TOGG CEO'su Gürcan Karakaş Zirve 23'te konuştu: Oyunun kuralları değişiyor!

Üniversite öğrencilerinin liderlik yetkinliklerinin gelişmesine katkı sağlayarak dünyada öncü projelere, kurumlara ve markalara liderlik etmelerine destek olmak için hayata geçirilen Zirve 23 başladı. Ulaşım, teknoloji, hızlı tüketim, spor, medya, denetim ve danışmanlık alanlarında lider isimlerle 2 bin 500'ü aşkın üniversite öğrencisine seslenen Zirve 23, Volkswagen Arena'da ikinci kez kapılarını açtı. Programda katılan TOGG'un CEO'su Gürcan Karakaş, 'Cesaret' konu başlığı altında gençlere tavsiyelerde bulundu. Yerli otomobilin sürecine değinen Karakaş, "Oyunun kuralı değişiyor. 100 yıldır bu işi yapan şirketler en iyisini yapacak diye bir şey yok." dedi.

TOGG CEO'SU KARAKAŞ: OYUNUN KURALI DEĞİŞİYOR

Zirve 23 programına katılarak gençlere seslenen TOGG CEO'su Gürcan Karakaş, kendilerine 2 sorunun sıklıkla sorulduğunu belirtti ve şöyle konuştu:

'TOGG olarak siz 100 yıllık şirketlere meydan mı okuyorsunuz?' diyorlar. 'Yurt dışındaki rahatınızı, konfor alanınızı bırakıp niye geldiniz' diye soruyorlar.

TOGG'un içinde bulunduğu dünyaya bakarsak oyunun kuralları değişiyor. 100 yıldır bu işin icinde olanlar daha iyisini yapabilecek diye bir şey yok. Çünkü beklentiler, talepler, ihtiyaçlar değişiyor. Artık her şey akıllanıyor.

"TELEFONDAKİ DÖNÜŞÜM OTOMOBİLDE DE YAŞANIYOR"

Artık otomobil dediğiniz A'dan B'ye giden araç bir yaşam alanına dönüşüyor. Telefondaki dönüşüm otomobilde de yaşanıyor. Böyle bir ürünün tasarımı otomobil tasarlanıyor gibi olmaz.

"BU ŞİRKETLERE RAHAT BATMADI HERHALDE..."

Karakaş, Türkiye'nin en güçlü şirketlerinin yerli otomobili üretmek için TOGG çatısı altında birleşmesine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Eski çalıştığım şirkette 10 yıl sonrasının planını yapardık. 5 yıl zaten hazır. 3 yılı en ince ayrıntısına kadar planlardık. Şimdi yok öyle bir dünya. Her şey çok hızlı değişiyor. TOGG'un hissedarları Türkiye'nin en güçlü şirketleri. Odalar ve Borsalar Birliği bir araya getirdi. Bu şirketlere rahat batmadı.

"BANA YERLİ OTOMOBİL PROJESİ İÇİN GELDİKLERİNDE İÇİM KIPIR KIPIR OLDU"

Karakaş, çok güçlü bir Alman firmasında çalıştığını, üst düzey yönetici olduğunu, şehirler arası veya ülkeler arası özel uçakla dilediği gibi seyahat edebildiği bir konfora sahip olduğunu hatırlatarak, TOGG projesi için kendisine gelindiğinde neden kabul ettiğini de gençlere anlattı:

Bana böyle bir proje için geldiklerinde içim kıpır kıpır oldu. 1200 insan projemizde çalışıyor. 2022 sonunda 1400'den fazla çalışan hedefliyoruz. Tersine beyin göçü ile 27 insan kazandık.

"CESARETİN SONUCU İŞTE BURADA GÖRDÜĞÜNÜZ AKILLI ARAÇTIR"

Gençlerin korkularını, akıllı bilgiler ile yenebileceklerini, buna da cesaret dendiğini ifade eden Karakaş, "Cesaretin sonucu işte burada gördüğünüz akıllı araçtır. Bu sene kış erken bitti testleri tamamlayamadık. Yeter ki işi bitirmeye odaklanın. Biz gittik başka bir ülkede bu testi tamamladık. İmkansız dediğimiz bir şey daha önce biri onu yapmadığı içindir." dedi.

