29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Petrol, elmas, uranyum oyunu! İfşa oldular: Dünyayı kandırıyorlar

Batı'nın, Rusya'ya yönelik yaptırımlar konusunda kendi içerisinde uyguladığı çifte standarda dair The New York Times'ta çarpıcı bir makale yayımlandı. Makalede, 'Avrupa Birliği, Ukrayna'yı desteklemek için Moskova ile ekonomik bağlarını koparıyor, ancak bazı AB üyesi ülkeler kilit sektörleri korumak için kulis yapıyor. Belçikalıların Rusya'dan elmas almasına dokunulmuyor. Yunan gemileri Rus petrolünü taşımaya devam ediyor. Fransa nükleer enerji üretimi için Rusya'dan uranyum ithal etmeyi sürdürüyor. Bu sırada başka ülkeler Putin'i cezalandırmak için AB yaptırımlarının faturasını ödüyor.' ifadelerine yer verildi.

Star Gazetesi25 Ekim 2022 Salı 17:03 - Güncelleme:
Petrol, elmas, uranyum oyunu! İfşa oldular: Dünyayı kandırıyorlar

Her fırsatta başka ülkeleri Rusya'ya yaptırımları delmekle suçlayan hatta tehditlerde bulunan Batı'nın, kendi içerisinde uyguladığı çifte standarda dair The New York Times'ta dikkat çeken bir makale yayımlandı.

Matina Stevis Gridneff tarafından kaleme alınan makalede, "Avrupa Birliği, Ukrayna'yı desteklemek için Moskova ile ekonomik bağlarını koparıyor, ancak bazı AB üyesi ülkeler kilit sektörleri korumak için kulis yapıyor. Belçikalıların Rusya'dan elmas almasına dokunulmuyor. Yunan gemileri Rus petrolünü taşımaya devam ediyor. Fransa nükleer enerji üretimi için Rusya'dan uranyum ithal etmeyi sürdürüyor. Bu sırada başka ülkeler Putin'i cezalandırmak için AB yaptırımlarının faturasını ödüyor." denildi.

Makalede ayrıca, "Gelirlerinden ve istihdamdan fedakarlık ederek Ukrayna'ya destek amaçlı yaptırımlardan halihazırda ağır darbe alan hükümetler ise AB içindeki ortaklarının inatla kendi menfaatini korumasından rahatsız. Fikir ayrılıkları, Ukrayna'ya daha yakın olan Ukrayna yanlısı AB üyeleri ile uzaktakiler arasındaki kopuşu derinleştiriyor. Coğrafi yakınlık ülkelerin savaşa yönelik tutumunu belirleyen etkenlerden sadece biri. AB'de sürekli farklı konuların müzakere edildiği gerçeğinden hareketle bazıları ne ekilirse onun biçileceği yönünde uyarıda bulunuyor." ifadeleri yer alıyor.

Alman Marshall Fonu araştırma grubunun Brüksel şubesinden Jacop Kirkegaard, "Ulusal menfaatlere yönelik hesaplar yapılıyor olabilir ama yaşananlar unutulmayacak. Bu tavır gelecekteki bütçe ve başka konulardaki tartışmalarda şimdi fedakarlık edip katkıda bulunmayanların önüne konulacaktır" şeklindeki görüşüne de makalede yer veriliyor.

İşte The New York Times'ta yer alan çarpıcı makalenin tamamı:

Ukrayna savaşında sekiz ay ve sekiz hummalı müzakere turu geride kalırken, Avrupa'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları ciddi kısıtlamalar getirdi.

AB, şubat ayından bu yana yaptırım kapsamına soktuğu bin 236 kişi ve 155 şirketin varlıklarını dondurdu ve AB'ye erişimlerini bloke etti. Yaklaşık bin kategori ve yüzlerce alt kategoride ürün ticareti yasaklandı. Rus petrolüne neredeyse tamamen ambargo konuldu.

AB'nin Rusya'ya ihracatının üçte biri ve Rusya'dan ithalatının üçte ikisi yasaklandı. Ama hala yaptırımdan muaf tutulan bazı ürünler ve sektörler var.

Sadece birkaç kaleme bakarak, bazı ülkelerin vazgeçilmez gördüğü sektörleri korumak ve AB içindeki fikir birliğini sürdürmek adına kapalı kapılar ardında yürütülen yoğun pazarlıkları, baskıyı görmek mümkün.

Belçikalıların Rusya'dan elmas alışverişine dokunulmuyor. Yunan gemileri Rus petrolü sevkiyatına engellenmeden devam ediyor. Fransa ve bazı diğer ülkeler ise nükleer enerji üretimi için Rusya'dan uranyum ithal etmeyi sürdürüyor.

