Bakan Yıldız, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) lokalinde, '10. Yılda Türkiye'de Enerji' konusunda düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Konuyla ilgili bir soru üzerine, Suriye'nin Türkiye'den tekrar elektrik talebinde bulunduğunu açıklayan Yıldız, '(Biz resmi kaynaklarla görüşmüyoruz) demiştim. Suriye resmi kaynakları özel şirketten bu elektriği tekrar almak istediğini belirtti. Böyle bir talep şirkete ulaşmış' diye konuştu.
Suriye'ye tekrar elektrik ihracatı yapılabilmesi için özel şirketin Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) ile biten sözleşmesini tekrar yenilemesi ve EPDK'nın da bunu onaylaması gerektiğini anlatan Yıldız, bunun da yaklaşık 1 hafta, 10 günlük bir zaman alacağını dile getirdi. Yıldız, 'Biz bunun insani bir kalem olduğunu her zaman söylüyoruz. Suriye'ye verilen elektriğin Türkiye'nin toplam ürettiği elektrik içerisindeki payı yüzde 1'den daha düşük. O yüzden biz bunun para değerine ve miktarına bakmaksızın, Suriye halkına insani bir başlık altında bunu izliyoruz. O yüzden böyle bir talebi yine olumlu manada değerlendireceğimizi ve stratejimize bunu koyacağımızı söylemem lazım' dedi.
-Enerji yatırımları kredi notlarından etkilenmiyor-
'Bazı kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'de laik, dinci, bölgesel ve etnik çatışmalardan kaynaklanan riskler bulunduğunu söyledi. Bu riskler uluslararası şirketlerin enerji yatırımlarını da etkiler mi?' şeklindeki soru üzerine Yıldız, şöyle konuştu:
'Kredi derecelendirme kuruluşlarının kredisinin tartışıldığı bir zamandayız. Türkiye'de diğer sektörlerde olduğu gibi enerji sektöründe de uluslararası yatırımlar devam ediyor. Herhalde onlar paralarını yolda bulmadılar. 5-5,5 milyar dolar civarında Türkiye'de yalnızca enerji sektörüne para yatırılıyor. O dediğiniz kredi derecelendirme kuruluşlarının sözüne bakıyor olsaydılar, hele hele belden aşağıya vurarak böyle laik-anti laik gibi tartışma eksenine çekecek olsalardı, bu yatırımlar şimdiye kadar yapılmamış olurdu. Türkiye duruşuyla, geliştirdiği siyaset anlayışıyla hiçbir ayrımcılık yapmaksızın büyümesine devam edecek.'
-İran'dan alınan doğalgaz-
İran'dan alınan doğalgazın azaltılıp azaltılmayacağı yönündeki bir soru üzerine Taner Yıldız, mevcut kontratlar üzerinde İran'dan aldıkları doğalgazın miktarını azaltıp, yerine bir başka ülkeden ikame etmeyi düşünmediklerini, bu konuda ABD makamlarının da böyle bir taleple gelmeyeceğine inandıklarını bildirdi.
Yıldız, 'Şu anda Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 18-20'sine karşılık gelen İran'dan ithal ettiğimiz doğalgaz miktarının azaltılmasıyla alakalı bize ne böyle bir talep geldi ne de biz azaltmayı düşünüyoruz. Bundan sonra yapılabilecek yeni kontratlar içinse tekrar oturur konuşuruz' ifadesini kullandı.
Irak'tan alınan petrol ithalatında çok önemli bir artış olmadığını ve Türkiye'nin sadece Kuzey Irak'ta değil, Irak'ın tamamında çalıştığını anlatan Yıldız, son olarak TPAO'nun alt kuruluşu TPIC'in Irak'ta 40 kuyunun kazılmasıyla ilgili bir sözleşme imzaladığını söyledi.
Yıldız, Türkiye'nin Irak'ın tamamında iş yaptığını ve Irak'ın büyümesine katkı koyduğunu vurgulayarak, 'Irak'ın kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı ayrımı yapmaksızın biz Irak'ın tamamında varız. Bizden talep edildiği kadar, bizim oralarda girdiğimiz ihalelerde kazandığımız kadar oradaki çalışmalara devam ediyoruz. O yüzden yalnızca Irak'ın kuzeyinde bir çalışma yapıyormuşuz gibi bir algılamanın doğru olmadığını söylemek istiyoruz' dedi.
-ENI'nın Akdeniz'deki faaliyetleri-
İtalyan enerji şirketi ENI'nin Güney Kıbrıs ile uluslararası hukuka aykırı olarak tartışmalı alanlarda petrol arama faaliyetlerinde bulunmasının doğru olmadığını dile getiren Yıldız, 'ENI böyle bir şeye giriyorsa biz Türkiye'deki yatırımları oturup tekrar düşünürüz. Bildiğiniz gibi Samsun-Ceyhan'da ortaklıkları vardı, bu konuyu tabii ki biz gündeme alırız. ENI'nin Kıbrıs'ın tamamına ait olan bir alanda Güney Kıbrıs'la bir çalışma yapmasını tabii ki doğru bulmuyoruz' dedi.
-BOTAŞ ve TPAO'nun yeniden yapılanması-
Taner Yıldız, BOTAŞ veya TPAO'nun özelleştirilmesi diye bir şeyin söz konusu olmadığını, böyle bir şeyin gündemlerinde olmadığını bildirdi.
BOTAŞ ve TPAO'nun uluslararası arenadaki payı küçülmeden bir kısım görev ayrıştırmaları yapmayı düşündüklerini belirten Yıldız, şöyle konuştu:
'Halka açık şirketler haline getirilmesi, teşkilat yapısının değiştirilmesi, bunlar arasında. Doğalgaz Piyasası Kanunu'nda BOTAŞ'ın ikiye veya üçe bölünerek oluşturulacak yeni bir yapıya kavuşturulması söz konusu. Aslında bir BOTAŞ Holding şemsiyesi altında söylemem lazım. Yani BOTAŞ'ın yurt dışında küçülmemesi, yurt içindeki görevlerinin ise ayrıştırılması lazım. Öncelikle TPAO'nun Hazine'de bir THY modeli yapıya mutlaka kavuşması lazım. Yani özel sektör dinamizmiyle, ama kamu ciddiyetiyle uluslararası arenada rol almazı lazım. Bunu inşallah sağlayacağız.'