ZİRVE 23 BAŞLADI

Ulaşım, teknoloji, hızlı tüketim, spor, medya, denetim ve danışmanlık alanlarında lider isimlerle 2 bin 500'ü aşkın üniversite öğrencisine seslenen Zirve 23, Volkswagen Arena'da ikinci kez kapılarını açtı.

İki yıl boyunca devam edecek gerçek deneyim odaklı programın açılışında konuşan 23 Direktörü Furkan Filiz, geçen yıl salgının birçok belirsizlik içinde "bir hayalin ilk adımı olarak" hayata geçirildiğini belirterek, organizasyonun ismini üniversiteden mezun olunan 23 yaşından ve Michael Jordan, David Beckham, Lebron James gibi sporcuların forma numaralarından aldığını söyledi.

Filiz, "Bizim için enerjiyi ve liderliği temsil eden bir sayı. Öyle bir enerji ki artık aksiyona geçtiğimiz, okuldan sahaya atıldığımız dönemi güçlendiriyor." dedi.

Bugün 12 bin 500 başvuru arasından seçilen 2 bin 500'den fazla üniversiteli ile bir arada olduklarını dile getiren Filiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu 2 bin 500 kişinin ortak özelliği nedir diye soracak olursanız hepinizin bir derdi olması ve daha güzeli, daha iyisi için bir harekete geçme motivasyonu. Kendinizle yüzleşerek eksik noktalarınızı geliştirmeye dair bir çaba içerisinde olmanız. Sadece okul başarısı, cv odağında değil, gelişim odağında bir motivasyon içinde olmanız. Bu birlikteliğin enerjisini de hepimiz hissedebiliyoruz."

"ZİRVE 23 GERÇEK TECRÜBE ODAKLI BİR SERÜVEN"

Furkan Filiz, Zirve 23'ün gerçek tecrübe odaklı bir serüven olduğunu, yaptıkları her işte o tecrübeyi edinebilmek için çaba gösterdiklerini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Zirve sonrası seçilen 23'lüler 2 yıllık bir programa dahil olacak. İlk yıl Akademi 23 ve Atölye 23'e katılımcı olarak ikinci yıl ise düzenleyici olarak. İlk yıl dahil olduğunuzu gelecek yıl yaşatarak devam eden bir döngü. Öğrendiğinizi paylaştığınız bir serüven. Harvard Business School ile birlikte geliştirdiğimiz Akademi 23 konseptiyle farklı sektörlerden firmalarla online eğitimler, saha ziyaretleri, vaka çalışmaları ve CEO'lar ile buluşma fırsatını yakalayacaksınız."

Filiz, geçen yıl etkinlikte seçilen 23'ler için bugüne kadar hayata geçirilen etkinliklerden bahsederek, bu sene seçileceklerin Atölye 23'te "dünyayı keşfetme ve kendi iç yolculuğunu oluşturma" şansı elde edeceğini söyledi.

"ÜNİVERSİTELİLERİ MOTİVE ETMEK İÇİN BİR ARADAYIZ"

23 Direktörü Furkan Filiz, "Seçtiğimiz öğrencilerle yıl boyunca Akademi 23 Programı kapsamında paydaş firmalarımızla vaka çalışmaları, saha gezileri, deneyim odaklı bir süreç inşa ediyoruz. Firmaların yaptığı süreçleri tanımak ve üniversite öğrencilerini bu anlamda desteklemek ve onların kariyerlerini geliştirmek istiyoruz." açıklamasında bulundu.

Zirve 23'ün 9 teması bulunduğuna işaret eden Filiz, bunların; belirsizlik, şüphe, merak, tutku, cesaret, denge, huzur, vicdan ve devrim olduğunu söyledi.

