Sabahın ilk ışıklarıyla işe başlayan Hasandere köylüleri, Orman İşletme Müdürlüğünce kesime ayrılan meşe ağaçlarını motorlu testerelerle kesiyor.
Sistemli şekilde yığarak küçük bir tepe haline getirdikleri odunların üzeri ile etrafını meşe yaprağı ve toprakla kapatan Hasandereliler, günlerce yavaş yavaş yanan ateşin başında nöbet tutuyor.
Alevlerin sıcaklığı ve etrafı karartan dumanın içinde günde 15 saate yakın ter döken köylülerin ellerinden, yüzlerinden is eksik olmuyor. Köylüler, ayda ortalama 10 ton ürettikleri mangal kömürünü çevre illere pazarlıyor.
Muhtar Erkut Akmanlar, AA muhabirine, 35 haneli olan köyün 1800'lü yılların ikinci yarısında bölgeye yerleşen ataları tarafından kurulduğunu söyledi.
Hasandere'de meşe kömürü üretiminin çok eskiye dayandığını ancak zamanla terk edildiğini belirten Akmanlar, "Kömürün et mangal, restoran gibi yerlerde ihtiyaç duyulması ve maddi karşılığının oluşmasıyla köylülerimizle oturduk konuştuk, 'Kömür ruhsatı alalım, köyde kömür yapılsın' diye karar verdik. 20-25 seneyi buldu." diye konuştu.
Akmanlar, üretimin çok zor ve birçok aşama gerektiren bir iş olduğunu vurguladı.
Ayıklama, kömür için seyreltme amacıyla ormandan kesilen odunları kullandıklarını dile getiren Akmanlar, şu bilgileri paylaştı:
"Odunlar dizilir, saman ve ot geçmesin diye ıslatılıp etrafı sarılır. Daha sonra da üzerine toprak örtülür. Bundan sonra ateşleme aşaması vardır. 1-2 saat yanar. Tamamen tutuştuğunu anladığımız zaman üstünden kapatırız. Altından hafif bir delik açılır. Yavaş yavaş yanar, içindeki odunun miktarına göre gün önemlidir. 1 ton koyarsan 3-5 günde yanar. 10 ton koyarsan 15 günde yanar. Odunu kesip getirmesi, ocağı ateşlemesi, kapatması burada tozun içinde zor oluyor. Kömür ocağında çalışanların madende çalışanlardan farkı yok. Babadan oğula gidiyor. Çok iyi bir para değil ama peşin para olduğu için insanlar buna yöneldi."
Üreticilerden Eser Kayhan da 33 yaşında olduğunu, babasından öğrendiği mesleği 20 yıldır sürdürdüğünü anlattı.
Ateş yaktıkları alanda konteynerde kaldıklarına değinen Kayhan, "Gece gündüz ocaklar deliniyor. Zahmeti çok. Karşıdan bakan biri için kolay ama değil. 10 gün bekliyoruz. Sırasıyla odunu diziyorsun, örtüyorsun. 12 gün yanında yatıyorsun. Evladın gibi yanında bakıyorsun ki sana para kazandırsın." ifadesini kullandı.
Engin Kayhan ise mangal kömürü üretiminin yanı sıra odunculuk da yaptıklarını belirtti.
Günde 14-15 saat çalıştıklarına değinen Kayhan, "Yorucu bir iş. Bayağı uğraşıyoruz. Bunu tozun içinden çıkarması, doldurması daha zor oluyor. Bir de soğumasını bekliyoruz." dedi.