Çin Halk Cumhuriyeti gibi Ortadoğu petrolünün bir numaralı müşterisi olan bir kaynağın büyüme hızını yüzde 6’ya geriletirken, küresel petrol talebini de kayda değer ölçüde azaltıyordu. Çin’deki bu talep düşüşü yalnızca Batı Teksas ya da Ural petrollerini değil Brent ham petrolünü de vurdu. Petrolün varil fiyatı 50 dolarlardan 35 dolar seviyesine indi. Suudi Arabistan önderliğindeki Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC’in Rusya ve Meksika gibi diğer petrol üreten ülkeleri yanına alarak arzı kısma yoluyla fiyatları yükseltme girişimleri sonuç vermedi. Rusya, 2019’un son çeyreğinden 2020’nin Şubat ayına kadar geçen süreçte ABD’nin kaya gazı petrolü ile fiyat kırarak kendisini ekonomik olarak çökertme amacını güttüğüne kanaat getirdi.

Dünyanın iki büyük petrol üreticisinden biri olan Rusya, OPEC ile yaptığı arz kısıtlaması anlaşmasına son vererek en azından sürümden kazanma yoluna gitmeye karar verdi. Rusya ile Suudi Arabistan arasında ipleri koparan görüşme 6 Mart 2020 Cuma günü Viyana’daki OPEC Genel Merkezinde gerçekleşti. Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak ile Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman arasındaki görüşmede, Kremlin’in mart ayı sonunda üretim kotasını kısıtlayan anlaşmadan çekilme yönündeki kararı iletildi. 5 saatlik görüşmede Suudi Arabistan tarafının Rusya’yı ikna çabaları sonuçsuz kaldı, 3 yıllık iş birliği son buldu. Bu kararda, COVID-19 salgını nedeniyle başta Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklı olmak üzere endüstriyel üretim ile havayolu trafiğinin ne ölçüde akamete uğrayacağının Rusya tarafından öngörülememiş olması önemli rol oynadı. Rusya’nın hatasını anlaması kısa sürdü. 13 Nisan’da Rusya ve diğer petrol üreticileri ile sağlanan uzlaşmasıyla OPEC tarihinin en büyük üretim kesintisi kararı alındı. 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere günlük petrol üretimi 9 milyon 700 bin varil azaltılacak. Peki bu miktar, 25 dolar seviyesinin de altını gören Brent ham petrolünü ve petrol ihraç eden ülkelerin ekonomilerini kurtarmaya yetecek mi? Kimi analistler için bu kesinti bile yeterli olmayacak.

PETROLDE ÇIKMAZ SOKAK

Gündemlerindeki savunma alanındaki tehditlerin üzerine küresel salgın tehdidinin de eklenmesiyle bütçeleri açık veren petrol üreticisi ülkeler için tehlike büyüyor. Rusya ve Suudi Arabistan’ın bütçelerini dengede tutabilmeleri için petrolün varil fiyatı için öngördükleri miktar 80 dolardı. Birleşik Arap Emirlikleri ve Uman 80-90 dolar aralığında bir beklenti içerisindeydi. Venezuela ve İran gibi petrol üreticisi ülkeler içerisinde artık zincirin zayıf halkaları olarak kabul edilenlerin gelecekleri ise daha da belirsiz. Bir yandan ABD’nin ambargoları ile mücadele eden bu iki ülke, petrolün varili 150 dolar dahi olsa bütçe açıklarını kapatmayı başarmaları mümkün değil. Brezilya ve Meksika’da petrolden umdukları geliri elde edememeleri halinde tehlike sınırına yakın Latin Amerika ekonomileri. ABD işgalinin ardında yeniden ayağa kalkmaya çabalayan ve bugün İran ile ABD’nin jeopolitik mücadelesi arasında sıkışan Irak da petrol gelirlerine bel bağlamış ve buna mukabil daha derin istikrarsızlık ihtimaliyle karşı karşıya kalmış ülkeler arasında. COVID-19 salgını bir aşı ile durdurularak petrol talebinde yol açtığı tahribat bugünden yarına noktalansa bile üretim çarklarının yeniden tam kapasite harekete geçmesine kadar geçecek sürede, salgının yan etkileri toplumların refahı ve enerji piyasaları üzerindeki etkilerini sürdürmeye en azından 2022 yılına kadar devam edecek.