Stratejist Cüneyt Paksoy, önceki gece dolarda yaşanan kısa süreli fırtınanın nasıl yaşandığını anlattı. 5,40’a gerileyen doların normal bir yukarı tepki vermesini beklediklerini söyleyen Paksoy, Çin merkezli 15 dakikalık bir kur hareketinin TL’ye olan etkisiyle dolarda 6,40 seviyesinin görüldüğünü ifade etti.
24 TV’deki Analiz Sentez programında konuşan Paksoy, Yuan’da yaşanan hızlı düşüşün bir saatte dünya piyasalarına nasıl yayıldığını açıkladı. Türkiye’nin S-400 ve cari açık gibi büyük kriterleri atlattığını belirten Paksoy, “Ama büyük bir kriterimiz daha oldu; artık global ölçekteki volatiliteye dikkat etmemiz gerekiyor.” dedi.
“NORMAL TEPKİNİN SEBEPLERİ VARDI”
Normal bölgede 5,40-5,50 bandında aşırı satım bölgesine giden doların yukarı yönlü bir tepki vermesini beklediklerini aktaran Paksoy, normal tepkinin sebeplerini şu sözlerle açıkladı:
“Normal bir tepki gelmişti, birkaç sebebi vardı. Bir tanesi, bayramdayken ticaret savaşlarının verdiği stres, Fed’in -yani Amerika Merkez Bankası’nın- piyasaların istediğini vermemesi, son olarak bizim Merkez Bankasının zorunlu karşılıklarla ilgili kararıyla 5,70-5,80 bandına gelmiştik. Teknik aşırıya gittiğinde (alım ya da satımda) tersi yönünde bir bahane bulur. Bu normaldir, işin gereğidir. Bir de rekabetçi kuru bizim de korumamız lazım. Herkes ticaret savaşını boşuna yapmıyor. Biz neticede belli bir bant içinde dengeli bir dolar kuru ön görüyoruz. Döviz tevdiatta yapılan birikimlerin de kâr zarar hesaplamaları da bir normalitedir. Bu tepkiyi cuma öncesi yaşadık ve dediğim gibi kur 5,70-5,80 bandına oturdu.”
HERŞEY YUAN İLE BAŞLADI
Cuma gecesi G-7 öncesi Amerika’da çok negatif bir piyasa kapanışı yaşandığını söyleyen Paksoy, dünya kurlarında yaşanan fırtınanın en kritik saatlerini anlattı.
Türkiye borsasının kapanmasının ardından Amerika borsalarının 2,5 düştüğünü belirten Cüneyt Paksoy, “Toplamda yüzde 12,5-13 düştüler. Bu ciddi bir rakamdır. Artı tahvil tarafında, kur tarafında volatilite vardı. Altın yükselişe geçmişti. Ve hafta sonuna negatif bir ortamda girildi. Hafta sonu da haber akışında ABD- Çin arasında ticaret savaşının köpürtülmesi ve o köpükle birlikte bir şey oldu.” diye konuştu.
Çin para birimi Yuan’ın aşırı bir düşüşle pazar gecesi açılış yaptığını aktaran Paksoy, “360 derece dünya, 24 saat açık piyasa… Japonya açılış, ABD kapanıştır. Sistem böyle işlemektedir. Bir anda Çin’in para birimi Yuan’da gerçekleşen o hareket, Japon parası Yen’e sıçradı. Yen’deki hareket tüm Asya para birimlerine sıçradı.” sözlerini kullandı.
Stratejist Cüneyt Paksoy, bu durumun gelişen para birimlerine yayıldığını ve önemli kısmı 15-20 dakikada olmak üzere toplamda bir saat içinde -kiminde az kiminde çok- bütün para birimlerinde ciddi bir değer kaybı veya kazanım yaşandığını anlattı.
Birçok para biriminin en çok da dolar karşısında değer kaybettiğini ifade eden Paksoy, “Böyle bir durumda sistemler ve terminaller kilitlendi. Bazı terminallerde 20 dakika emir veremediler, ulaşamadılar, emirlerini düzeltemediler. Birçok hesap global ölçekte zararla kapandı. 15 dakika ile 1 saat arasında ciddi zararlar yazıldı.” şeklinde konuştu.
“PİYASADA BİR ANOMALİ OLDUĞU O ZAMAN ANLAŞILDI”
Dünyada 15 dakikada kopan fırtınanın TL’ye olan etkilerini anlatan Paksoy, Çin para biriminde başlayan fırtınanın dolar-TL’yi sığ piyasada 6,40 TL’ye taşıdığını ifade etti.
Bunun bir anda olduğunu ve hiçbir realitesi bulunmadığını belirten Paksoy, “Tamamıyla bütün para birimlerinde oluşan dalgalanmanın TL’ye yansımasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan bu dakikalarda dünya piyasalarını takip ettiğine dikkat çeken Paksoy, gerçekleşen global fırtınada altın onsunun bir anda 1.550’ye gittiğine dikkat çekti. Bunun önemli bir direnç eşiği olduğunu dile getiren Paksoy, piyasada bir anomali olduğunun o zaman anlaşıldığını belirtti.
Sebebinin ticaret savaşları olarak gösterildiğini hatırlatan Paksoy, yaşanan fırtına sonrası 15-20 dakikada her şeyin normale döndüğünü sözlerine ekledi.
“DOLAR BİR KEZ DAHA 6,30-6,50 BANDINA GİDER Mİ?”
Dolar kuru konusunda “6,30-6,50 bandı” hakkında sorular geldiğini söyleyen Paksoy, “Ticaret savaşları devam ederse ve Fed piyasalara tepkisiz kalırsa mümkündür; ama Türkiye ocak ayının şartlarını yaşamıyor.” dedi.
Ocak ayında yaşanan dalgalanmayı örnek veren Paksoy, o dönemde Türkiye’nin önünde seçim sürecinin belirsizliğinin olduğunu söyledi. Aynı dönem yaşanan S-400 stresinin bugün olmadığına dikkat çeken Paksoy, cari açıkta ve enflasyonda çok farklı bir tablo yakalandığını ifade etti.
Ara ara tepkiler olacağını söyleyen Paksoy, Türkiye’nin ocak ayına göre pozitif bir tablo yakaladığını söyledi. Global hareketlerin çok köpürmesi durumunda doların 6,30-6,50 bandında olabileceğine dikkat çeken Paksoy, buranın da geçilmesinin iki kritere bağlı olacağını ifade etti.
ABD-Türkiye ilişkilerindeki kırılmaların büyük kriterlerden ilki olduğuna dikkat çeken Paksoy, “Öyle bir ortam şu anda yok, ama ikinci büyük kriter olarak artık global ölçekteki volatiliteyi takip edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.