8 Temmuz 2025 Salı / 13 Muharrem 1447

Dünya duruyor! Türkiye en kritik seçimi yaptı

Ekonomide zor dönem geride mi kaldı? Bugünlerde bu soru daha sık soruluyor. Zira Avrupa enerji kriziyle boğuşurken, dünya için durgunluk mesajları verilirken Türkiye hem büyümeye hem istihdamını korumaya devam ediyor. Üstelik enflasyon da bir buçuk yıl sonra hız kesti. Hedef seçime kadar enflasyonu yüzde 40 bandına çekmek.Salgının en başından beri özellikle çarkları döndürmek için ciddi bir maliyeti göze alan Türkiye ekonomi modelini seçti. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise şimdi Türkiye'ye Jeremy Rifkin ile ithal ekonomi modeliyle Türkiye'yi kalkındırmayı vadediyor.

Star Gazetesi6 Aralık 2022 Salı 20:49 - Güncelleme:
Dünya duruyor! Türkiye en kritik seçimi yaptı

Ekonomide zor dönem geride mi kaldı? Bugünlerde bu soru daha sık soruluyor.

Zira Avrupa enerji kriziyle boğuşurken, dünya için durgunluk mesajları verilirken Türkiye hem büyümeye hem istihdamını korumaya devam ediyor. Üstelik enflasyon da bir buçuk yıl sonra hız kesti. Hedef seçime kadar enflasyonu yüzde 40 bandına çekmek.

Ekonominin gidişatını 24 TV mercek altına aldı.

ÖNCE SALGIN, SONRA SAVAŞ AVRUPA'YI SARSTI

Özellikle Kovid-19 salgını sonrası, belirsizliklerle dolu büyüme tahminleri, stagflasyon tehlikesi, yükselen faiz oranları, resesyon, gıda krizi gibi faktörler küresel ekonomideki toparlanmayı tehdit ediyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali de tüm bu olumsuzluklara eklenince, küresel ekonomi çıkış yolunu bulmakta zorlanıyor.

Dünya daha önce eşi benzeri görülmemiş bir enerji krizi ile karşı karşıya. Petrolden doğal gaza, kömürden yenilenebilir enerji kaynaklarına enerjinin hemen her alanında fiyat artışlarıyla kendisini gösteren kriz Rusya-Ukrayna Savaşı'nda gerilim tırmandıkça daha ileri seviyelere ulaşma riski taşıyor.

Avrupa'da kış yaklaştıkça enerji paniği de büyüyor. Henüz doğal gaz krizinin çözümünü bulamayan Avrupa'da şimdi de ekonomik durgunluk endişesi baş gösterdi

Ekonomi devi Almanya'nın 2023'te resesyona gireceği konuşuluyor. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk olan Britanya'ya bağlı Galler'de insanların köpek maması yemek zorunda kaldığı haberlere konu oluyor.

Önce salgın, sonra savaş Avrupa'yı sarstı... Ve Türkiye kriz dönemlerinde tercihini yaptı.

İşte Türkiye bu riski görerek tercihini yaptı. Salgının en başından beri özellikle çarkları döndürmek için ciddi bir maliyeti göze aldı. Türkiye ekonomi modelini seçti.

Üretim ve ihracata dayalı yeni ekonomik modelde 4 ana hedef belirlendi:

- İlk hedef cari açık sorununu kalıcı olarak çözmek.

- İkincisi orta gelir tuzağını aşmak.

- Diğer hedefler ise sürdürülebilir yüksek büyüme yoluna girmek ve iş gücü piyasasındaki yapısal problemleri çözmek.

- Bu modelde lokomotif özel sektör olacak ve yüksek teknolojik ürünlerin üretimi ile ihracatı özendirilecek.

Türkiye -özellikle cari açık verdiğimiz yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin yerli ve milli imkanlarla ülkemizde üretilebilmesi için tasarlanan- Milli Teknoloji Hamlesi'ni başlatarak hayati bir adım attı.

Tüm bunların yanında Türkiye, enerji açığını kapatmak için Mavi Vatan'da mücadele veriyor. Büyük ve güçlü Türkiye'nin yolunun, ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçtiğinin gayet bilincinde hareket ediliyor.

Zira Türkiye şuan dijital teknolojide, otomotivde, savunmada, kimya ve ilaçta, yapay zekada dünya öncüsü olma yolunda çok ciddi adımlar atıyor.

YERLİ EKONOMİ, İTHAL AKLA KARŞI

Şimdi kim haklı sorusu artık daha sık soruluyor. Zira enflasyon bir buçuk yıl sonra gaz kesti. 2023 seçimine kadar yüzde 40'lara kadar düşmesi artık daha yakın bir hedef olarak görülüyor.

