Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Berna İleri ve ekibi, 2018 yılında, üniversitenin Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinasyon Birimi tarafından desteklenen 'Tekstilde Yeni bir Yaklaşım: Kelebeğe Zarar Vermeden İpek Giymek' adlı bir proje başlattı.
Geçen yıl tamamlanan projeyle; dünyada yaygın olan, koza içindeki tırtıl veya kelebeğin fırınlanarak ölmesine yol açan 'böcek boğma' yönteminin aksine, kelebeğin ördüğü kozayı delip dışarı çıkmasını sağlayarak canlılara zarar vermeden oluşan kozanın ipliğiyle kumaş elde edildi.
Hindistan'da 'Ahimsa' ismi verilen, bazı ülkelerde de 'barış ipeği/şiddet içermeyen ipek' (Peace silk/Nonviolent silk) olarak anılan bu yöntemi Türkiye'de uygulayan ekip, çalışmalarına 'Hatay barış ipeği' (Peace Silk of Hatay) adını verdi.
İpek böceğinin tırtılına veya kelebeğine zarar vermeden elde edilen ipekler, başta Avrupa'dan olmak üzere birçok kullanıcı tarafından tercih ediliyor.
İleri ve ekibi, bu yöntemi, ipekçiliğin bir gelenek haline geldiği Hatay'da yaygınlaştırmak için çabalıyor.
Berna İleri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin uygulama kısmını 3 kuşaktır ipekçilikle uğraşan kadın girişimci Emel Duman ile yürüttüklerini söyledi.
Hindistan gibi birkaç ülkede bu yöntemin yapıldığını ancak Türkiye'de hiç bilinmediğini kaydeden İleri, 'Türkiye'de ve dünyada şöyle bir yöntem var: Kozalar fırında 60 ila 110 derecede yaklaşık 15-20 dakika kadar fırınlanıyor ve içindeki o canlı kelebek maalesef yanıyor. Barış ipeği dediğimiz, buna tamamen karşı bir yöntem. Yani hayvanının canını hiçbir şekilde yakmadan yapılan, kelebek veya tırtılın kozadan çıkması gerçekleştikten sonra elde edilen, Avrupa'nın çok aradığı bir yöntem ama Türkiye'de tanınmış, bilindik bir yöntem değil. Dünya aslında bu doğal ipeğin peşinde. Biz de bunu Türkiye'de ilk kez Hatay'da gerçekleştirdik.' dedi.
Kelebeğin kozayı delip çıktığında, kozanın kesik veya atık olduğu yönünde yanlış bir algının olduğunu vurgulayan İleri, bunu mikroskop altında günlerce gözlemlediklerini ve kelebeğin çıkarken kozayı yırtmadan, aralayarak terk ettiğini bunun da kozaya hiçbir zarar vermediğini anlattı.
Barış ipeğinin en çok tercih edilen kumaş türü olduğunu ifade eden İleri, 'Sadece barış ipeği isteyen, 'ben giydiğim ipekte o canlının ölmesini istemiyorum' diyen bir kitle var, bilinçli bir kitle diyoruz bunlara. Avrupa'da da böyle bir kitle tarafından bunlar talep ediliyor. El emeği dediğimiz şeyi şu an dünya istiyor, dolayısıyla eğer üreticilerimiz de bunu bu şekilde yapmak için çaba sarf ederlerse inanın dünyada da çok daha farklı bir Hatay ipeği gündeme gelir.' diye konuştu.
İleri, Almanya'daki Goethe Enstitüsü'nden bir heyetin, çalışmalarını görmek için Hatay'a geldiğini ve çok etkilendiğini de aktardı.
Hatay MKÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Prof. Dr. Feza Can da yaklaşık 20 yıldır kelebekler üzerine bilimsel araştırmalar yaptığını anlattı.
Barış ipeğinin dünyada belirli yerlerde yapıldığını ve Hatay için de çok önemli bir gelir kaynağı olan ipekçiliğin bu şekilde sürdürülmesi için çabaladıklarını belirten Can, şunları söyledi:
'Dünyada çok iyi bir piyasası var. Artık Avrupa'daki insanlar, şiddet içermeyen veya 'kozanın içerisinde kelebek varken, koza açılmadan, sırf daha çok iplik elde edelim, daha farklı iplik elde edelim' diyerek, kozaların fırınlanarak kelebeklerin öldürülmediği barış ipeğini tercih ediyorlar. Biz de Hatay'da zaten çok iyi yapılan ipek böcekçiliğini bu yöne kaydırmak istiyoruz. Bir canlıyı öldürmeden de elde edilecek ipeğin çok kaliteli olduğunu projemizle anlattık.'