Filiz, üniversitelerde okuyan öğrencileri motive etmek için onları öncü firmaların liderleriyle tanıştıracaklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Öğrencilerimizi iş, fikir, düşünce ve spor dünyasının değerli isimleriyle bir araya getirerek, enerjiyi, motivasyonu yüksek tutarak yeni yıla giriş yapmak istiyoruz. Kendi hayallerini gerçekleştirmek isteyen, bu yolda adım atmak isteyen tüm üniversite öğrencilerini Zirve 23'te bir araya getirip ondan sonra da bu heyecanla ve umutla yeniyi ve güzeli inşa etmek adına onları motive etmek üzere bir aradayız."

"TÜRK ÜNİVERSİTELERDEN MEZUN ARKADAŞLAR ÇOK DAHA ÖNDELER"

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin de "Tutku + İnanmak + Azim" başlığıyla yaptığı konuşmada, 44 bin çalışanı bulunan şirketin 2 binden fazla yazılım mühendisinin bulunduğunu ve bunların hepsinin Türk üniversitelerden mezun olduğunu, yakında bu rakamı 4 bine çıkaracaklarını söyledi.

Trendyol'un 16,5 milyar dolarlık değere ulaşan Türkiye'nin en büyük teknoloji şirketi olduğunu dile getiren Çetin, Trendyol Teknoloji'yi sürekli büyütmek için neler yapacaklarına dair çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlattı.

Çetin, Türkiye'deki üniversitelerden mezun olan öğrencilerin başarılı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu arkadaşlarımızla globaldeki hayallerimizi de beraber gerçekleştiriyoruz. Avrupa'nın her yerinde ofis açıyoruz, büyüyoruz. Oradaki üniversitelerden de arkadaşlar alıyoruz, mülakatlar yapıyoruz. İnanın Türk üniversitelerden yetişen arkadaşlar azimleri, bilgileri ve çalışma hırslarıyla o kadar ilerideler ki... Bu da bizi çok mutlu ediyor. Her şirketin temel kaynağı insan, gençler. Türkiye'nin bu alandaki kapasitesinin en yüksek düzeyde olduğu görüyoruz. Gittiğimiz yerdeki mühendis arkadaşları yeterli bulmadığımız için çoğu mühendis arkadaşlarımızı buradan götürüyoruz."

"EN BÜYÜK E-TİCARET ŞİRKETİ OLMAK İSTİYORUZ"

Çağlayan Çetin, Trendyol'un ekosisteminde ülkenin 81 ilinden 270 bin satıcının bulunduğunu, 44 bin çalışana ve 35 milyon müşteriye sahip olduklarını belirterek, her gün Türkiye'nin dört bir yanından 1,5 milyon paketin müşterilerle buluştuğunu dile getirdi.

Halihazırda Avrupa'da ve dünyada bir müşterinin yılda 2-5 aralığında önemli alışveriş yaptığını dile getiren Çetin, "Trendyol'da bu rakam 21. Hatta bizimle 3-4 yıl geçirmiş müşterilerimizde bu rakamın 50 olduğunu görebiliyoruz. Bu, müşterilerimizin bize olan güvenini gösteriyor." diye konuştu.

Çetin, hayal kurmanın önemine işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Biz de bir hedef koyduk. Trendyol, sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın, Orta Doğu'nun, EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) dediğimiz bölgenin en büyük e-ticaret şirketi olacak arkadaşlar. Bu bizim hayalimiz. Gerçekleştireceğimize inanıyorum. Teknolojik ve altyapı anlamında bölgedeki rakiplerimizden ne kadar güçlü olduğumuz, insan kaynağı anlamında ne kadar avantajlı olduğumuzu görüyorum. Yakın zamanda yılbaşına kadar bazı müjdelerimiz de olacak. Hem Avrupa'da hem Orta Doğu'da başka büyük e-ticaret şirketlerini bünyemize katacağız. Müşteri sayımızı katlayarak artıracağız. Sizin gibi gençlere hem Türkiye'de hem Avrupa'da fırsatlar sunacağımıza inanıyorum."

