Anadolu Yakası'ndaki konumuyla, İstanbul'un silüetinin önemli bir parçası haline gelen, Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerini bütünleştiren Büyük Çamlıca Camisi'nin açılışının üzerinden 5 yıl geçti.
Çamlıca Tepesi'nde estetik ve heybetli yapısıyla dikkatleri üzerine çeken caminin, üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde.
Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi Türkiye'de yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul'u simgeliyor. Caminin ana kubbesinin üzerinde 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem bulunuyor.
Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyük alemi olma özelliğini taşıyor.
Büyük Çamlıca Camisi, 5 metre genişliğinde, 6,5 metre yüksekliğinde ve 6 ton ağırlığındaki ana kapısıyla da dünyadaki en büyük ibadethane kapılarından birine sahip.
'Asrın mührü' olarak nitelendirilen yapı, Milli Saraylar bünyesindeki 10 bin metrekarelik İslam Medeniyetleri Müzesi'ni, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisini, 3 bin metrekarelik kütüphaneyi, 1071 kişilik konferans salonunu, 8 sanat atölyesini, 3 bin 500 araçlık kapalı otoparkı bünyesinde barındırıyor.
Cami, akustiği, ses sistemleri, ışık, ısıtma, havalandırma ve güvenlik sistemleriyle de farkını ortaya koyuyor.
Çamlıca Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma Derneği Başkanı Ergin Külünk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2012'deki 'Çamlıca'ya da büyük bir cami yapacağız' cümlesiyle hikayelerinin kamuoyuyla buluştuğunu söyledi.
Caminin ön hazırlıkları, mimari proje yarışması ve inşaat aşamalarını anlatan Külünk, 60 aylık aktif çalışma süresi sonrası 3 Mayıs 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkeleri ve Türkiye'den davetliler ile vatandaşların katılımıyla resmi açılışı gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Camide kapalı alanda 25 bin kişi, iç ve dış avlu ile yaklaşık 65 bin kişinin aynı anda saf düzeniyle namaz kılabildiğini belirten Külünk, Kovid-19 salgını döneminde de 10-15 bin kişinin mesafe kurallarına uyarak ibadet ettiğini aktardı.
Caminin yapımına ilişkin ilk dönem yapılan eleştirilerin bugün kalmadığını ifade eden Külünk, 'Makul ve mantıklı değerlendirmelerin tamamını değerlendirmeye aldık. 2019'da bütün ülke gördü ki, biz burada 70 bin insanla sabah namazı kılındığına şahitlik ettik. Burası bir mahalle camisi değil, Cuma camisi olarak tasarlandı.
Biz burada sadece bir cami yapmadık. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla müze, konferans salonu, sanat galerisi, kütüphane, sanat atölyeleri yaptık. Burası geleneksel manada külliye, modern mantıkla da bir kompleks diyebiliriz.' ifadelerini kullandı.
Mimar Sinan'ın mimariye getirdiği altın oran yaklaşımını 21. yüzyılda Çamlıca Camisi'nde tatbik etmek için çalıştıklarını belirten Külünk, teknik ekiptekilerin büyük özverisiyle bunu başararak esere yansıttıklarını dile getirdi.
Caminin şehrin silüetine yansıması üzerine yürüttükleri çalışmalara değinen Külünk, şöyle konuştu:
'Bu projeyi yapmaya karar verdiğimiz zaman eldeki teknik imkanlarla ileride bu yapının şehir silüetine, gerek Anadolu Yakası'na gerekse Avrupa Yakası'ndan bu tarafa baktığımız zamanki görüntüsünü biz gördük. Zaman içerisinde bunun şehrin silüetine pozitif etki yapacağı yönündeki düşüncelerimizin haklı olduğu ortaya çıktı. Biz Avrupa Yakası'ndaki tarihi silüeti Anadolu Yakası'na böyle büyük bir eserle taşıyalım dedik.
Ayrıca Marmara Denizi'nden Boğaz'a girdiğiniz andan itibaren neredeyse çıkana kadar 180 derece tur atarsanız mutlaka en azından minarelerimizi göreceksiniz. Nasıl tesir ettiği konusunda bugün hiç kimsenin yadırgamadığını görüyoruz. 'Sanki bu eser burada hep varmış gibi... Kaç yüz yıl önce yapıldı?' ifadelerini duyuyoruz. Bu da doğru bir iş yaptığımızın işareti.'
