Medine'yi İngilizlere teslim etmeyen kahraman Türk: Fahreddin Paşa
Medine'yi İngilizlere teslim etmeyen kahraman Türk: Fahreddin Paşa
3 Ocak 2017 Salı
Birinci Dünya savaşında Hicaz cephesinde kutsal topraklar Medine'yi İngilizlere karşı savunan Osmanlı birliğinin komutanı olan Fahrettin Paşa, askerleriyle Medine'yi öylesine savunur ki o günden sonra 'Çöl Kaplanı' lakabıyla anılır.
1
/
31
Birinci Dünya savaşında Hicaz cephesinde kutsal topraklar Medine'yi İngilizlere karşı savunan Osmanlı birliğinin komutanı olan Fahrettin Paşa, askerleriyle Medine'yi öylesine savunur ki o günden sonra 'Çöl Kaplanı' lakabıyla anılır.
2
/
31
Fahreddin Paşa son cümlesini söylerken sanki o anda gök gürlemiş, yer yerinden oynamıştı. Ahd-i Peyman nidâları kubbelerde çınladı. Minberden inerken dizlerinin bağı çözülen paşa, kendisini 'Mehmetçiklerim' dediği askerlerinin kollarında buldu.
3
/
31
Mehmetçik' tabiri, ilk defa Medine Muhâfızı Ömer Fahreddin Paşa tarafından kullanılmıştı. Türk askerinin Resulullah Efendimize nisbetini ifâde eden bu güzel isim, o günden bugüne halkımız ve ordu tarafından yürekten benimsenerek kullanılagelmiştir...
4
/
31
Arap kabileleri satın alan İngiliz kuşatması altındaki Medine'yi kahramanca savunurken, açlıkla da mücadele eden askerlerine 'çekirge yemeleri talimatını' vermesiyle akıllarda yer edinen Fahreddin Paşa Osmanlı Devleti'nin yıkılış dönemine imzasını altın harfle atan komutan. Ümmet bütünlüğünü savunan iyi bir Müslüman ve gözü kara bir Osmanlı askeri.
5
/
31
İngilizlere biat edip Osmanlı'yı arkadan vuran Mekke Şerifi Hüseyin'in isyanını bastırmak için 4. Ordu kumandanı Cemal Paşa tarafından 1916'da Medine'ye gönderilen Fahreddin Paşa, Mekke Valisi Galip Paşa'nın beceriksiz idaresi yüzünden gittikçe büyüyen isyanın tüm Arap yarımadasına yayılmasıyla Medine dışındaki tüm şehirler isyancıların eline geçti.
6
/
31
Yaklaşan tehlikeyi görerek Medine ve çevresinde 100 km'lik bir emniyet şeridi oluşturan Fahreddin Paşa, imkansızlıklar içerisinde 2 yıl 7 ay boyunca İngilizler ile yerli işbirlikçileri olan çöl bedevilerine karşı Medine'yi savundu.
7
/
31
Osmanlı askerleri, İngilizlerin kuşattığı Medine'de sefalet ve açlıkla da mücadele ederken, asla pes etmeyi düşünmeyen Fahreddin Paşa, Ordu'ya verdiği 'Evlatlarım herkes çekirge yesin!' emriyle neleri göze aldığını da ortaya koydu.
8
/
31
Maliki ve Hanefi alimlerinin görüşlerini de zikrederek, çekirgenin yenilebileceğini belirtip, çekirgenin faydalarını anlatan Fahreddin Paşa, birkaç çekirge yemeği tarifi de verdiği emirnamede şunları zikreder:
9
/
31
'Çekirgenin serçe kuşundan ne farkı var? Yalnız tüyü yok. O da serçe gibi kanatlı ve uçuyor. Bitkilerle besleniyor, temiz ve taze şeyler yiyor. Hem de tiryaki ve keyif sahibi, tütün ve limondan zevk alıyor.
10
/
31
Ayrıca Hicaz, Asir, Yemen ve Afrika bedevilerinin başlıca gıdası çekirgedir. Bedeviler sağlamlıklarını ve zindeliklerini yedikleri çekirgeye borçludurlar. Çekirgeyi develerde büyük zevkle yiyorlar. Dizlerinin bağı çözülenlere, basurlulara ve romatizmalılara şifadır.
