Bayram namazının ve Bayramda farz namazların ardından söylenen teşrik tekbiri, Müslümanların öğrenmek istediği konuların başında geliyor. Bayramda teşrik tekbiri başlangıç ve bitiş zamanı merak ediliyor. Bayramda teşrik tekbiri ne zamana kadar okunur?
Müslümanlar, onbir ayın sultanı Ramazan'ı geride bırakmanın hüznünü, Ramazan bayramına kavuşmanın ise sevincini yaşıyor. Ramazan Bayramında kılınan namazlar sonrasında teşrik tekbiri okunması sünnettir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Hazreti Muhammed'in, bayram namazlarının farzından sonra teşrik tekbiri okuduğu biliniyor. Bu nedenle bayramda namazlardan sonra teşrik tekbiri getirmek faziletlidir. Peki Bayramda teşrik tekbiri ne zamana kadar okunur? İşte detaylar
TEŞRİK TEKBİRİ NEDİR?
Teşrik tekbirleri, Arefe günü sabah namazıyla başlayan ve Ramazan bayramının üç gününü kapsayan zaman dilimine ve zilhicce ayının belli günlerinde farz namazların ardından okunan tekbire verilen isimdir.
TEŞRİK TEKBİRİ NE ZAMAN BAŞLAR, NE ZAMAN BİTER?
Hz. Peygamberin, bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın son günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 315; Dârekutnî, es-Sünen, III, 439, 440).
Buna göre Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz aynı günlerde kaza edilirken teşrik tekbirleri de getirilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri hâlinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez (Serahsî, el-Mebsût, II, 43-44; İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 82). Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir (Mâverdî, el-Hâvî, II, 500-501).
TEŞRİK TEKBİRİ NASIL GETİRİLİR?
Teşrik tekbirleri, Arefe günü sabah namazıyla başlayan ve Ramazan bayramının üç gününü kapsayan zaman dilimine ve zilhicce ayının belli günlerinde farz namazların ardından söylenen tekbire verilen isimdir.
Bayramda teşrik tekbiri başlangıç ve bitişi, Zilhiccenin muayyen günlerinde farz namazların ardından özel lafızlarla getirilen teşrik tekbirleri, arefe günü başlayıp, Ramazan Bayramının üçüncü günü sona ermektedir.
Bazı kaynaklarda bu lafızlar Hz. İbrâhim’e nisbet edilmiştir (İbn Âbidîn, II, 178-180; ayrıca bk. es-Sâffât 37/100-110). Mâlik ve Şâfiî teşrîk tekbirlerinin üç defa “Allāhüekber” denilerek yerine getirileceğini söylerken sonraki dönem Şâfiî ve Mâlikî fakihleri diğer mezheplerce belirlenen tekbir ibaresinin okunmasını da uygun görmüştür.
Şâfiîler ayrıca buna, “Lâ ilâhe illallāhü vallahü ekber Allāhüekber ve lillâhi’l-hamd; Allāhüekber kebîren ve’l-hamdü lillâhi kesîren ve sübhânellāhi bükraten ve asîlâ” lafızlarının eklenmesinin uygun olacağını, ardından, “Lâ ilâhe illallāhü ve lâ na‘büdü illâ iyyâhü muhlisîne lehü’d-dîne ve lev kerihe’l-kâfirûn; Lâ ilâhe illallāhü vahdeh sadaka va‘deh ve nasara abdeh ve hezeme’l-ahzâbe vahdeh; Lâ ilâhe illallāhü vallāhü ekber” ibarelerinin katılmasının müstehap olduğunu söylemişlerdir (Şirbînî, I, 315).
Zilhiccenin muayyen günlerinde farz namazların ardından özel lafızlarla okunan teşrik tekbirleri, arefe günü başlayıp bayramın üçüncü günü sona ermektedir.
RAMAZAN BAYRAMINDA TEŞRİK TEKBİRİ VAR MI?
Zilhiccenin 9-13. günleri arasında yoğun bir şekilde icra edilen hac menâsikinin çeşidi, mekânı, vakti gibi hususlar dikkate alınarak bu ayın 8. günü “terviye”, 9. günü “arefe”, 10. günü “nahr/zebh” günü, 11-13. günleri teşrîk günleri diye adlandırılır. Ayrıca dört gün olan Kurban Bayramının ilk üç gününde kurban kesilebildiği için bu günlere “eyyâmü’n-nahr” adı da verilir.
Bayramın birinci gününden sonraki üç güne teşrik denmesi yaygın olmakla birlikte arefe ve nahr günlerini ilâve etmek suretiyle bunun sayısını beş güne çıkaranlar da vardır.
Hacılar zilhiccenin 11-13. gecelerini Mina’da geçirirler ve bu günlerde tekbirle cemrelere taş atarlar. Bu üç güne ve namazların ardından alınan tekbirlere teşrîk isminin verilmesinin sebepleri hakkında, eskiden bayramın ilk günü kesilen kurbanların etlerinin taşlara serilerek güneşte kurutulması, bayram namazının bayramın ilk günü işrak vaktinde kılınmaya başlanması ve farz namazların arkasından okunan tekbirlerin çoğunun bu günlere denk gelmesi gibi açıklamalar yapılmıştır (Lisânü’l-?Arab, “şr?” md.; Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîki, s. 185).
Buna bağlı olarak arefe ile bayramın birinci günü de teşrîk günlerine dahil olmuştur. Bazı âlimler, kelimenin “tekbiri yüksek sesle söylemek” anlamıyla bağlantı kurup tekbirlere bundan dolayı teşrîk isminin verildiğini söylemişlerdir (Serahsî, II, 44; Kâsânî, I, 198; Şevkânî, III, 357).
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı bilgilere göre;
“Teşrik” Arap dilinde etleri doğrayıp kurutmak demektir. Vaktiyle bayramın birinci günü Mina'da kesilen kurbanların etleri, bayramın 2., 3. ve 4. günlerinde güneşte kurumaya bırakılırdı. Bu sebeple bu üç güne et kurutma günleri anlamında “eyyam-ı teşrik / teşrik günleri” denilmiştir.
“Tekbir” ise Allah'ı ululamak, yüceltmek demektir. Kurban bayramının arefe günü (9 zilhicce) sabah namazından başlayarak bayramın 4. gününe ikindi namazına kadar (13 zilhicce) ikindi namazı dahil farz namazlardan sonra toplam 23 defa “Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd” cümlesini söylemeye “teşrik tekbiri” denir.
. İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre bu tekbirlerin söylenmesi kadın-erkek her Müslümana vaciptir. Ebû Hanîfe'ye göre bu tekbirin; arefe günü sabah namazından itibaren bayramın birinci günü ikindi namazına kadar sekiz vakit, cemaatle kılınan farz namazlardan sonra söylenmesi vaciptir.
Bu tekbirleri okumak Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre sünnet, Mâlikî mezhebine göre müstehaptır. (İ.K.)