TMSF’NİN ON YILDIR GÖREVİNİ DEVAM ETTİRMESİ BİZİM 2001 KRİZİNİ ASLINDA HALA ÇÖZEMEDİĞİMİZİN GÖSTERGESİ
2001’İN AKTÖRLERİ BUGÜN KİŞİSEL VE KURUMSAL OLARAK HALA SİSTEMDE SİNSİ OLARAK İŞLERİNİ YÜRÜTÜYOR
İKTİDARIN DEĞİŞTİĞİ GİBİ İKTİDARCILARIN DA DEĞİŞMESİ GEREKİYOR.
Bu günden düne bakınca her şey daha mı net görülüyor?
Perdenin önünde bir şey yoktu. Perdenin arkası çok doluydu. 21 Şubat 2001 yılında yaşanan bu kriz o güne ait bir krize ait değildi. O kriz 1991'de başlamıştı. siyasi hırs uğruna ülkeyi mahvedecek ekonomi politikalar uygulanmıştı. 28 Şubat sürecinde ise talan etme noktasına döndü.
Bu bilinçli bir seçim miydi, ekonomi politikalarının öngörülememesiydi
Tamamen bilinçli bir seçimdi. Küçük çocuk bile anlar. Amaç hırstı. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1991- 2001 arası 10 kayıp yıldır. 95- 96 -97 'de üç yıl büyüme gösterebilmiştir Türkiye. Perde arkasındaki olaylara bakınca bazı medya kuruluşlarının inanılmaz desteklendiğini görüyorsunuz. 28 Şubat sürecini özgürlükleri bilinçli kısıtlayan balans ayarı veren askeri sistem olarak görüyoruz, bence 28 Şubat'ta balans ayarı değil cep ayarı yapıldı,görüntüde tanklar yürüdü, arkada paralar yürüdü. 28 Şubat bir soygun mücadelesiydi. Savunma sanayinde halka açık şirketin bilgilerini spekülatörlere pazarlayan generaller vardı.
Neden bugün böyle bir şüphe gündeme getirildi, araştırma komisyonu kurulması dillendirildi, ne oldu bugün üzerinden 12 yıl geçmişti?
Türkiye'de parasal sorunlarla ilgili 28 Şubat sürecine eğilmediğimiz gibi 99, 2001 krizine bakılmadı. Bu yıllarda meyve veren ağacın dalları kırılarak ülke soyuldu. O kadrolar devam uçup gitmedi, devam ettiler. Türkiye para konusundaki sorunlarına eğilmedi. Başbakan bugün söylüyor, bunun üzerine gidiliyor. on yıldır bu konuyla ilgili mücadele veren birçok kişinin başına olaylar geldi. Bazı şahısların servetlerinde şirketlerin servetlerindeki değişim çok rahat ortaya çıkar. Sistem olarak gösterilen ama aslında belirli grupları ve kişileri kayıran, o dönem TÜSİAD ile MÜSİAD arasında çatışma vardı ve TÜSİAD zenginliği kamu kaynaklıydı. Kişisel zenginleşmeden ziyade, sistem olarak gösterilen soygunlara bakmak gerekiyor. Asıl büyük para orada. Faiz, 2001'de Demirbank batırıldı, bunun hesabını kimse sormadı, hangi bankalar Demirbank'a borçlanma piyasasında para vermedi, Merkez Bankası kararlarında başka bankaların lobileri nasıl etkiledi, faizlerin düşmesinde rol oynayanları kimler nasıl sıkıştırdı? Aktörleri buluruz ve o aktörler bugün kurumsal ve kişisel olarak bugün aktif olarak Türkiye ekonomisinde sinsi bir şekilde işlerini yürütüyorlar. isim vermek istemem çünkü on yıldır yaşadıklarım artık bana yeter. Geçmişte kapı adresine kadar verdiğimiz olaylar oldu, o kapılara gidilmedi bizim kapılara gelindi. ekonominin finansa bağımlı olmaması için ben sermaye piyasaları ve Türk sanayisinin gelişmesi bizzat sermaye piyasası kurulundan en sert tepkiyi ben gördüm. inanılmaz olaylar yaşadım, kendi açımdan. Benzer çok sayıda insan yaşadı.
Geç kalınmadı mı?
Çok geç kalındı. Türkiye'nin hala finansal yapılanmasında bugün borsa seksen binlerde, bugün borsanın seksen binlerde yüz elli ile iki yüz bin arasında olması gerekirdi. Bugün bankacılık sektöründe kredi sistemi yüzde ondan yüzde elliye çıktı, alternatif sistem geliştirilmedi, sistem aynen devam ediyor. İktidarlar değişir, iktidarcılar değişmez. İktidarcıların değişmesi için sistemi değiştirmek lazım. Türkiye ekonomisine baktığımız zaman mali sistem finans sisteminde 2001 sürecine giden durumun arkası sağlam yoksa sistem aynen devam ediyor. MÜSİAD 2001 krizi öncesi ve sonrasında mücadele verdi, sonra durdu. Türkiye'de bir çok kurumlar kesti. Niye hep Başbakan'ı bekliyoruz. Hesap sorulabilir, tüm mesele hesap soracak siyasi iradenin ortaya konmasıdır. TMSF 2001 krizi üründür, tasarruf sigorta kurumudur, on yıldır Türkiye'nin en büyük holdingi noktasında, alacakları çoktan tahsil etmesi gerekirken. TMSF'nin on yıldır görevini hala devam ettirmesi bizim 2001 krizini aslında çözemediğimizi gösteriyor. Bu işin üzerine çoktan gidilmesi gerekiyordu.