İlk İslam üniversitesinin kalıntıları, Emeviler döneminden kalma Ulu Camisi ve konik kubbeli evleriyle çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan Harran ilçesi sınırlarındaki Bazda Mağaraları'nın, Roma döneminde inşa edildiği tahmin ediliyor.
Harran'ın kuzeyinde yer alan ilçeye 19 kilometre mesafede bulunan mağaralar, "Albazdu", "Elbazde" ve "Bozdağ" mağaraları adıyla da biliniyor.
Kayalara yazılmış Arapça kitabelerden, buradaki taş ocağının 13'üncü yüzyılda Abdurrahman el-Hakkari, Muhammet İbn-i Bakır ve Muhammed el-Uzzar gibi kişiler tarafından işletildiği anlaşılıyor.
- "TURİZME KAZANDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Yöre halkından Ahmet Kudak ise buradaki yapıların turizme kazandırılmasını beklediklerini ve bu durumun bölge insanına önemli katkı sunacağına inandıklarını ifade etti.
Harran'a gelen yerli ve yabancı turistlerin buraları ziyaret ettiğini anlatan Kudak, "Turistler geliyor, geziyor, fotoğraf çekiyor, piknik yapıyorlar. Özellikle hafta sonları yoğun oluyor ama biz buraların en güzel şekilde değerlendirilip turizme kazandırılmasını istiyoruz.
Yetkililerin ilgilenmesini istiyoruz. Böylelikle bizim de yaşantımız değişir, ekmeğimiz çıkar çünkü işimiz yok, buradaki insanlar mevsimlik işçi olarak farklı illere çalışmaya gidiyor ama burası turizme kazandırılırsa insanlara iş kapısı açılır." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mehmet Önal, buradan kesilen taşların geçmişteki birçok tarihi yapıyı oluşturduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Harran ve Mardin arasındaki eski Bağdat Yolu üzerinde Bazda Mağaraları, Han el-Barur Kervansarayı, Şuayip Antik Kenti, Soğmatar gibi yerler bulunuyor. Dolayısıyla bu yol şu anda turizm yolu olarak çok güzel hale dönüştürüldü.
Bu güzergahtaki Bazda Taş Ocakları da oldukça önemli yere sahip, sert kayalar oyulmak suretiyle yaklaşık 10-15 metre yüksekliğinde yüzlerce metre uzunluğunda galeriler, salonlar açılmış çünkü oradan Orta Çağ'da taş blokları kesilmiş ve birçok tarihi yapı buradan alınan taşlarla yapılmıştır.
Bazda Mağaraları oldukça anıtsal bir yapıda ve dolayısıyla bu coğrafyadaki en büyük taş ocağı. Onun için turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor. Bu tarihi yapının turizm yolunun üzerinde olmasından dolayı da gelecekte turizm anlamında daha da iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Kitabelerde Eyyubiler dönemi yazıyor ancak o taş ocaklarının büyüklüğünü göz önüne aldığımızda Roma döneminde de bunların kullanıldığını anlıyoruz. Burada kullanılan malzemelerden söz konusu yerin 2 bin yıl önce de taş kesildiğini bize gösteriyor."
Yöre halkı, 2010 yılında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilen mağaraların yürütülecek çalışmalarla turizme önemli katkı sunacağına ve bu sayede insanlara iş olanağı oluşturacağına inanıyor.
Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Harran ve çevresinin tarihi anlamda çok zengin olduğuna dikkati çekerek, Bazda Mağaraları'nın da bu anlamda değerli olduğunu belirtti.
- "BİRÇOK TARİHİ YAPI BURADAN ALINAN TAŞLARLA YAPILMIŞ"
"Bazda Mağaraları" olarak bilinen antik taş ocağının yaklaşık 2 bin yıl önce de kullanıldığını anlatan Önal, "Bu mağaraların taş ocağı olarak kullanılmasının yanında Harran çevresinin yazın 45 dereceyi aşan sıcağından korunmak için de açıldığı ve kullanıldığı mağara duvarındaki bir yazıttan anlaşılmaktadır." dedi.
Çevredeki Harran Surları, Şuayip Antik Kenti ve Han el-Barur Kervansarayı gibi tarihi yerlerin de mağaradan alınan taşlarla inşa edildiği belirtiliyor.
Söz konusu yapılar için yüzlerce yıl taş çıkarılması sonucu mağaralarda çok sayıda meydan, tünel ve galeriler oluşurken, kimi mağaraların ise 3 katlı olduğu görülüyor.
Bazda Mağaraları'nda tarihi ve gizemli yapılar, ziyaretçileri geçmişe yolculuğa çıkarıyor.
Köylerde yaşayan çocuklar ise karşıladıkları turistlere kendilerine özgü üsluplarıyla bölgenin tarihini anlatıp rehberlik ediyor. Tarihi mağaralar, sahip olduğu kalıntılar sayesinde fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çekiyor.
Mahalledeki küçük rehberler de fotoğraf tutkunlarına ücretsiz konu mankenliği yapıyor.