Haftalık 100 bin civarında, yıllık ise 5 milyon dolayında ziyaretçi aldıklarını söyleyen Külünk, Altunizade-Bosna Bulvarı Metro Hattı çalışmasının da tamamlanmasıyla camiye ulaşımın ciddi anlamda kolaylaşacağını ve ziyaretçi sayısının da artacağını kaydetti.
Camiye sadece İstanbul ve Türkiye'den değil dünyanın birçok bölgesinden ziyaretçi geldiğini belirten Külünk, şunları aktardı:
'Bizim iki tür ziyaretçimiz var. Dünyanın her yerinden Müslümanlar camimize namaz kılmak için geliyorlar. Bir de sadece ziyaret için yerli ve yabancı turistler geliyor. Bunların sayısı çok fazla. Biz dönem dönem cami görevlilerimiz ve turizm rehberlerimizle bir araya geliyoruz. Bugüne kadar hiçbir menfi cümle işitmedik.
Hep müspet ve pozitif ifadeler duyduk. Güney Amerika'dan Asya'ya, Uzak Doğu'ya, Afrika'nın en ücra bölgelerinden Rusya'ya kadar birçok ülkeden turist bizim külliyemizi ziyaret ediyor ve beğeniyor. Turizm şirketlerinin ziyaret edilecek yerler listesinde bulunuyor. Yerli ve yabancı turistler tur otobüsleriyle camimizi ve müzemizi ziyarete geliyor.'
Açıldığı 8 Nisan 2022'den bu yana içerisinde bulundurduğu eserlerle Külliye'nin en önemli parçalarından birisi de İslam Medeniyetleri Müzesi oldu.
Toplam 10 bin metrekarelik kapalı alanda kurgulanan müzede, İslam sanatının 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar tarihi gelişimini yansıtan 600'ü aşkın eser sergileniyor.
Türk-İslam tarihine ve manevi kimliğine ışık tutan seçkin eserler, dijital uygulamalarla zenginleştirilen 15 tematik bölümde sanatseverlerle buluşturuluyor.
Osmanlı Devleti'nin her sene hac mevsiminden önce Mekke ve Medine'ye gönderdiği Surre-i Hümayun alayının en gösterişli unsuru Mahmel-i Şerif ile Peygamberim Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) fiziki ve ahlaki güzelliklerini anlatan Hilye-i Şerif'ler koleksiyonun dikkat çeken eserleri arasında.
Bu iki eserin yanı sıra müzede Hücre-i Saadet perdesi, Başmak-ı Şerif, Sakal-ı Şerif, Hilye-i Şerif, Kabe örtüleri, Kur'an-ı Kerimler, Hacer'ül Esved ve Hırka-i Saadet mahfazaları, Kabe kilidi ve anahtarı, kaftanlar ve tılsımlı gömlekler ile çini ve hat sanatının nadide örnekleri, Osmanlı ve İslam devletleri sikkeleri, hat levhaları, bilim objeleri, padişah kılıçları ve birçok eser yer alıyor.
Müze, içerisinde barındırdığı dijital enstalasyon ile geleneksel müzelerden farklılaşırken, modern dönemi de yakalıyor.
Müzede ayrıca daha önce hiçbir sergide ve müzede yer almamış eserler sergileniyor.
Müzeyi ziyaret eden gençler özellikle dijital olarak yapılan gösterilere ilgi gösterirken bu alanda İslamiyet'in doğuşu, Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili olan enstalasyonlar dikkati çekiyor.
Büyük Çamlıca Camisi'nde ziyaretçiler için kutsal emanetleri anlatan bir video odası yer alıyor. Ziyaretçiler bu odada kutsal emanetlerin tamamını görüp öğrenebiliyor.
Açıldığı Nisan 2022'den bu yana 1 milyon 723 bin 218 kişiyi ağırlayan İslam Medeniyetleri Müzesi, Topkapı ve Dolmabahçe saraylarından sonra en çok ziyaretçi ağırlayan müzeler arasına girdi.