Çetin, sürekli hayal kurmanın, ekip çalışmasının, insan gücünün, teknolojik imkanların ve yazılım gücünün öneminden bahsederek, "Hayalimizi gerçekleştirmek için bizim sizlere ihtiyacımız var. Sizler inanmazsanız, hayal etmezseniz, o azimle arkamızda olmazsanız biz Avrupa ve Orta Doğu'da bir numara olamayız. Sizden ricam, azim. İçinizdeki tutkuyu bulun ve hayal edin." açıklamasında bulundu.

"İŞİNİZİ SEVMEDEN BAŞARILI OLAMAZSINIZ"

EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları da "Belirsizlik" temasıyla yaptığı konuşmada, çocukluktan bu yana başından geçen önemli olayları ve hayat hikayesini anlattı.

Gençlere başarılı olmaları için tavsiyelerden bulunan Canoğulları, "Sevmediğiniz işi yapmayın. Hayat uzun, en az 35-40 yıl çalışacaksınız. Sevmediğiniz işte başarılı olamazsınız. Doğru firmaya girebilirsiniz ancak kendinize sorun: Ben bu işi seviyor muyum. Mutlu olmayı sağlayacak tek şey yaptığınız işi sevmenizdir." dedi.

"İŞİNİZİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMAYA ÇALIŞIN"

Canoğulları, hayatı boyunca "yaptığı işin en iyisini yapmak ve bulunduğu yerde lider olmak" istediğini kaydederek, "İşinizi en iyi şekilde yapmaya çalışın. Kendinize inanın. Tatlı bir hırsa ihtiyaç var ancak çok hırs insanı yıpratır. Başarılı olmanın sırrı sizsiniz. Başka hiçbir sebep başarısızlığın arkasında aranmaz. Çalışırsanız, kendinize güvenirseniz, dürüst olursanız başarırsınız ve bunun meyvelerini yersiniz." açıklamasında bulundu.

"KENDİNİZİ EDEBİYATA AYIRMANIZ LAZIM"

Zirvenin ikinci arasında öğrenciler tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Okan Bayülgen, Vakko CEO'su Jaklin Güner ve Beltaş Grubu Kurucusu Acar Baltaş ile bir araya geldi. Konuşmacılar, farklı temalar üzerinden gençlere seslendi.

Prof. Dr. İlber Ortaylı da öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Huzur teması üzerinde konuşan Prof. Dr. Ortaylı, "Kendinizi edebiyata, güzel sözlere, güzel şeyleri düşünmeye ayırmanız lazım. Vakit bulmanız lazım. Bu mümkündür. Edebiyatla uğraşmadığınız gün demiyorum, hatta hafta demiyorum ama ayın olmaması bir kayıp. Bir ayın içerisinde mutlaka bir ilginç romanı bitirmeseniz, devam edemeseniz bile tamamlamış olmanız lazım" dedi.

"ŞİİRLE MEŞGUL OLMADIKLARI İÇİN SAÇMA SAPAN KONUŞUYORLAR"

Prof. Dr. Ortaylı, "Şiirle mutlaka meşgul olmanız lazım. Bu yeni nesilde, yeni dünyada bir eksik. O yüzden insanlar saçma sapan konuşuyorlar. Her dilde büyük problem bu. Türkiye'de de öyle. Kullandıkları kelimelerin sayısı gittikçe azalıyor. Adam üniversite bitiriyor kelime hazinesi bazen dağdaki çobandan daha az" diye konuştu.

"MÜZİKSİZ GÜNÜNÜZ OLMASIN"

