Yağlıdere ilçesinin 1530 rakımlı Gölyanı Yaylası, gölü, otantik yayla evleri ve doğal güzelliğiyle doğa ile baş başa kalmak isteyenler için önemli bir yer konumunda.
Ziyaretçilerini, yemyeşil çayırların ortasındaki gölüyle kendisine hayran bırakan yaylanın sakinleri, hayvanları ile köyden buradaki evlerine göç etmeye mayıs ayında başlıyor. Bir süre buradaki evlerinde konaklayan vatandaşlar, ardından daha üst rakımdaki yaylalara göç ediyor.
Yeni yapılaşmaya müsaade edilmeyen ve yaylacıların daha çok yaylaya giderken ya da dönerken geçici barınma alanı olarak kullandığı Gölyanı Yaylası'ndaki ahşap evler, ortama ayrı bir güzellik katıyor.
Gölyanı Yaylası Doğal Sit Alanı'nın, 13 Mayıs 2020'de Resmi Gazete'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescil ve ilan edilmesine ilişkin karar, yaylanın doğallığının korunması adına yöre halkını sevindirdi.
Yağlıdere Belediye Başkanı Yaşar İbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gölyanı Yaylası'nın Karadeniz'in el değmemiş bakir noktası olduğunu söyledi.
Yaylanın, 'kesin korunacak hassas alan' olarak tescil ve ilan edilmesinin, istedikleri bir karar olduğunu belirten İbaş, 'Yayla sit alanı vasfını koruyor, kesinlikle yapılaşmaya müsaade edilmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza, milletvekillerimize, bu işin peşinde koşan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.' dedi.
İbaş, herkesi Gölyanı Yaylası'nı görmeye davet ederek, 'İnsanlar ziyaret ettiklerinde bizim ne demek istediğimizi anlayacaklar.' ifadesini kullandı.
Yapılaşma olmamak kaydıyla yaylanın turizme açılmasını istediklerinin altını çizen İbaş, şöyle devam etti:
'Gölyanı'nın doğasının yapılaşmayla bozulmasını kimse istemiyor. Turizme açılsın ama doğallığının kaybolmasını kesinlikle istemiyoruz. İster ahşap, ister başka bir şeyden olsun yapılaşmaya hiçbir şekilde müsaade edilmeyecek. İnsanlar oraya 4-5 katlı otel yapılacağını zannetmesin. Belki küçük, gelenlerin ihtiyaçlarının karşılanacağı bir yer yapılabilir, bunu da 'belki' diyorum, gerekli yerlerin izin vermesi şartıyla.'
İbaş, daha önce Gölyanı Yaylası'nda kaçak yapılaşmalar olduğuna işaret ederek, iki yıl önce 30 civarında evin ilgili kurumların ekiplerince yıkıldığını aktardı.
Başkan İbaş, her yıl yaylada izinsiz yapı inşa etmeye çalışanlar olduğunu ancak bunlara kesinlikle müsaade edilmediğini sözlerine ekledi.
Gölyanı Yaylası'na hayvanlarını otlatmak için gelen Cemile Okur, burada doğup büyüdüğünü söyledi.
Her yıl bu aylarda yaylaya gelip bir süre kaldıktan sonra üst rakımdaki yaylalara göçtüklerini anlatan Okur, 'Sonbaharda tekrar buraya dönüyoruz. Burası bizim için çok önemli. Her şeyi doğal, buraya geldiğimizde içimiz huzur doluyor. Bir çuval altını önüme koysanız burayı vermem.' diye konuştu.
Okur, bazı kişilerin yaylaya izinsiz ev yapmaya çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
'Her yere ev yapılırsa doğal ortam çirkin olur. Yapılanlar yıkıldı, daha da artık yaptırmıyorlar. Çayırda ev olur mu? Olmaz. Bir sene içinde yaptılar, bir saatte evler yıkıldı. Vatandaşa da masraf oluyor, hiç yapılmasa en baştan daha iyiydi.'
Yaylada hayvanlarını otlatan 70 yaşındaki Hasan Okur ise 5 yaşından beri her yıl Gölyanı Yaylası'na geldiğini söyledi.
Yaylanın doğal güzelliğinin hiçbir zaman kaybolmasını istemediklerini belirten Okur, 'Otel veya başka bir şey yapılmasını kesinlikle kabul etmeyiz. Gölün temizlenmesi söz konusu, onu yaparlarsa güzel olur. Bu doğayı nereye gidersen git bulamazsın. Buranın korunması için alınan her karar için sevinçliyiz.' dedi.