28 Kasım 2025 Cuma / 8 CemaziyelAhir 1447

Papa'nın gelişine yönelik komplo teorileri: Türkiye'nin özgüveni korkuları yersiz kılıyor

Papa 14. Leo'nun ziyaretiyle ilgili farklı kesimlerce dile getirilen bazı itirazlar veya komplo teorilerinin varlığına dikkat çeken uzmanlar, 'Bu teoriler doğal olmakla beraber kişilerin kendi kanaatleriyle ilgilidir. Ancak devletlerin kişisel kanaatlere göre hareket etme lüksü yoktur. Bu endişe ve komplo teorilerinin çoğunluğu bazı korkulardan kaynaklanmaktadır. Oysa Türkiye Cumhuriyeti'nin özgüveni böyle korkuları yersiz kılmaktadır. Başka devletlerle olduğu kadar farklı din mensupları ve onların temsilcileriyle de olumlu ilişkiler kurmak hem uluslararası diplomasinin hem de içine kapanmak yerine dünya siyasetinde aktif bir rol oynamanın bir gereğidir' dedi.

AA28 Kasım 2025 Cuma 16:26 - Güncelleme:
Papa'nın gelişine yönelik komplo teorileri: Türkiye'nin özgüveni korkuları yersiz kılıyor

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Zakir Çoban, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyaretinin anlamını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Batı Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Katolik Kilisesi'nin başındaki papalar, sadece dini değil siyasi bir aktör gibi davranma imkanı da elde ettiler. 8. yüzyılda Orta İtalya'nın önemli bir kısmı Şarlman'ın babası Pepin tarafından Kilise'ye bağışlandıktan sonra "Papalık Devletleri" adı verilen yapıyla Kilise aynı zamanda bir devlet haline geldi. Garibaldi komutasındaki İtalyan Cumhuriyet Ordusu 1870'de bu devlete son verene kadar papalık yüzyıllar boyunca sadece dini değil aynı zamanda siyasi bir aktör olarak Avrupa siyasetinde etkin bir rol oynadı.

Şu anki Vatikan Devleti ise Benito Mussolini Hükümeti ile Katolik Kilisesi arasında yapılan Lateran Anlaşması ile 1929'da kuruldu. Cumhurbaşkanı Celal Bayar 1959'da, 1935-1944 yılları arasında Papalık temsilcisi olarak İstanbul'da görev yapmış olan Papa 23. John'u Vatikan'da ziyaret etti. Bu iki ismin girişimleri sonucunda 1960'da Türkiye ile Vatikan arasında diplomatik ilişkiler kuruldu. Bu tarihten sonra 1978'de sadece 33 gün papalık makamında kalan 1. John Paul dışında tüm papalar Türkiye'yi ziyaret etti. 1967'de 6. Paul, 1979'da 2. John Paul, 2006'da 16. Benedict ve en son 2014'te Papa Franciscus Türkiye'ye geldi.

- PAPA 14. LEO'NUN TÜRKİYE ZİYARETİ NEDEN ÖNEMLİ?

Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo'nun üç gün sürecek Türkiye programı Ankara, İstanbul ve İznik ayaklarından oluşuyor. Papa 14. Leo aynı zamanda bir devlet başkanı olduğu için Anıtkabir'e bir ziyaret gerçekleştirdi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Akşam ise Millet Kütüphanesi'nde bir program gerçekleştirildi. Papa 14. Leo İstanbul'da hem Katolik din adamlarıyla hem de Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşecek. İznik'te Konsilin yıldönümü nedeniyle bir ayin gerçekleşecek. Daha sonra İstanbul'daki programını tamamlayıp Beyrut'a hareket edecek.

