Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in bu ayın başında Türkiye’nin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye yükseltmesinin ardından gözlerin çevrildiği diğer rating kuruluşu Moody’s önceki akşam yaptığı değerlendirme raporunda, not konusunda adım atmadı. Türkiye’nin kredi notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin bir kademe altında derecelendiren Moody’s’in bütün beklentilere rağmen not artırmayışı için ileri sürdüğü ana neden ödemeler dengesi yani cari açık. Ancak Türkiye’de eylülde 19 ayın dibine inen cari açık, ay başında not artışı yapan Fitch için bahane olmamıştı. Moody’s’in Türkiye’nin notunu artırmayışının hiçbir ekonomik gerekçesi kalmazken, kararın tamamen siyasi olduğu artık tamamen su yüzüne çıktı.
Başbakan Erdoğan uyarmıştı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Fitch’in not artırımı sonrası yaptığı açıklamada “Kredi derecelendirme kuruluşları konusunda da hakkaniyet ölçülerine göre bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç var, siyasi ve ideolojik bir yaklaşım istemiyoruz” demişti. Moody’s’in önceki akşam Türkiye’ye yönelik yaptığı açıklamanın, İsrail’in Gazze’yi bombaladığı döneme denk düşmesi, Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi yaklaşımın ekonomik değil, siyasi ve ideolojik olduğunu gözler önüne serdi. Neden mi? ABD’li Moody’s’in ortakları, Yahudi lobisine yakın isimler... Örneğin, Moody’s’in hissedarları arasında yüzde 12.8’le en yüksek paya sahip olan Türk kamuoyunun da yakından tanıdığı para sihirbazı Warren Buffett’ın patronu olduğu Berkshire Hatthaway şirketi. Buffett, Yahudi lobisine yakınlığıyla biliniyor. Moody’s’de yüzde 12.5 paylarla ortak olan iki şirketin patronu John C. Bogle de Yahudi lobisine çok yakın. Dünyanın en güçlü 100 kişisinden biri olan Bogle’nin Yahudiler’e yönelik konferanslarda konuşmacı olarak katılmışlığı var. Moody’s’in diğer hissedarları arasında yer alan şirketlerin tepesinde de ya Musevi ya da Yahudi lobisine yakın isimler yer alıyor. Bir tarafta Türkiye’nin notunu artırmayan, Yahudi lobisine yakın hissedarları olan Moody’s, diğer tarafta Gazze’ye saldıran İsrail...
Moody’s analisti gerekçe sundu FItch analisti bahaneyi çürüttü
Moody’s’in büyük eleştiri alan Türkiye kararını, analisti Sarah Carlson, cari açıkla savunmaya çalıştı. Ancak, Türkiye’nin notunu ay başında yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Fitch’in Başanalisti Ed Parker, cari açığın düştüğüne dikkat çekmişti. Dün açıklamalarda bulunan Carlson, Türkiye’nin politik risklere açık olduğuna ancak şu anki kredi notunun bu riskleri içerdiğini ifade ederek, “Kredi notu üzerinde baskı yaratan ana unsur ödemeler dengesi, jeopolitik nedenler ana risk unsuru değil” dedi. Fitch’in Başanalisti Parker ise 8 Kasım’da yaptığı açıklamada, “Türkiye’de cari açık düşüyor ve aşırı ısınmanın geçen yıl yarattığı dengesizlikler de düzeltiliyor. Bütün bunlar yakın vadede ekonomik ve finansal riskleri düşürdü... Türkiye’nin makro ekonomik dengesizlikleri elimine ettiğini söylemiyoruz. Ama tehlikeli bölgeden çıktı” demişti.