Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz.
Fiyat istikrarının sağlanması yolunda aldığımız mesafeyi önemsiyoruz. Bu amaç doğrultusunda, önümüzdeki dönemde de tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.
Küresel ticaret politikalarındaki son dönem belirsizlik ikili anlaşmalar ile bir miktar azalsa da yüksek düzeyini koruyor.
Sıkı para politikamızın hedeflenen bir sonucu olarak, talep kompozisyonundaki dengeli seyir devam ediyor.
İşgücü piyasası manşet işsizlik oranının ima ettiğine kıyasla daha az sıkı.
Talebe ilişkin veriler bir bütün olarak, ikinci çeyrekte talep koşullarının enflasyonu düşürücü etkisinin arttığını gösteriyor.
2025 yılında cari açığın milli gelire oranının uzun dönem ortalamalarının altında kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz.
2024 haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, finansal piyasalardaki oynaklıklara ve jeopolitik gelişmelere karşın kesintisiz bir şekilde devam ediyor.
Son Rapor döneminden bu yana enflasyon, tahmin ettiğimiz orta noktanın üzerinde olmakla birlikte, öngördüğümüz tahmin aralığında gerçekleşti.
Enflasyon ana eğilimin üç aylık hareketli ortalamalarını incelediğimizde kademeli yavaşlama eğiliminin sürdüğünü görüyoruz.
Ağustos ayı öncü verileri de ana eğilimde kademeli yavaşlamanın devamına işaret ediyor.
Temel mal enflasyonu ise, nisan sonrası dönemde kur gelişmelerinin etkisiyle bir miktar yükselse de bu durum geçici oldu.
Zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek olan kalemlerin hizmet enflasyonunun ataletini artırdığını görüyoruz.
Kira enflasyonu öngörülenden daha dirençli bir seyir izliyor.
Kira dışında kalan hizmetlerde, yıllık enflasyon aşağı yönlü belirgin ayrışırken ana eğilim de kademeli bir yavaşlama eğilimi içerisinde.
Beklentiler iyileşse de halen enflasyon tahminlerimizin üzerinde seyrediyor. Beklentiler, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor.
Sıkı parasal duruşu makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi ile destekliyoruz.
Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve TL'ye geçişi ve tasarrufları desteklemeye devam ediyor.
Ticari kredi büyümesi, istisna krediler hariç bakıldığında aylık büyüme sınırları ve kredi talebiyle uyumlu bir seyir izliyor.
Mayıs ayında ülkemize sermaye girişleri tekrar başladı.
Sıkı para politikası duruşumuz rezervler ile risk ve oynaklık göstergelerinde iyileşmeye katkı sağlıyor.
Bu Enflasyon Raporu itibarıyla, orta vadeli tahminlerin sunulmasına ilişkin çerçevede bir değişikliğe gitme kararı aldık.
Veri akışına bağlı olarak revize edebileceğimiz "enflasyon tahminlerimizin" yanı sıra, rapor dönemleri arasında olağanüstü gelişmeler olmadığı sürece değiştirmeyeceğimiz "ara hedeflerimizle" karşınıza çıkacağız.
Bu ara hedefler, orta vadede enflasyonun yüzde 5'e gittiği dezenflasyon sürecinde, daha kısa bir vadede ulaşılması taahhüt edilen yıl sonu enflasyon düzeyleridir.
2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında olacağını tahmin ediyoruz. 2026 sonu için ise tahminlerimiz, enflasyonun yüzde 13 ile yüzde 19 aralığına gerileyeceğine işaret ediyor.
Biraz önce bahsettiğim gibi, bu değerler daha önce de sizlerle paylaşmakta olduğumuz enflasyon tahminlerimizi ve ilgili aralıkları yansıtıyor. Bu Rapor'da farklı olarak, enflasyon ara hedeflerimizi de sizlerle paylaşacağım.
Önceki raporlarda 2025 yıl sonu enflasyon tahminimiz olan yüzde 24 değerini, 2025 yılı ara hedefimiz olarak koruyoruz. 2026 ve 2027 yılları için ise enflasyon ara hedeflerimizi sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olarak belirledik.
Enflasyonun 2027 yılında yüzde 9'a geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını öngörüyoruz.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.