Doğu Akdeniz’deki yeraltı zenginliklerinin ortaya çıkması beraberinde kıyıdaş devletler arasında deniz yetki alanlarının tespiti konusunda önemli anlaşmazlıkların doğmasına sebep oldu.
Bu alanda kıyıdaş ülkeler arasında, 'deniz yetki alanı ilanı' ve 'münhasır ekonomik bölge' (MEB) konularında tam bir kaos yaşanıyor.
YUNANİSTAN VE MISIR'IN KORSAN ANLAŞMASI
Yunanistan ve Mısır arasında imzalanan 'deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması', Türkiye'nin yok sayılması nedeniyle tepki çekti. 6 Temmuz 2020 tarihinde Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, başkent Kahire'de anlaşma imzaladı.
AB KORSAN ANLAŞMAYI DESTEKLİYOR
Avrupa Birliği (AB) GKRY ve Yunanistan’ın uluslararası hukuka uygun olmayan MEB iddialarının da arkasında duruyor.
TÜRKİYE-LİBYA ANLAŞMASI
Türkiye bölgedeki yoğun sondaj ve arama faaliyetleri sonrası, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Libya Ulusal Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac arasında 27 Kasım 2019’da Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nı imzaladı.
ANLAŞMANIN ÖNEMİ
2011'de yavru vatan KKTC ile anlaşmasının ardından 2019'da Libya ile imzaların atılması hukuken Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yeni kıta sahanlığı ve MEB sınırlarının çizilmesini teminat altına almasıdır.
TÜRKİYE'NİN TEZİNİ DESTEKLEYEN ULUSLARARASI TAHKİM KARARLARI
Doğu Akdeniz satrancında Türkiye'nin 'şah-mat' hamlesi niteliğindeki deniz alanlarını belirleyen Türkiye-Libya anlaşması büyük etki uyandırdı. Uzun süre sessizliğe gömülen Yunanistan buna Mısır ile imzaladıkları korsan bir anlaşma ile karşılık verdi. Peki Türkiye'nin tezlerini destekleyen Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Uluslararası Tahkim Kararları var mı? İşte Clash Report'un haritalarla sınırları gösterdiği 7 örnek karar.
Kuzey Denizi (1969)
İngiltere-Fransa (1977)
Libya-Tunus (1982)
Libya-Malta Davası (1985)
Kanada-Fransa (1992)
Eritre-Yemen (1999)
Romanya-Ukrayna (2009)