Bu muafiyetlerin Avrupa'nın Rusya'ya verdiği cezanın etkinliği üzerindeki net etkisini belirlemek zor, ancak siyaseten 27 AB üyesinin yaptırımları müthiş bir hız ve mutabakatla uygulamasını mümkün kıldığı ortada.

Alman Marshall Fonu araştırma grubunun Brüksel şubesinden Jacob Kirgegaard, "Neticede koalisyonu bir arada tutmak için gereken oy birliğinin bedeli bu, geniş perspektiften bakınca yaptırımlar gerçekten işe yarıyor. Elmaslar ve özel ilgi görünen diğer ürünler de dahil her şeyin kapsama alınması iyi olurdu ama bana göre herkesi bir araya getirmek için dışarıda tutulmaları gerekiyorsa bırakalım öyle olsun" diyerek Rusya'nın askeri teknolojiye erişiminin azaltılmasına örnek gösteriyor.

BELÇİKA RUSYA'DAN ELMAS ALMAYA DEVAM EDİYOR

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski mart ayı sonunda görüntülü bağlantı üzerinden Belçika Parlamentosu'na seslendiği konuşmada, "Bazı insanlar için Antwerp'te elmas satmak bizim savaşımızdan daha önemli. Barış elmaslardan çok daha kıymetlidir." ifadelerini kullandı.

İşlenmemiş elmas ihracatı Rusya için çok karlı bir iş. Elmaslar tarih boyunca önemli bir merkez olan Belçika'nın Antwerp limanına gidiyor.

Yılda 1 milyar 750 milyon dolarlık hacme sahip olan bu alışveriş AB'nin art arda gelen yaptırım dalgalarına karşı korundu. Halbuki Ukrayna'da şubat sonu başlayan Rus işgalinin hemen ardından önemli hedeflerden biri olarak gündeme gelmişti.

FRANSA RUSYA'DAN URANYUM İTHAL ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR

Çoğu muafiyet, daha karmaşık sektörleri veya birden fazla ülkeyi etkilediği için elmas konusu kadar net değil. Nükleer enerji üretiminde kullanılmak üzere Rusya'dan ithal edilen uranyum da bunlardan biri.

Fransa, Macaristan, Slovakya, Finlandiya ve başka ülkeler Rus uranyumuna bağımlı durumda.

Greenpeace bu ticaretin hacminin 194 milyon doları bulduğunu söylüyor ve yasaklanması için lobi faaliyeti yürütüyor.

YUNAN GEMİLERİ RUS PETROLÜNÜ TAŞIYOR

Avrupa sanayisini yaptırımlardan korumaya yönelik en karmaşık lobi faaliyetlerinden biriyse Yunan diplomatlar tarafından yürütülüyor.

Yunanistan'a ait tankerlerin Rus petrolünü Avrupa dışındaki rotalara götürülmesine izin verilmesini istiyorlar. Bu sevkiyat Kremlin'in en büyük gelir akışlarından birinin devamına imkan veriyor.

Deniz taşımacılığı veri platformu MarineTraffic'in edindiği bilgilere göre, Rus petrolü taşıyan gemilerin yarıdan fazlası Yunanistan'a ait.

Yunanlılar bir açık buldu: Rus petrolünün nakliyesine devam edecekler, sadece bunu belli bir tavan fiyata göre yapacaklardı. AB bazı ek tavizler de önerdi. Yunanistan da tavan fiyatı ihlal etmesi durumunda bu faaliyetin yasaklanmasını kabul etti.

AB'DE ÇİFTE STANDART: BİRLİK İÇERİSİNDE GERİLİME YOL AÇIYOR

Muafiyetlerin ekonomik faydalarını ölçümlemek zor olsa da bazı ürün ve sektörlerin korunmaya devam etmesi siyasi açıdan AB üyeleri arasında gerilime yol açıyor.

Gelirlerinden ve istihdamdan fedakarlık ederek Ukrayna'ya destek amaçlı yaptırımlardan halihazırda ağır darbe alan hükümetler ise AB içindeki ortaklarının inatla kendi menfaatini korumasından rahatsız.

Fikir ayrılıkları, Ukrayna'ya daha yakın olan Ukrayna yanlısı AB üyeleri ile uzaktakiler arasındaki kopuşu derinleştiriyor. Coğrafi yakınlık ülkelerin savaşa yönelik tutumunu belirleyen etkenlerden sadece biri

AB'de sürekli farklı konuların müzakere edildiği gerçeğinden hareketle bazıları ne ekilirse onun biçileceği yönünde uyarıda bulunuyor.

Jacop Kirkegaard'a göre, "Ulusal menfaatlare yönelik hesaplar yapılıyor olabilir ama yaşananlar unutulmayacak. Bu tavır gelecekteki bütçe ve başka konulardaki tartışmalarda şimdi fedakarlık edip katkıda bulunmayanların önüne konulacaktır" dedi.

Star Gazetesi