4 Haziran 2025 Çarşamba / 8 ZilHicce 1446

TCMB'den ''temerrüt'' açıklaması: Reel sektörde önemli bir artış yaşamadı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 'Parasal Sıkılaşma, Temerrüt Riski ve Firmaların Konut Satışı' başlıklı analizinde, son sıkılaşma döneminde reel sektör risklilik göstergelerindeki gelişmeler ele alınırken, firmaların temerrüt riskini azaltmak için varlık satışlarına yönelip yönelmediği de konut satışlarına odaklanılarak incelendi.

AA2 Haziran 2025 Pazartesi 10:06 - Güncelleme:
TCMB'den ''temerrüt'' açıklaması: Reel sektörde önemli bir artış yaşamadı

TCMB Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Ünal Seven, Genel Müdür Yardımcısı Altan Aldan ile müdür olarak görev yapan Kadir Gürci tarafından hazırlanan "Parasal Sıkılaşma, Temerrüt Riski ve Firmaların Konut Satışı" başlıklı analiz, Merkezin Güncesi'nde yayımlandı.

Parasal sıkılaşma dönemlerinde reel sektör firmalarının riskliliğinde artış gözlenebildiği belirtilen analizde, "Bu artışın miktarı, sıkılaşmanın boyutunun yanı sıra firmaların sıkılaşma başlangıcındaki finansal durumlarına da bağlı. Bu yazıda son sıkılaşma döneminde reel sektör risklilik göstergelerindeki gelişmeleri analiz ederken, firmaların temerrüt riskini azaltmak için varlık satışlarına yönelip yönelmediğini de konut satışlarına odaklanarak inceliyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Firmaların son parasal sıkılaşma döngüsüne, göreli olarak düşük borçluluk ve yüksek karlılık oranları ile girdiği belirtilen analizde, 2009 yılından itibaren artış eğilimi sergileyen ve 2021 yılında tarihi zirvesine ulaştıktan sonra hızla gerileyen mali borçların toplam aktiflere oranının, 2023 yılında tarihsel ortalamaların altında olduğu aktarıldı.

Analizde ayrıca, faaliyet kar marjının tarihi yüksek seviyesini korurken net döviz pozisyon açığının da oldukça gerilediği ifade edilerek, "Bu durum reel sektörün ilgili döneme güçlü finansal tamponla girdiğine işaret ediyor. Bununla birlikte, son dönemde net döviz pozisyon açığında yaşanan artışı ve öncü göstergelerin işaret ettiği üzere firmaların karlılığındaki düşüşü not etmekte fayda var." değerlendirmesinde bulunuldu.

Reel sektörün son sıkılaşma dönemine güçlü finansal tamponla girmesinin etkilerinin, temel temerrüt göstergelerinde gözlenebildiğine işaret edilen analizde, karşılıksız çek oranının parasal sıkılaşmanın ilk aylarında artmakla birlikte tarihsel ortalamasının oldukça altında kalmayı sürdürdüğü ve 2024 Ağustos ayından sonra da bir miktar düştüğü bildirildi.

"SON DÖNEMDE TOPLAM KONUT SATIŞLARINDA KAYDEDİLEN ARTIŞ BÜYÜK ÖLÇÜDE GERÇEK KİŞİLER KAYNAKLI"

Analizde, firmaların takipteki kredilerinin toplam ticari kredilere oranının ise 2023 sonunda en düşük tarihsel seviyelerine gerilediği vurgulanarak, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Söz konusu oran son dönemde sınırlı bir artış göstermekle birlikte halen tarihsel ortalamasının çok altında. Özetle mevcut veriler sıkılaşma döneminde reel sektörün temerrüt açısından önemli bir artış yaşamadığına işaret ediyor. Temerrüt göstergelerindeki bu görünüme, finansal tamponların yanı sıra firmaların temerrütten kaçınmak için varlık satışına yönelmesi de neden olmuş olabilir. Bunu anlamak amacıyla, firmaların konut satışlarına bakıyoruz. Eğer firmalar varlık satışına yöneliyorsa ilk aşamada üretim faaliyetlerinde kullanılmayan, ticari alacaklara karşılık edinilen ya da yatırım amaçlı satın alınmış konutların elden çıkarılması makul bir seçenek."

Analizde, ayrıca nihai ürünleri konut olan inşaat firmalarının da temerrüt riski yaşamaları durumunda ellerindeki konut stokunu hızlı bir şekilde eriterek nakdi varlıklarını güçlendirmeye çalışabilecekleri bildirildi.

Bu nedenle parasal sıkılaşma dönemlerinde firmaların konut satışlarının gerçek kişilere kıyasla daha fazla artmasının beklenebileceği vurgulanan analizde, "Bu çerçevede, tapu verilerini kullanarak konut satışları içerisinde tüzel kişilerin payını hesaplıyoruz. 2018 öncesinde yüzde 20 civarında seyreden tüzel kişilerin yıllık konut satışlarındaki payı, sıkılaşma döneminde artarak 2019 yılının nisan ayında yüzde 24,3 ile tarihi zirvesine ulaşmıştı. Sonrasında yüzde 20'nin altına inen söz konusu payın son sıkılaşma döneminde bir artış sergilemediği anlaşılıyor. Hatta son aylarda bir gerileme de söz konusu ve 2025 nisan ayı itibarıyla bu pay yüzde 15,6 seviyesinde." ifadeleri kullanıldı.

Analizde, veriler incelendiğinde, son dönemde toplam konut satışlarında kaydedilen artışın büyük ölçüde gerçek kişiler kaynaklı olduğunun anlaşıldığı belirtildi.

Buradan hareketle, firmaların temerrüde düşmemek için varlık satışına yönelimlerinde belirgin bir hareket görülmediğinin söylenebileceği kaydedilen analizde, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Özetle, son sıkılaşma döneminde reel sektör temerrüt oranlarında kayda değer bir artış yaşanmadı. Firmaların sıkılaşma öncesindeki güçlü finansal durumlarının bu görünümde etkili olduğunu değerlendiriyoruz. Son dönemde firmaların konut satışlarının tarihsel ortalamanın altında seyretmesi ve toplamdaki payının gerilemesi de bu değerlendirmemizi destekliyor."

  • TCMB
  • Temerrüt Riski
  • Konut Satışı