Daha çok tropik bölgelerdeki doğal ortamda yaşayan, Türkiye’deki yaban hayatında da görülen iki türden biri olan İskender papağanları, hafta sonunda Avcılar D-100 yakınındaki 3 ağaçtan ayrılmak bilmedi.
Genellikle Pakistan, Afganistan ve Hindistan gibi Asya ülkelerinde yaşayan, soğuğa dayanıklı, 48- 58 santimetre büyüklüğündeki, kırmızı gagalı yeşil tüylü papağanları fark edenler gün boyu onları seyretti.
Özgür Kesler, birkaç günden bu yana 14-15 papağanın çam ağaçlarından ayrılmadığını, evden çıkamayan tüm komşuların gün boyu onları izlediğini söyledi.
Kesler, “Bu papağanlar sıkıntılı koronavirüs günlerinde insanlar için neşe kaynağı oldu. Bütün komşularımız onları seyre daldı. Sadece 3 ağaçta kendilerine yuva yapmışlar. Sürekli buradalar. Komşularımız ağacın altına su ve yem bırakıyor. Bu moral sokak sakinlerimize yetti. Çam kozalaklarının iç kısımlarını yiyip, dışını atıyorlar. Buraya gelmelerinin nedeni sokağa çıkma yasağı ile gelen sessizlikten olabilir. Komşularımız bunların burada çoğalabileceğini söylüyorlar” dedi.
“BİZLER İÇERİ GİRDİK, HAYVANLAR DOĞAYA DÖNDÜ”
Lütfiye Odabaş ise, günlerden bu yana dışarı çıkmadıkları için papağanların farkına yeni vardığını belirterek, şöyle konuştu
“Söylenenlere göre, Hindistan’ın sıcaklarından kaçarak buraya dalga dalga gelmişler. Daha çok Boğaz tarafında bu papağanların görüldüğünü duymuştuk. Şimdi buraya gelmişler, sanırım geri dönerler.
Çünkü tek beslenebildikleri yer burası gibi. İçlerini temizledikleri kozalakları yiyorlar. Evde kaldığımız bu günlerde buralara gelmeleri bana göre çok anlamlı.
Demek ki, biz insanlar doğaya çok zarar veriyormuşuz, bizler içeri girdik, hayvanlar tekrar doğaya döndü. Demek bunu yapan bizlermişiz. Herkesin evde kalması çok iyi oldu. Yine de kalmaya devam edelim.”