Türkiye'ye fırsat doğdu: Birlikte cesur hamleler yapmalıyız

Özdebir, ASO'da gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Litvanya başta olmak üzere tüm Baltık ülkelerinin yeni tedarikçi arayışı noktasında gözünü Türkiye'ye çevirdiğini söyledi.

Bu yıl ocak-temmuz döneminde iki ülke arasındaki dış ticaret hacmine değinen Özdebir, "7 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 92'lik bir artışla 342 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştık. Yıl sonu hedefimiz 500-600 milyon dolar bandında bir ihracat rakamı yakalamak. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi de geçen sene rekor kırıp 1 milyar dolar seviyesine gelmiştir. Amacımız bu seviyeyi bu yıl 1,5 milyar dolara çıkarmak." dedi.

Özdebir, Ankara'dan Litvanya'ya 2020 yılında yapılan 12,6 milyon dolarlık ihracatın salgının etkisiyle 2021'de 9,7 milyon dolara gerilediğini, bu yıl 7 aylık dönemde ise yıllık bazda yüzde 63 artışla 8,4 milyon dolara ulaşıldığını bildirdi.

Litvanya'ya ihraç edilebilecek öne çıkan ürünleri demir-çelik, elektrikli ulaşım araçları, makine, tekstil, traktör, tütün, kuruyemiş, şekerli mamuller, mücevherat, kimyasal ürünler olarak sıralayan Özdebir, bu sektörlerde de Litvanya ile iş birliği yapma potansiyelinin yüksek olduğunu dile getirdi.

Özdebir, son dönemde iki ülke arasında kurulan sıcak ilişkilere dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ülkemizin Litvanya'da ve Baltık pazarında ön plana çıkması sadece ikili ticaret rakamlarını geliştirmekle kalmamış, bu pozitif hava, turizm rakamlarına ve özellikle inşaat sektöründeki firmalarımızın bu bölgedeki faaliyetlerine olumlu şekilde yansımıştır. Halihazırda iki ülke arasında özellikle son zamanlarda katlanarak artan ticaret hacmi bunu doğrular niteliktedir."

- "İŞ BİRLİĞİ YENİ FIRSATLARI DOĞURACAKTIR"

Litvanya'nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis de son dönemde küresel tedarik zincirlerinde yaşanan değişimlere işaret ederek, Çin'deki üretim maliyetleriyle bu ülkede üretilen ürünlerin Avrupa'ya taşınma maliyetlerindeki artışın etkisiyle bu ülkenin küresel ticaretteki rolünün azalabileceğini, Litvanya ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin ise Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan etkilendiğini anlattı.

Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla Avrupa'ya yakınlığının önem kazandığını ve Litvanya ekonomisinin Avrupa tedarik zincirleri söz konusu olduğunda birçok sektörde kilit rol oynadığını vurgulayan Degutis, "Litvanya ile Türkiye arasında kurulacak iş birliği, yeni fırsatları doğuracaktır. Litvanya sadece Baltık ülkeleri nezdinde değil, kuzey ülkeleri nezdinde de yatırımcılara yeni pazarlar açabilecek ülke niteliğindedir." diye konuştu.

Degutis, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere bakıldığında istikrarlı sektörler olduğunu ifade ederek, ticaret hacmindeki hedeflere yaklaşıldığını söyledi.

Etkinlikteki gündem maddelerinden birinin iki ülke arasındaki istikrarlı ilişkiler çerçevesinde farklı iş birliği alanlarını keşfetmek olduğunu belirten Degutis, ziyaretin şirketler için bir fırsat niteliğinde olduğunu dile getirdi.

- TÜRKİYE'YE FIRSAT DOĞDU: BİRLİKTE CESUR HAMLELER YAPMALIYIZ

Litvanya Parlamento Üyesi Rimante Salaseviciute, ülkenin ürettiği ürünlerin nitelik ve fiyat-kalite oranları bakımından Türk girişimciler için cazip olanaklar sunduğunu kaydetti.

Şirketler arasında kurulan iş birlikleri ve ortak çalışılan Avrupa Birliği projelerine rağmen iki ülke arasındaki karşılıklı yatırımların istenilen düzeyde olmadığına işaret eden Salaseviciute, "Litvanya'dan Türkiye'ye ve Türkiye'den Litvanya'ya yapılan yatırımlar birkaç milyon avro ile sınırlı. Bu nedenle cesur adımlar atmamız gerekiyor. Düzenlediğimiz toplantılar bu adımların atılmasına vesile olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Salaseviciute, Türkiye'nin Litvanya açısından en gözde tatil destinasyonlarından biri olduğuna dikkati çekti.

- "TEŞVİK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Uzmanı Onur Kanan da Türkiye'nin ekonomik verilerine ilişkin bilgi vererek, ülkedeki yatırım ve teşvik imkanlarını anlattı.

Türkiye'ye yatırım yapmanın sadece orta gelirli kesimi güçlü bir piyasaya yatırım yapmak anlamına gelmediğini vurgulayan Kanan, ülkeye yatırımın başka piyasalara da açılma imkanı sağladığını söyledi.

Kanan, Türkiye'nin Avrupa Birliği ve birçok ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunduğunu hatırlatarak, bu kapsamda Türkiye'ye yatırımın yaklaşık 1 milyarlık nüfusa erişmek anlamı taşıdığını kaydetti. Türkiye'nin artan ihracat performansının da ekonomik gücünün önemli bir işareti olduğunu belirten Kanan, yatırımcılara sağlanan teşviklerde süreçleri hızlandırmaya ve kolaylaştırmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Kanan, Türkiye'nin yatırımcılara sağladığı teşvikler ve sektörel olanaklara ilişkin de bilgi verdi.