İş kollarının büyük bir hızla dijitalleşmesi ve verinin öneminin gün geçtikçe artması ile dijital sömürgecilik, özellikle gelişmekte olan ülkeler için büyük tehlike arz ediyor. Çoğunluğunu merkezi Silikon Vadisi’nde bulunanların oluşturduğu şirketler, kendi teknolojik sistemlerini kuramayan ülkelerden topladıkları verileri işleyerek kar elde ediyor. Yale Üniversitesi’nde konuk araştırmacı olarak görev yapan Michael Kwet, geleneksel sömürgecilik dönemindeki petrol ile dijital sömürgecilik dönemindeki veri arasında benzerlik ve farklılıkarın olduğunu söyledi. Kwet, dijital dönemde verinin tıpkı geleneksel sömürgecilikteki gibi çok değerli olduğunun altını çizerek, verinin tıpkı büyük petrol şirketleri gibi büyük teknoloji devlerinin elinde toplandığını ve bunun da küresel anlamda eşitsizliğe neden olduğunu söyledi. Büyük teknoloji şirketlerinin günden güne insanları kendisine daha fazla bağımlı hale getirdiğini ve Google’nin haritalardan internet reklamlarına, akıllı evlerden telefon yazılımlarına kadar pek çok alanı domine ettiğini vurgulayan Kwet, bu sebeple, büyük teknoloji firmalarının insanların hangi haberleri görebileceği ve nasıl alışveriş yapacağına kadar etkisi olduğunu söyledi.
AJANLARA SERVİS
Sadece ekonomik olarak değil verinin kullanımında da sorunlar olduğunun altını çizen Kwet, “Daha da kötüsü sızan belgeler gösteriyor ki ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın Microsoft, Facebook, Apple ve Google gibi şirketlerle ortaklığının olduğu ve bu şirketlerin hükümet ajanlarına kendi verilerine erişim izni verdiğini gösteriyor. Bütün bunlar ABD’ye büyük bir kültürel, politik ve ekonomik anlamda güç veriyor” diye konuştu. Kwet, “Google’ye yazdığımız fanteziler, Twitter’e yazdığımız inançlarımız, Facebook’ta tercihlerimizi belli eden beğeniler ve Amazon’daki işlemlerimiz gibi her hareketimiz Silikon Vadisi’ndeki şirketler tarafından takip ediliyor. Bu şirketlerin hakkımızda bu kadar detaylı bilgiye sahip olması için bir neden göremiyorum” diye konuştu.