Kur Korumalı Mevduat hesabıyla dolar ve avro'dan para kazanma alışkanlığı tarihe karıştı. Parası olanlar gerçek yatırım aracı olan borsaya koştu. Borsa coştu. BIST 100 endeksi bu yıl yüzde 170 değer kazandı. Türkiye'nin şirketlerinin değeri arttı. Örneğin, THY'nin piyasa değeri yüzde 592,3 arttı. 191,3 milyar TL ile Alman havayolu Lufthansa'yı geride bıraktı.

Aynı şekilde kredi faizlerinin düşük tutulması sanayiye can suyu oldu. Türk sanayi sektörü, 169,7 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek Ocak-kasım ihracatını gerçekleşirdi. Türkiye belki de IMF prangasından kurtulduktan sonra ilk kez yerli ve milli ekonomi politikalarıyla yol yürümeye çalışıyor.

CHP lideri Kılıçdaroğlu ise şimdi Türkiye'ye Jeremy Rifkin ile ithal ekonomi modeliyle Türkiye'yi kalkındırmayı vadediyor.

İşin ilginç yanı Kılıçdaroğlu'nun ithal danışmanının önerilerinin yeni ve farklı bir yanı da yok. Örneğin, 'yenilebilir enerji alanına yatırım yapılmalı' diyor. Oysa Türkiye yıllardır bu yatırımları yapıyor. Üstelik de yenilenebilir enerjide dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olma yolunda. Uluslararası enerji ajansı başkanı Fatih Birol, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesinin gelecek 5 yıl içinde yüzde 64 büyümesini öngördüklerini belirtti.

Listeyi uzatmak mümkün, örneğin Endüstri 4.0 diye anlatılan Türkiye için milli teknoloji hamlesi demek. Teknofest gençliğiyle, katma değerli teknolojiler alanında ben de varım diyor.

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜME MODELİNE GEÇMİŞ OLMASI ÇOK BÜYÜK BİR PARADİGMA DEĞİŞİKLİĞİ"

Bugün açıklanan ihracat rakamları ile ilgili 24 TV'ye değerlendirmelerde bulunan Stratejist Cüneyt Paksoy şu ifadeleri kullandı:

"İhracatı ve ihracatın içindeki yerli payı artırarak, ihracatı ana lokomotif yaparak, Türkiye'nin büyüme modeline geçmiş olması çok büyük bir paradigma değişikliği. Kısa vadede sorunlarımız var, bütün dünyanın mücadele ettiği enflasyon problemi gibi. Ama şu an ki rakamda görüldüğü gibi Türkiye'nin ihracatı, böylesi sorunlarla dolu global ölçekte, bunca probleme rağmen artırabiliyor olması, Türkiye'ye biçilen büyüme hedefinin uluslararası kuruşlar tarafından da bu sene için revize ediliyor olması topyekûn bir hikayenin sonucu. Dolayısıyla 2020 pandemi başından beri üretim motivasyonunun kesilmemesi için verilen emekler yani harcanan paralar veya bu noktada mecbur olarak katlanılan maliyetlerin de bir sonucu olarak görüyorum.

Tabi bunun sürdürülebilir olması için fiyat istikrarı ve finansal istikrar hep önemli olacak. Ama Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu cari denge koşullarını da pozitif tarafa çevirecek iki önemli sektörden biri ihracat, diğeri turizmdir. İkisinde de işler şu an için iyi gidiyor. Önümüzdeki dönem tabi pazar çeşitlendirmesi ve üretimin artırılarak katma değerli ürünlerle, teknolojik yatırımlarla üretim alanında genişleyerek, sadece Avrupa değil Avrupa dışında birçok pazara hitap eden bir ülke konumuna gelmemiz, ihracatı daha yukarılara taşımamız işte mevcut ekonomik programın da başarısı anlamına gelecek. Onun için ben oldukça önemli bir rakam olarak görüyorum.

Bir kez daha altını çizelim, fiyat istikrarı ve finansal istikrar kısa vadede ve orta vadede global ölçekte olduğu gibi bizim de problemimiz ama en azından bardağın dolu tarafında global ölçekte diğer rakiplerimize veya diğer ülkelere oranla çok daha iyi bir ihracat motivasyonumuz, çok daha iyi bir üretim motivasyonumuz var. Bu da oldukça önemli diye düşünüyorum. Katlanılan maliyetlerin sonucu, bardağın dolu tarafında bize net olarak gösteriyor."

Star Gazetesi