Papa Franciscus ölmeden önce İznik Konsili'nin 1700. yıldönümü nedeniyle Türkiye'ye gelme niyetini ifade etmişti. Papa 14. Leo'nun ziyaretinin önemli bir nedeninin de selefinin bu niyetini geçekleştirmek olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, Papa'nın Türkiye ziyaretinin anlamı ve önemi açısından iki ana hususun bulunduğu muhakkaktır. Bunlardan biri dini diğeri ise siyasidir. Ziyaretin dini öneminde Türkiye topraklarının Hıristiyanlığın oluşumu ve yayılmasındaki rolü öne çıkıyor. İlk kiliseler, Pavlus'un misyon gezilerinde ziyaret ettiği merkezler ve Hıristiyanlığı şekillendiren ilk genel konsiller bu coğrafyada gerçekleşmiştir. Bunlar arasında 325 yılında toplanmış olan İznik Konsili'nin ayrı bir önemi vardır. Çünkü Hıristiyanlığın inanç esasları (kredo) bu Konsil'de belirlenmiştir. İznik Konsili, tarih içerisinde farklı mezheplere ve gruplara ayrılmış olsalar da tüm Hıristiyanların önemsediği ve kararlarını bağlayıcı kabul ettiği yegane konsildir adeta. Dünyadaki en kalabalık Hıristiyan nüfusun lideri olarak papanın, İznik Konsili üzerinden tüm Hıristiyanlara yönelik bir birlik mesajı vermesi onun konumu ve geleneksel olarak Kilise'nin ona atfettiği misyon açısından oldukça doğaldır. Fener Rum Patriği ile yapacağı görüşme ise diğer papaların yaptığı gibi bir nezaket ziyaretidir. Bazılarının her papa gelişinde "Yoksa iki kilise birleşiyor mu?" tarzında yorumları tarihsel ve dini gerçekliklerden uzaktır.

- GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE VE VATİKAN ARASINDAKİ DİNAMİKLER

Papa 14. Leo'nun ziyaretinin dünya gündemi ve siyaseti açısından önemi ise daha çok bölgedeki çatışmalar ve insani dramlarla ilgilidir. Papalar, medyatik olmaya başladıkları modern dönemlerden itibaren itidal ve barış çağrıları yapmayı bir gelenek haline getirmiştir. Bunun ne ölçüde karşılık bulduğu ayrı bir tartışma olmakla beraber, insani sorunlara dikkat çekme açısından bir işlevi olduğu muhakkaktır. Papa'nın Türkiye ziyaretinde Rusya-Ukrayna savaşının ve özellikle de Gazze'deki soykırımın gündeme gelmesi ve burada Cumhurbaşkanımızla birlikte verdikleri mesajların İsrail zulmüne karşı oluşan cepheye önemli bir destek sağlayacağı kesindir. Kaldı ki Papa'nın ilk ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirmesi ve söz konusu sorunlarla ilgili buradan bazı mesajlar vermesi tesadüfi değildir ve ülkemizin bölgedeki etkin rolüyle doğrudan ilgilidir.

Papalık ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihi yeni değildir, Orhan Bey zamanına kadar uzanan bir iletişim söz konusudur. Avrupa'daki birçok Konsil'de Osmanlı delegeleri gözlemci olarak yer almıştır. Kanuni Sultan Süleyman, iki din adamının kardinal yapılması isteğini ilettiğinde dönemin papası bunu tereddütsüz kabul etmiştir. Fatih Sultan Mehmet döneminde kuzeyden Frenk tehdidi her belirdiğinde Papa, Osmanlı Sultanından yardım istemiş ve Osmanlı Donanması'nın İtalya kıyılarına yakın geçmesi bile Frenkleri geri çekilmeye zorlamıştır. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde dahi Papalar ve Sultanlar arasında diplomatik bir nezaket dahilinde belli bir iletişim olduğu görülür. Dolayısıyla, bugünkü ziyaret Türkiye-Vatikan ilişkileri açısından da anlamlıdır. Papanın gelişi 1960'lardan itibaren (zaten daha önce papaların başka ülkeleri ziyareti gibi bir uygulama görülmez) her seçilen papanın ilk ziyaretlerinden birinin Türkiye'ye yapması geleneğinin devam ettiğinin bir göstergesidir.

Papanın ziyaretiyle ilgili farklı kesimlerce dile getirilen bazı itirazlar veya komplo teorilerinin varlığı doğal olmakla beraber kişilerin kendi kanaatleriyle ilgilidir. Ancak devletlerin kişisel kanaatlere göre hareket etme lüksü yoktur. Bu endişe ve komplo teorilerinin çoğunluğu bazı korkulardan kaynaklanmaktadır. Oysa Türkiye Cumhuriyeti'nin özgüveni böyle korkuları yersiz kılmaktadır. Başka devletlerle olduğu kadar farklı din mensupları ve onların temsilcileriyle de olumlu ilişkiler kurmak hem uluslararası diplomasinin hem de içine kapanmak yerine dünya siyasetinde aktif bir rol oynamanın bir gereğidir.

[Prof. Dr. Bekir Zakir Çoban, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

ÖNERİLEN VİDEO

Virajı alamadı, yan yattı: İnşaat malzemeleri sokağa saçıldı

Kapat
Video yükleniyor...