Gürcistan'ın Svaneti bölgesinde yer alan Mestia, tarihi evlerinin ilginç özellikleriyle dimdik ayakta duruyor. Avrupa’nın en yüksek yerleşim bölgesi olan burası derin vadilerle birbirinden ayrılan yüksek dağlardan oluşuyor.
1
/
36
Gürcistan'ın Svaneti bölgesinde yer alan Mestia, tarihi evlerinin ilginç özellikleriyle dimdik ayakta duruyor. Avrupa’nın en yüksek yerleşim bölgesi olan burası derin vadilerle birbirinden ayrılan yüksek dağlardan oluşuyor.
2
/
36
Araplar, Moğollar, Persler, Osmanlılar... Tarih boyunca güçlü pek çok imparatorluk, ordularını Avrupa’yla Asya arasındaki sınırı oluşturan Gürcistan’a gönderdi.
3
/
36
Ama Svan halkının Kafkas Dağları’nın dar kanyonları arasında gizlenmiş ince uzun yurdu, Rusların 19. yüzyıl ortalarında bölgeyi denetim altına almasına dek hiç fethedilemedi.
4
/
36
Svaneti’nin izole konumu gerek kimliğini, gerekse tarihsel değerini şekillendirdi. Gürcistan’ın alçak kesimlerinde yaşayan Gürcüler, tehlikeli dönemlerde güvende olsunlar diye ikona, mücevher ve elyazmalarını dağlardaki kilise ve kulelere göndererek Svaneti’yi eski Gürcü kültürünün deposuna çevirdi.
5
/
36
Svanlar da bu koruma görevini çok ciddiye aldı. Öyle ki bir ikona hırsızı köyünden kovulabilir hatta daha da kötüsü lanetlenebilirdi.
6
/
36
Bu arada dağlık sığınaklarında Svan halkı daha da eski bir kültürü –kendi kültürlerini– korumayı da başardı. İÖ birinci yüzyılda, bazılarına göre soyu Sümer kölelere dayanan Svanlar, Yunan coğrafyacı Strabon’un yazılarında belgelendiği üzere, korkusuz savaşçılar olarak nam salmıştı.
7
/
36
Hıristiyanlık altıncı yüzyıl civarında Svaneti’ye ulaştığında, Svan kültürü kendi dili, kendi müziği ve mertlik, intikam ve toplumsal adalete dair karmaşık kurallarıyla iyice kök salmış haldeydi.
8
/
36
Bu çok eski topluluktan bugün geriye sadece Svan köylerine tepeden bakan yüzlerce taş kule kalmış olsa, bu bile yeterince etkileyici olurdu. Ama çoğu 9–13. yüzyıllar arasında inşa edilen bu kuleler, kayıp bir uygarlığın simgeleri değil, neredeyse mucizevi bir biçimde yüzyıllar boyunca varlığını sürdürebilmiş bir kültürün en görünür göstergeleri.
9
/
36
Halen Kafkas Dağları’nın rakımı en yüksek ve en ücra köylerinin bulunduğu Yukarı Svaneti’de yaşayan Svanlar, şarkı söyleme, yas tutma, kutlama ve ne pahasına olursa olsun ailenin namusunu korumaya ilişkin geleneklerine sıkı sıkıya bağlı. Svanca, çoğu uzmana göre daha yaygın konuşulan kuzeni Gürcüceden daha eski.
10
/
36
Büyük oranda bir yazı dili olmayan Svancanın kurtarılması için çalışan Norveçli akademisyen Richard Bærug, “Svaneti yaşayan bir etnografya müzesi,” diyor ve ekliyor, “Başka hiçbir yerde ortaçağ Avrupa’sının töre ve geleneklerini sürdüren bir yer bulamazsınız.”
11
/
36
Bu bölgenin evleri çok özel. Evleri özel kılan neredeyse her evin yanında yer alan kuleler. Bu kulelerin tarihi 9 ile 13. yüzyıllara, yani Orta Çağa kadar gidiyor.
12
/
36
O dönemde bu kuleler savaş zamanlarında gözetleme, savunma ve hırsızlıklardan korunmak amaçlı yapıldı. Bu görkemli kulelerin boyları 25 metreye kadar çıkıyor.
13
/
36
Yukarı Svaneti bölgesi, benzersiz savunma kule evleri, kilise mimarisi örnekleri ve ortaçağ kökenli sanatlarla dolu oldukça korunmuş 200'den fazla yapı UNESCO tarafından koruma altına alındı.