22 Temmuz 2025 Salı / 27 Muharrem 1447

'Meksan'ın arazisinde asıl mağdur Akabe'

Kamuoyunda tartışılan Meksan arazisinin satışında ‘Halkbank’ın zarara uğratıldığı’ iddiası üzerine Akabe Şirketi’nin avukatı Aslı Yıldırım “Halkbank, Meksan alacağını 15 milyon dolara Akabe’ye temlik ederek en kârlı işi yaptı” dedi.

3 Ocak 2014 Cuma 07:00 - Güncelleme:
'Meksan'ın arazisinde asıl mağdur Akabe'

Akabe şirketi ve Halkbank ile ilgili TBMM’ye taşınan ve basında yer alan iddialar hakkında şirketin avukatı Aslı Yıldırım Star’a konuştu. Yıldırım ‘Göçbeyli arazisi yüzünden Halkbank’ın zarara uğratıldığı’ ve ‘Meksan arazisinin ucuz fiyata alındığı’ gibi iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirtti. Tüm mahkeme kararları ve belgeler ile iddiaları yanıtlayan Yıldırım “Halkbank 3 milyon dolarını tahsil ettiği 5 milyon 850 bin dolarlık kredi alacağını Akabe şirketine 15 milyon dolara temlik ederek bu işten en kârlı çıkan taraf oldu” dedi.

Gündeme taşınan iddialardaki gibi Halkbank’ın Akabe’ye ayrıcalık yapması gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını ifade eden Yıldırım, alacağın temliki ile ilgili Halkbank tarafında yaşanan süreç hakkında da bilgi verdi.

Halkbank satış için birçok girişimde bulunuyor

Aslı Yıldırım şöyle devam etti: “Halkbank’ın Meksan’a 1999 yılında verdiği 5 milyon 850 bin dolarlık kredinin 3 milyon doları tahsil ediliyor. Meksan’ın iflas etmesiyle Halkbank geri kalan alacaklarını temlik etmek için birçok girişimde bulunuyor. İlk olarak banka yönetim kurulu 26 Şubat 2010 tarihinde aldığı kararla alacağın yabancı para cari faiz oranlarıyla faizlendirilmesi suretiyle 11 milyon dolar üzerinden Türk Çimentosu ve Kireci A.Ş ve Mehmet Kurt’a temlik edilmesini uygun buluyor. Bu bedelin 2 milyon dolarlık kısmının iki ay içerisinde ödenmesi koşulu ve diğer şartlar karşılanmadığından bu karar uygulanamıyor.

Sonrasında CVK Mineral firması 10 Mart 2011 tarihinde alacağın 11 milyon 600 bin dolar bedelle kendilerine temlik edilmesini talep ediyor. Ancak daha sonra bankanın alacağının rehinle teminat altına alınmamış olduğu, hacizli taşınmazın vasfı ve takyidat durumu gibi hususları gerekçe göstererek 11.6 milyon dolarlık teklifini geri çekiyor ve teklifini 6 milyon 105 bin Türk Lirası’na indiriyor. Bu teklif banka tarafından reddediliyor. Daha sonra Ömer Kaya 29 Eylül 2011 tarihinde 23 milyon TL teklif ediyor ve bu teklif de yetersiz bulunuyor. Akabe ise önce 25 milyon TL teklif veriyor ve bu teklif yetersiz bulununca teklifini 15 milyon dolara yükseltiyor ve Halk Bankası alacağını 15 milyon dolar gibi daha önceki tekliflerden daha yüksek bir bedel karşılığında Akabe’ye temlik ediyor.”

Pazarlık usulü satış Meksan’ın talebi 

Arazinin muvazaalı bir şekilde pazarlık usulüyle bir şirkete verildiği iddialarını da kesin bir dille ve mahkeme kararlarını göstererek yalanlayan Yıldırım “arazinin pazarlık usulü satılması hem müflisin yani Meksan’ın talebi hem de ilgili mahkemenin kararıyla uygulandı. Bu arazi iddialarda yer aldığı şekilde Halkbank’a ait değil. Arazi üzerinde 100’den fazla Meksan alacaklısı hak iddiasında bulunuyor ve Halkbank bu alacaklılardan sadece bir tanesi” şeklinde konuştu. Yıldırım “Mahkeme kararıyla İflas Masası tarafından tüm gazetelerde ilan verilmek suretiyle açık ve şeffaf bir şekilde pazarlık usulü satışa çıkarılan araziye 120 milyon TL teklif eden Güven Enerji’nin teklifi 1 saati aşkın süre masada tutularak daha yüksek bir teklif gelmesi bekleniyor ancak başka bir teklif gelmeyince alacaklı vekillerinin ve Meksan’ın imzalarıyla bu teklif kabul ediliyor” bilgisini verdi.

23 YILLIK SÜREÇTE NELER YAŞANDI Avukat Aslı Yıldırım süreci şöyle anlattı:

Arazi Meksan’a nasıl geçti?

“1991 yılında Meksan, Kemal Derinkök’ten alacağına karşılık icra takibi başlatıyor ve Derinkök’ün İstanbul-Pendik’teki 5 milyon metrekarelik arazisine haciz koyuyor. 1993 yılında bu arazinin Meksan’a geçmesine karar veriliyor. 2004 yılında Derinkök Meksan’a ‘tapu iptal davası açıyor.” Yerel mahkeme 2005 yılında davayı reddediyor. Ardından dosya 2 kez daha Yargıtay’a gidiyor, ancak her defasında arazinin Meksan’a verilmesi kararı çıkıyor.”

Satışta hangi yöntem kullanıldı?

“MEKSAN’ın alacaklısı Akabe olmasından sonra Meksan’a ait arazi dahil tüm varlıkların satışı için bir iflas masası kuruluyor. 21 Nisan 2011’de yapılan olağanüstü alacaklar toplantısında Meksan’ın elinde bulunan arazinin pazarlıkla satılmasına karar veriliyor. Buna bir kısım alacaklılar karşı çıkınca Muflis (Meksan) ‘Benim malımın pazarlıkla satılması en iyi yoldur’ diyor. Mahkeme bu dosyaların tamamını toplayarak pazarlıkla satış yapılmasına karar veriyor.”

Arsanın sahibini yargı belirleyecek

Arazinin pazarlıkla satış ilanı gazetelerde yer alarak kamuoyuna açık ve şeffaf bir surette duyuruluyor ve Güven Enerji 120 milyon TL’ye arsayı alıyor. Akabe dahil olmak üzere Meksan’ın tüm alacaklıları borçlarını tahsil ediyor. 40 gün sonra 2004 yılında Kemal Demirkök’ün araziyi geri almak üzere açtığı dava Meksan aleyhine sonuçlanıyor. Pendik Asliye Hukuk Mahkemesi’nden arazinin Meksan’dan alınıp Derinkök’e verilmesi yönünde karar çıkıyor. Ancak Yargıtay aşamasında Kemal Derinkök’ün mahkemeye fotomontajla ürettiği sahte evrak ibraz ettiği bilirkişi tarafından tespit edilince ve bu belgenin aslının olmadığı ortaya çıkınca bu karar da Yargıtay da bozuluyor. Hukuki yollardan sonuç alamayacağını gören Cemal Derinkök’ün (vefat eden Kemal Derinkök’ün oğlu) medya aracılığıyla konuyu kamuoyu ve siyaset gündemine taşıyor. Dava halen devam ediyor. Güven Enerji’nin 120 milyon TL ödediği bu arsanın gerçek sahibini yargı belirleyecek. Davanın kaybedilmesi halinde tüm film geri sarılacak.