Boateng, futbol dünyasına çağrı yaparken, yaşadıklarını anlattı ve isyan etti
Son günlerde yaşanan ırkçılık olayları nedeniyle üzgünün ötesinde, sinirliyim. Sürekli aynı duyguyu yaşıyor olmak insanı yaralıyor. Şu anda benim için çok zorlu günler geçiyor.
Liverpool'un diz çökerek mesaj verdiğini gördüm ancak genel olarak, futbol dünyası ne yapıyor? Çok da bir şey yapmıyor. Televizyona verilen bir reklam ya da takımlar sahaya çıkarken ellerine tutuşturulan bir pankart yeterli değil. Şu anda zaten geç kalınmış durumda ancak hiçbir zaman çok geç kalınmamıştır. Uyanmamız lazım!
Gençliğimde hep ırkçılığı görmemeye, unutmaya çalıştım. O zamanlar beni tanıyan insanlarla şimdi konuştuğumda, 'Sen o zamanlar bir şey demez, ağlar ve evine giderdin' diyorlar. Onlara o zamanlar bir korkak olduğumu söylüyorum. Yeterince güçlü değildim ve ne yapmak istediğim şeye de inanmıyordum.
Artık bir korkak değilim. 2013'te Milan'dayken ırkçılık yapıldığında artık bardak taşmıştı. Dünyadan nefret ettim. Tüm dünyaya, bana bir daha bunu yapamayacaklarını gösterdim ve sahayı terk ettim. Tenimin rengine bakarak beni yargılayamazsınız.
MUZ VE SU ATTILAR
Maymun hareketleri yapıldı, her gol attığımda muz atıldı. 'Seni bir kutuya koyarak, ülkene geri göndereceğiz' dediler. Su attılar, 'Belki yıkanırsak üstündeki pislik gider' dediler. Böyle şeyler insanı gerçekten yaralıyor.
ÇOCUKLARI EĞİTMELİYİZ
Çocukları eğitmeliyiz, en büyük gereklilik bu. Çocuklar böyle büyüyor ve okulda, evinde ırkçılıkla ilgili eğitilmiyor. Matematik, İngilizce, tarih öğretiliyor ama ırkçılık niye öğretilmiyor? Çocukların hepimizin aynı olduğunu anlamalarını sağlayın. Önce bir jenerasyon öğrensin, belki bir gün herkes öğrenecektir.
POLİS YOK YERE DURDURUYOR
Avrupa'daki ırkçılık çoğunlukla gizleniyor. İnsanlar pek göstermiyor. Büyük gruplar haline geldiklerinde daha rahat açılıyorlar. Yolda yürürken başka tarafa gidenler oluyor, arabamda bana aşağılar gözle bakanlar oluyor. Polis beni yok yere durduruyor, bu çok oldu, çünkü iyi bir arabada, dövmeleri olan siyahi bir adamım, benim suçlu olduğumu düşünüyor. Ben tüm hayatım boyunca futbolcu olmak için çalıştım ancak sen beni görünüşümle mi yargılıyorsun? Büyürken çok daha kötüydü.
Toplum gerekeni yapmıyor. Daha çok konuşmalı, daha yüksek sesle konuşmalıyız. Sosyal medyayı kullanmalıyız. İnsanlar 100 takipçileri var diye mesaj atmıyor, belki sen de 50'sini etkileyebilirsin. Beyaz tenli birinin bir mesaj paylaşması, bizim yanımızda olduğunu da gösterir ve bize güç verir. Kimse yeterince çaba göstermiyor. İnsanlar sponsorlar ya da büyük takipçileri kaybedeceğinden korkarak konuşmuyor. Siyah bir ekranı paylaşmak işin kolay tarafı.
Siyah ekran, güzel bir mesaj ama insanlar bunu çok kolaya alıyor, buna çıldırıyorum. Onlara bu kadar basit olmaz desen, 'Ama ben paylaşım yaptım' diyecekler. Tek başına bir fotoğrafı paylaşmak, benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Birçok oyuncu, eğer paylaşırsam, yanlış bir şeyler dersem sponsorluğumu kaybederim diye korkuyor. Bu durum sponsorluktan, bir şeyleri kaybetmekten büyük.
George Floyd'un 1 haftada unutulmasını istemiyorum. Avustralya'da ormanlar yandı, hepimiz üzgündük ve bunu paylaşmak önemliydi. Büyük bir dalga oluştu, insanlığın dünya sevgisini nedeniyle birleştiğini gördük. Siyahi insanları da aynı şekilde desteklemeliyiz. Büyük dalga nerede? Çok takipçisi olan insanlardan bir şeyler bekliyorum, gerçekten farklılık yaratabilecek olanlar onlar.
BU İNSANLIK MESAJIDIR
Politika, din, hepimizin parçası. Hepimiz bölünmüş durumdayız, herkesin farklı inanışları var, farklı düşünüyor. Jason Sancho'nun yaptığı gibi bir mesaj vermek tartışılmamalı, bu insanlık mesajıdır. Politikanın, din tartışmalarının ötesindedir
RAHATLAR ÇÜNKÜ SONUCU YOK
Şu anda futboldaki ırkçılık cezaları bence şaka gibi. İnsanlar rahat hissediyor, oturup bize hakaret edebiliyor. Polis de gidip Floyd'un boğazına bastırırken rahat oluyor. Rahatlar çünkü bir sonucu yok. Sonucu nerede? Bir kulübe 35 bin dolar ceza mı? Bu ne böyle! İnsanlar bu yüzden rahat.
BÜTÜN SİYAHİLER BIRAKSIN
Bir gün tüm siyahi sporcuların ve siyahi aktörlerin işlerini bırakmasını istiyorum. Nasıl olur? Belki George Floyd'un doğum gününde olabilir. Bunun nedeni çalışmak istemememiz ya da kulübümüze saygı duymamamız değil, siyahi topluluğu onurlandırmaktır.
Eğer beyaz insanlar bizim yanımızda olursa nasıl olur, bunu düşünün. Onlar da 'ben idmana gitmeyeceğim, işe gitmeyeceğim, oynamayacağım' derse... Bir Cumartesi günü düşünün, maç günü... Çok büyük bir mesaj olur. Bir şeyler yapmaya çalışıyorum çünkü kimse bir şey yapmıyor. Hep trajik bir şey olmasını bekliyoruz ve sonra çok geç oluyor.
Amerika'ya transfer olmam bir şeyi değiştirmez, yine aynı insan olurum. Aynı şekilde savaşırım. Belki de benim şu anda orada oynanan ve ön sıralarda bir oyuncu olmam harika bir şey olabilir. Sizin Muhammed Ali'niz olabilirim derim. O her zaman 'Ben hep yanınızda olacağım, ben bir boksörden fazlasıyım' dedi. Ben de bir boksörden fazlası olmak istiyorum. Benden iyi, benden hızlı 100 futbolcu var ama ben daha büyük şeyler için savaşacağım.
Sadece iki kişinin fikrini değiştirsem bile, 100'de 2,3 kişi olsa bile, nerede oynadığım fark etmeden önemlidir. Ben her zaman doğru olanı yapacağım. Oyuncuların ırkçılığa uğradığı zaman sahadan çekilmesi güçlü bir mesaj. Ancak artık insanlar ceza almaktan korkuyor. Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsak, büyük sorumluluklar almalıyız.