Dünya genelinde etkisini sürdüren korona virüs salgını nedeniyle Türkiye’de de salgın yayılımının önüne geçmek için çeşitli tedbirler alınmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 'kontrollü sosyal hayat' olarak adlandırdığı yeni normalin detayları gün geçtikçe belli olmaya başladı. Bu kapsamda 16 Mart tarihinde toplu olarak ibadete kapatılan camiler, bugün kılınan cuma namazıyla birlikte tekrardan ibadete açıldı.
Cami girişlerine dezenfektanlar yerleştirildi.
74 gün sonra bugün cemaat camileri doldurdu.
Camilerde tedbir amaçlı tespih, rahle gibi ortak malzeme kullanımına izin verilmezken, saf düzeni sosyal mesafe kurallarına göre belirlendi.
Ayrıca dezenfektesi mümkün olmayan malzemeler üzerinde namaz kılınmasına izin verilmezken, vatandaşlar tek kullanımlık veya evlerinden getirdikleri seccadelerle namazlarını kıldı.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ’TAN CUMA NAMAZI HUTBESİ
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Fatih Camisinde Cuma hutbesini okudu.
Fetih vurgusu yapılan ve korona virüs ilişkin tedbirlere uyulması çağrısında bulunulan hutbe sırasında bazı vatandaşların uzun süre sonsa camilere kavuşmanın mutluluğuyla gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.
Korona virüs tedbirleri kapsamında bir süredir kılınamayan Cuma namazı ilk kez kılındı. Diyanet Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Fatiih Camisinde hutbeyi okudu. Seccadeleri ile birlikte camiye gelen vatandaşlar sosyal mesafe kurallarına uyarak saf tutup namaz kılarken hutbe sırasında bazı vatandaşların uzun süre sonsa camilere kavuşmanın mutluluğuyla gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.
“ÖZLEMLE, HASRETLE BUGÜNÜ BEKLİYORDUK”
Hutbede !özlemle bu günü bekliyorduk’ diyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş,
“Hamdolsun rabbimize muhterem Müslümanlar. Cumanız mübarek olsun. Bu icabet vaktinde, gönlünüz, haneniz, ömrünüz ve rızkınız cumanın bereketiyle dolsun. Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı günde, bizleri saf saf huzuruna kabul eden, cemaat olma coşkusunu yeniden yaşatan Rabbimize sonsuz hamd ü senalar olsun. “Hamd, bizden hüznü gideren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. Ümmetine temizliği ve tezkiyeyi, maddi ve manevi her türlü kirden ve kirli işten uzak durmayı öğreten Habib-i Kibriya Muhammed Mustafa Efendimize salat ve selam olsun. Aziz Müminler! Cuma günü müminlerin bayramıdır ve bu bayram Asr-ı Saadetten bugüne en güzel haliyle camilerde, cemaatle kutlanır. Yeryüzünde Allah’ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekân sağlayabilir? Tevhidle çarpan yürekler vahdetle secdeye varırken, bu kardeşliğin sevinci başka nerede yaşanabilir? Umut ve inanç, teselli ve teslimiyet, muhabbet ve samimiyet başka hangi ortamda böylesine güçlenebilir? Camiden ilim ve hikmet alınır; edeb ve ihsan yayılır. Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi vuslat zamanı. Hislerimizi anlatmaya kelimeler kafi değil! Vakit, Rabbimize kulluğumuzu, şükrümüzü, duamızı ve niyazımızı arz etme vaktidir” ifadelerini kullandı.
“FETHİN COŞKUSU İLE CAMİLERİMİZE KAVUŞMANIN SEVİNCİNİ BİR ARADA YAŞIYORUZ”
Fetih coşkusu ve camilere kavuşmanın coşkusunun bir arada yaşandığını belirten, Erbaş,
“29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam’a ve şanlı medeniyetimize açılmıştı. Ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Salgın hastalık sebebiyle bir süredir kapalı olan camilerimizin kapıları da yine bugün aziz milletimize ve değerli cemaatimize açılıyor. Fethin coşkusu ile camilerimize kavuşmanın sevincini bir arada yaşıyoruz. Bu büyük nimetin kıymetini bilelim. Sorumluluğumuzu unutmayalım. Tedbirlere hassasiyetle uyalım. Şimdi inşallah Cuma namazının farzını kılacağız. Ardından birbirimizle musafaha etmeden, fiziki mesafeye dikkat ederek ve görevlilerimizin yönlendirmelerine uyarak buradan ayrılacağız. Cuma namazının sünnetini evlerimizde kılacağız. Cenab-ı Hak ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri bu salgın hastalıktan en kısa zamanda kurtarsın” dedi.