Prof. Dr. Ortaylı, "İkinci bakacağınız şey müzik. Müzik sevmeyen, müziğe tahammül edemeyen adamlar var. Bu aslında mümkün değil. Bütün mesele sizin önünüze nasıl müzik geliyor? Bazı insanlar genellikle her tür müziği sevemezler. Yapıları, bilgi birikimleri, hayal güçleri, etrafa bakışları farklıdır. Müziği dinlemek zorundasınız. Bu bir aylık meşgale değil, günlük meşgaledir. Lütfen müziksiz geçen gününüz olmasın" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ortaylı denge sağlamak gerektiğine dikkat çekerek, "Dengeyi sağladığınız takdirde hayatınız çok renklenecek ve bazı şeyleri yeniden arama, öğrenme merakına düşeceksiniz. Çok ucuza da seyahat edilebilir. Bulunduğunuz yerden daha az harcayarak da yeni yerler görebilirsin. Yeni yerler, yeni insanlar size sonsuz alemi tanıtır ve asıl ufkunuz orada açılır. Rahat yaşamak, verimli yaşamak isteyen bir insan için ben ne parayı, ne mevki tavsiye ediyorum. Bunlar herkesin ulaşabileceği şeyler. Çok yer görmeyi, dünyanın rengini mümkün mertebe tanımayı yaptığınız zaman içinize bir yeni bir atılım gelir" dedi.

"MUTLU OLMAK DİYE BİR ŞEY YOK"

Prof. Dr. Ortaylı, "Size bunun için sabırlı, neşeli, dingin bir hayat tavsiye ediyorum. Mutlu olmak diye bir şey yok. Olursun veya olamazsın. Mutlu olursun, mutlu olduğunun farkında değilsindir. Bir insanın 70 yaşındaki mutluluk hissiyle 20 yaşındaki mutluluk hissi aynı şey değildir. Dengeyi ve dinginliği sağlayabilmek için yapacağınız şeyler; edebiyat, musiki, bilgece sözler, iyi arkadaşlar ve lütfen yerinizden kıpırdayıp alemi ve vatanı görmek. Bu prensipleri takip ettiğiniz takdirde sizin huzursuz, dengesiz, hasta bir adam olmanız mümkün değil" ifadelerini kullandı.

"Z KUŞAĞININ DENK GELDİĞİ DÖNEM ÇOK KÖTÜ"

Okan Bayülgen de, "Z kuşağının denk geldiği dönem çok kötü bir dönem. 1998'den bugüne kadar alırsak, tamamen kötü bir tarihi süreç. Ben kendi kuşağımdan 20 yıl önce doğmak ve şu sıralarda ölmek isterdim. Z kuşağıyla beraber ne yapılabilir? Aralarından belli insanlarla çok şey yapılabilecek. Bütün bir kuşağı ümitle değerlendiremiyoruz. Rahatlatıcı olarak şunu söyleyeyim. Y ve X, Z'den çok daha kötüydü. Z dediğin zaman evet benim diyorlar. Bundan önce hiçbir kuşak kendisine kuşak ismi takılmasını kabul etmedi. Çünkü herkes farklılaşmaya çalışıyordu. İlk defa bir kuşak diyor ki 'beni sürü halinde değerlendirebilirsiniz'" diye konuştu.

"YOLUNDA GİTMEYEN İŞLERİ DEĞİŞTİRECEK SİZLERSİNİZ"

Şüphe teması üzerinde gençlerle konuşan Baltaş Grubu Kurucusu Psikolog Acar Baltaş, "Kolayca vazgeçmeyin çünkü buradaki yolunda gitmeyen işleri değiştirecek olan sizlersiniz. Ortamda bulunmayanın hakkını koruyun. Gerçeği örtmeye çalışan şüphe tacirlerinden uzak durun. Onlara dikkatli olun. En tehlikeli yalan içine doğru karışmış olandır. Çok sık tekrarlandığı için bir şey doğru olmaz. Gerçeği bilimsel yöntemlerle araştırın. Yaşadığınız toprağa borcunuzu unutmayın" dedi.

"MERAK EDEN BEYİNLERİN BİZE LİDERLİK ETMESİNİ ARZU EDİYORUZ"

Vakko CEO'su Jaklin Güner de, "Araştıran bir beynin, sorgulayan bir beynin, bilen bir beyinden çok daha büyük bir bilgiye erişme yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. O sebeptendir ki biz kurum olarak araştıran, merak eden bir beyni çok genç olabilir, deneyimsiz olabilir. Bilen bir beyinle mukayese ettiğimizde hep daha çok bu tarafa şans vermek istiyoruz. Bu beyinlerin bize mentorluk etmesini, bize liderlik etmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.