Batı Şeria'daki Nablus kentine bağlı Sebastia beldesinin tarihi 5 bin yıl öncesine dayanıyor. Sebastia Belediyesi, son yıllarda Filistinli bazı kuruluşlarla işbirliği içinde beldedeki arkeolojik alanlarda restorasyon çalışmaları yaptı.
AA muhabirine konuşan Sebastia Belediye Başkanı Muhammed Azim, İsrail'in, 'Yahudileştirme' çalışmalarıyla Sebastia beldesini ele geçirme sürecinin son aşamalarına geldiğine dikkati çekti.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan 'İkinci Oslo Anlaşması' çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria'nın üç bölgeye ayrıldığını ve yüzde 61'ini kapsayan 'C bölgesi'nin idare ve güvenliğinin İsrail'e bırakıldığını hatırlatan Azim, şunları söyledi:
'Belediye olarak Sebastia'daki arkeolojik alanlarda yürütülen restorasyon çalışmalarının tamamlamasında çeşitli engeller yaşıyoruz. Bu engellerin başında ise Sebastia'daki arkeolojik alanların çoğunun Oslo Anlaşması çerçevesinde belirlenen 'C' bölgesi sınırları içinde yer alması geliyor.'
İsrail güçleri, C bölgesindeki alanlarda sözde 'ruhsatsız' olduğu iddiasıyla Filistinlilere ait ev ve mülklerde sık sık yıkım gerçekleştiriyor. Filistinlilerin, özel arazileri üzerinde inşaat faaliyetleri için İsrail makamlarından ruhsat alma şansları ise neredeyse imkansız.
İsrail hükümeti, mayıs ayında Sebastia'daki arkeolojik alanların 'geliştirilmesi' için 29 milyon şekel (yaklaşık 8 milyon dolar) yatırım önerisine onay verdi. Filistinliler ise İsrail'in bu onayını, Sebastia bölgesini ele geçirme ve Yahudileştirme adımı olarak yorumladı.
- 'Tarihi beldeyi ele geçirme ve Yahudileştirmeye dönük saldırılar başladı'
Belediye Başkanı Azim, 'Sebastia beldesi, İsrail'de şu an işbaşındaki hükümetin kurulduğu günden beri akıl almaz saldırılara maruz kalıyor. Tarihi beldeyi ele geçirme ve Yahudileştirmeye dönük saldırılar başladı.' diye konuştu.
İsrail'in 'tarihi yapıları ve arkeolojik alanları koruma gerekçesi' adı altında Filistinlilere ait tarihi yerleri işgal etme ve Yahudileştirme planlarını hızlandırdığına dikkati çeken Azim, Sebastia beldesinin tarihiyle birlikte işgalin pençesine düşmek üzere olduğunu ifade etti.
İsrail'in Yahudi yerleşim birimleri için planladığı yolu Sebastia topraklarından geçireceğinin ve bununla beldede birçok eserin tahrip edileceğinin altını çizen Azim, Tel Aviv yönetiminin söz konusu yol projesiyle tarihi beldeyi işgal etmeye çalıştığını söyledi.
İsrail'in Sebastia beldesindeki arkeolojik alanları tel örgüyle çevirme girişiminde bulunduğunu aktaran Azim, 'Tel çitle çevrilmeye çalışılan alanlarda zeytin ve badem bahçeleri var. Bu çalışmalar, Filistinlilerin bölgeye ulaşımını engellemeyi hedefliyor.' dedi.
İsrail'in aynı zamanda Sebastia beldesinde askeri kulelerin tepesine güvenlik kameraları yerleştirme ve ödeme ofisi açmayı planladığını belirten Azim, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Böylece kendilerine ait tarihi beldeye girmek isteyen her Filistinli, İsrail Turizm Bakanlığına ödeme yapacak. Tarihi beldemiz Sebastia'yı korumak için gerçek bir savaşla karşı karşıyayız. İsrail'in Sebastia'ya yönelik Yahudileştirme planına karşı BM'nin müdahale etmesi gerekiyor.'
- Beldedeki tarihi yapılar
Sebastia beldesinin çok sayıda tarihi eser içerdiğini söyleyen Azim, bunların başında Roma dönemine ait mezarlar, Hazreti Yahya'nın kabri ve mescidi, Baptist Yuhanna Katedrali, El-Kayıd Sarayı, Bazilika Meydanı, Kraliyet Sarayı, Helenistik Kule, Augustus Tapınağı, Sütunlu Cadde, stadyum ve tiyatronun yer aldığını belirtti.
Azim, Sebastia Tiyatrosu'nun Ürdün'ün Ceraş kentindeki tiyatro kadar büyük olduğunu; Sütunlu Cadde'de ise Roma dönemine ait 600'e yakın taş sütun bulunduğunu ifade etti.
Belediye Başkanı, 'Beldedeki tarihi eserlerin yaklaşık yüzde 90'ı henüz keşfedilmemiş durumda. Kazılıp ortaya çıkarılmaları, çok fazla imkan ve çalışma gerektiriyor.' dedi.
Azim, Bazalika Meydanı'nda turistlere yönelik birkaç kafeterya ve restoran yapıldığını da dikkati çekti.
Bu tarihi yapıların arasında İsrail güçlerinin bölgeye düzenlediği baskının ardından bazı binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirildiğine işaret eden Azim, bunu Yahudi yerleşimcilerin baskınları sırasında onları korumaya hazırlık için yaptıklarını dile getirdi.
- Arkeolojik alanların Yahudileştirilmesi girişimleri karşısındaki çalışmalar
Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakan Vekili Salih Tavafeşe ise hükümetin, başta Sebastia olmak üzere İsrail'in Filistin arkeolojik alanlarını ilhak etme ve Yahudileştirme planlarını engellemeye yönelik aşamalı bir çalışma başlattığını söyledi.
Bu çerçevede diplomatik adımların atılmaya başladığını kaydeden Tavafeşe, tarihi eserlere ve tarihe önem veren ülkeler ile uluslararası ve insan hakları kurumlarına İsrail'in bu planlarını durdurması için baskı yapılması çağrısında bulunduklarını aktardı.
Bakanlığın, Filistin'in direnişini güçlendirmek ve İsrail'in planlarının önüne geçmek için Sebastia'daki arkeolojik alanların yeniden kullanılabilir hale getirilmesi adına çalışmalara başladığını işaret eden Tavafeşe, 'bunun parası ve gücü olan işgal güçlerine karşı çetin bir savaş' olduğunu kaydetti.
Tavafeşe, 'Sebastia'nın UNESCO tarafından Tehlike Altındaki Dünya Mirasları Listesi'ne alınması gerekiyor.' dedi.
- Sebastia'nın tarihi
Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığına göre, Sebastia'nın tarihi Tunç Çağı'na denk gelen MÖ 3200'lere dayanıyor.
Tarihçilere göre, Asurlular, Persler, daha sonra da Romalıların egemenliği altında kalan belde MÖ Kral Herod zamanında 'saygıdeğer' anlamına gelen 'Sebasti' ismini almış.
Tarihi beldedeki çoğu yapının bu döneme ait olduğu, Bizans döneminde ise Baptist Yuhanna'nın (Yahya Peygamber) mezarı nedeniyle buranın dini bir merkez haline geldiği ifade ediliyor.
Resmi verilere göre Sebastia'da yaklaşık 3 bin 500 Filistinli yaşıyor, bu ailelerden birinin Hristiyan dinine mensup olduğu belirtiliyor.