11
/
31
Dün karargah sofrasında çekirge tavası vardı. Arkadaşlarımla beraber yedim ve bunu dil konservesinden daha lezzetli buldum. Hele zeytinyağı ile ve limon suyu ile salatası pek nefis oluyor.
12
/
31
Elhasıl, dün çekirgeyi bahçelerden def ve tenkil tedarikini düşünürken, bu gün çekirge geliyor mu diye yollarını gözlüyorum. Hangi mıntıkaya çekirge düşerse tarifim veçhile istifade edilmesini ve bana da hediye olarak çekirge gönderilmesini arkadaşlarımdan rica ederim.'
13
/
31
Müslüman Araplardan yediği darbeye rağmen ve açlıktan kırılmayı bile göze alan Fahreddin Paşa'yı yıkan haber ise İstanbul'dan gelir.
14
/
31
30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Mütarekesi imzalanmıştır ve anlaşma gereği Osmanlı Devleti'nin Medine'yi 48 saat içinde İngilizlere teslim etmesi gerekmektedir. Beyninden vurulmuşa döner Fahreddin Paşa. Peygamber kentini İngilizlere teslim etmeyi aklından bile geçirmez. Fakat kötü haber çabuk yayılır. Aylardır komutanlarının izinde kahramanca direnen Osmanlı askerinin de artık takati kalmamıştır ve moraller bozulur.
15
/
31
İçinde bulundukları durumun farkında olan Fahreddin Paşa'nın gönlü yine de el vermez. Şehir İngilizlere teslim etmeyecektir.
16
/
31
Hazreti Peygamberin kabir önünde topladığı askerlerine tarihe geçecek şu konuşmayı yapar: 'Ey insanlar, malumunuz olsun ki bütün kahraman askerlerim, bütün İslam'ın sırtını dayadığı yer, manevi gücün desteği olan Medine'yi, son fişeğine, son damla kanına, son nefesine kadar korumaya ve kollamaya me'murdur.
17
/
31
Bu asker Medine'nin enkazı ve nihayet Ravza-ı Mutahhara'nın yeşil türbesi altında, kan ve ateşten dokunmuş kefenle gömülmedikçe, Medine-i Münevvere kalesinin burçlarından ve yeşil kubbesinden al sancağı alınmayacaktır.
18
/
31
Ey Osmanlı ordusunun yiğit subayları! Ey her cenkte cihanı tir tir titretmiş, yiğit Mehmetçiklerim! Gelin hep beraber Allah'ın ve işte huzurunda huşu ve aşk içinde gözyaşları döktüğümüz peygamber'in karşısında, aynı yemini tekrar edelim... Ve diyelim ki; Ya Resulullah, biz seni bırakmayız!.. '
19
/
31
Mondoros Mütarekesi'ne ve İstanbul Hükümeti'nin kesin emrine karşı gelerek şehri teslim etmeyen Fahreddin Paşa, hayatta kalan askerlerinin çoğunun hastalanmasına, yiyecek, ilaç ve giyecek stoklarının tükenmesine rağmen tarihe geçecek direnişini sürdürdü. Fakat her direncin bir sonu vardı ve askerlerin de takati kalmamıştı. Çaresizlik içindeki Fahrettin Paşa da artık teslim olma kararı vermişti.
20
/
31
Hicaz Kuvve-i Seferiyyesi Kumandanı Fahreddin Paşa'nın şartlar gereği 24 saat içinde Haşimi kuvvetleri karargâhının özel misafiri olması istendi. Son anda 'misafir' edilmeyi de kabullenemeyen Fahreddin Paşa, Ravza-i Mutahhara yakınındaki bir medresede giderek şehri terk etmeme direnişine geçti.
21
/
31
Fakat kendisi ile görüşmeye gelen kumandan vekili Necip Bey ve diğer askerler tarafıdan 'tutuklanarak' 10 Ocak 1919'da Haşimi karargâhında hazırlanan çadıra götürüldü. İngilizlerin kontrolündeki Şerif Abdullah'ın birlikleri Medine'yi Mondros Mütarekesi'nden ancak 72 gün sonra teslim almış oldular.