Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) Başkanı Çağatay Beydoğan, EPDK'nin Doğal Gaz Piyasası Kanunu kapsamında hazırladığı yönetmelik değişikliğine ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, düzenlemenin "Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda altyapısal ve kurumsal temelleri güçlendiren stratejik bir adım" niteliğinde olduğunu söyledi.
Yeni düzenlemeyle doğal gazın sıvılaştırılmasının yasal olarak tanımlanmasının Türkiye açısından kritik bir eşik olduğunu dile getiren Beydoğan, "Bu adım, Karadeniz gazının sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) dönüştürülerek ihraç edilmesine yönelik hukuki zemini resmen oluşturdu. Sıvılaştırma lisans süreçlerinin netleşmesi, özel sektör yatırımlarının önünü açarak LNG altyapısının gelişimini hızlandıracak." dedi.
Beydoğan, Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nda üretimin giderek arttığını anımsatarak, üretimin tamamının LNG'ye dönüştürülmesinin teorik olarak mümkün olduğunu ancak iç talep, piyasa dengesi ve yatırım planlamasının belirleyici olacağını ifade etti.
Yeni düzenlemeyle, yüzen LNG terminallerinin farklı bölgelerde hizmet verebilmesine olanak tanınmasının yatırımcılara operasyonel ve ticari esneklik kazandırdığını belirten Beydoğan, "Bu tür tesisler sabit terminallere kıyasla daha kısa sürede devreye alınabiliyor ve farklı limanlara taşınabiliyor. Özellikle ani talep artışlarında veya yeni ihracat güzergahlarının devreye alınmasında önemli avantaj sağlıyor." diye konuştu.
Beydoğan, Türkiye gibi iç tüketime ve ihracat potansiyeline sahip ülkelerde yüzen LNG terminallerinin arz güvenliğini güçlendiren ve ticari esnekliği artıran stratejik araçlar olarak öne çıktığını vurgulayarak, böylece söz konusu terminallerin ülkenin enerji altyapısında önemli bir tamamlayıcı rol üstlendiğini de sözlerine ekledi.
Yapılması planlanan mevzuat değişikliklerinde depolama tesislerinin üçüncü taraf erişim zorunluluğuna istisna getirilmesinin yatırımcı açısından riskleri azalttığını ifade eden Beydoğan, "Böylece, yüksek sermaye gerektiren depolama yatırımlarında yatırım riski azaltılarak yeni tesislerin önü açılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Beydoğan, özellikle ilk yatırım dönemlerinde yatırımcının kapasiteyi kendi operasyonlarında kullanabilmesinin finansal sürdürülebilirliği destekleyici bir unsur olabileceğine dikkati çekerek, "Ancak rekabetin korunması için bu muafiyetlerin kapsamı ve süresi dikkatle sınırlandırılmalı." ifadesini kullandı.
Yeni yatırımların devreye girmesiyle piyasa oyuncularının mevsimsel dalgalanmalara karşı daha etkin pozisyon alabileceğini dile getiren Beydoğan, bunun spot piyasalarda işlem hacmini de artıracağını kaydetti.
Beydoğan, ayrıca doğal gaz ihracat lisans süreçlerinin sadeleştirilerek birden fazla ülkeyi kapsayan tek lisans uygulamasına geçilmesinin, idari süreçleri hızlandırılmasıyla şirketlerin farklı pazarlara erişimini kolaylaştırdığına değinerek, "Düzenleme, ihracat planlamasında esneklik kazandırarak lojistik ve ticari stratejilerin daha dinamik yönetilmesine olanak tanıyor." dedi.
Bu esnekliğin özel sektör açısından rekabet ve yatırım fırsatlarını artırdığını anlatan Beydoğan, düzenlemelerin Türkiye'nin enerji ticaretinde bölgesel merkez olma vizyonunu desteklediğini vurguladı.
Beydoğan, enerji bağımsızlığının yalnızca arz güvenliğiyle değil, yerli kaynakların ekonomik değere dönüştürülmesiyle mümkün olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni düzenlemeler, Karadeniz gazının LNG'ye dönüştürülerek ihraç edilmesine ve yerli üretimin ticari potansiyelinin artırılmasına olanak sağlıyor. Bu çerçevede, söz konusu düzenlemeler Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda altyapısal ve kurumsal temelleri güçlendiren bir adım olarak değerlendirilebilir. Uzun vadede bu adımlar, hem iç piyasada istikrar hem de dış ticarette gelir çeşitliliği açısından ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır."
Beydoğan, yüzen LNG tesislerinin etkin kullanımıyla Akdeniz'den geçen gemilerin yakıt ihtiyacının Türkiye'den karşılanmasının planlandığını vurgulayarak, "Bu adım, Türkiye'nin Akdeniz enerji koridorundaki stratejik konumunu güçlendirerek 'bunker LNG' pazarı oluşturma potansiyelini güçlendiriyor." dedi.
Bu hedefin hayata geçmesi için liman altyapısının geliştirilmesi, uluslararası çevre ve güvenlik standartlarına uyum sağlanması ve tedarik zinciri planlamasının tamamlanması gerektiğini kaydeden Beydoğan, sürecin orta vadede 3–5 yıl içinde kademeli olarak tamamlanabileceğini belirtti.
Beydoğan, ayrıca Türkiye'nin enerji merkezi olma hedefinde özel sektörün aktif rolüne dikkati çekerek, "Özel sektörün yeni LNG ve depolama yatırımlarına yönelmesi, ticaret modellerini çeşitlendirmesi ve organize piyasada daha aktif işlem yapması bekleniyor." dedi.
Dijitalleşme, veri paylaşımı ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımların rekabeti güçlendirip uluslararası yatırımcı ilgisini artıracağını vurgulayan Beydoğan, "Bölgesel ortaklıklar ve uzun vadeli iş birlikleri Türkiye'nin enerji ticaretinde kalıcı ve güçlü bir pozisyon elde etmesinde belirleyici olacak." diye konuştu.
Yönetmelik değişikliği çalışmaları kapsamında, doğal gaz piyasasında yeni faaliyet türü olarak tanımlanan doğal gaz sıvılaştırma lisansına ilişkin başvuru koşulları ile hak ve yükümlülükler belirleniyor.
Taslak, doğal gaz depolama yatırımlarını teşvik etmek için üçüncü taraf erişim zorunluluğuna istisna tanıyor. Ayrıca, yüzen LNG tesislerinin farklı bölgelerde hizmet verebilmesine imkan sağlayarak arz esnekliğini artırmayı hedefliyor.
Bunun yanı sıra, doğal gaz ihracat lisansı işlemlerinin hızlandırılması amacıyla birden fazla ülkeyi kapsayan tek lisans uygulaması getirilirken, Türk karasularındaki deniz taşıtlarına LNG satışı, organize doğal gaz piyasasında ticaret hacminin artırılması, iletim kapasitesinin daha verimli kullanılması ve kapasitesini etkin kullanmayan şirketlerin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin hükümler de taslakta yer alıyor.
Bu adımlarla Karadeniz gazının LNG olarak ihraç edilmesinin önü açılırken, doğal gaz ticaret hacminin artırılması, depolama yatırımlarının teşviki ve iletim sisteminin etkinliğinin artırılması amaçlanıyor. Ayrıca, yüzen LNG tesislerinin daha etkin kullanılmasıyla, Akdeniz'den geçen gemilerin yakıt ihtiyacının Türkiye'den LNG olarak karşılanması planlanıyor.