12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

15 Temmuz gecesi tarihe geçen sözleri ortaya çıktı! ''Gerekirse hepimiz öleceğiz''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşananları deliller ve belgeler ışığında kaleme aldığı 'Asırlık Gece' adlı kitapta, Cumhurbaşkanı'nın tarihe geçen sözleri ortaya çıktı. O güne dair tüm bilinmeyenler ve çok özel detaylar haberimizde

15 Haziran 2021 Salı 11:32 - Güncelleme:
15 Temmuz gecesi tarihe geçen sözleri ortaya çıktı! ''Gerekirse hepimiz öleceğiz''
FETÖ'CÜ BAŞYAVER DUYDU: 9 Temmuz'da Varşova'dan dönen Erdoğan'ı havalimanında karşılayanlar arasında Grand Yazıcı Otel'in sahibi Serkan Yazıcı da vardı. "Çok yorgun gözüküyorsunuz, tatil yapsanız iyi olur" diyerek Erdoğan'ı oteline davet etti. Erdoğan'ın Koruma Müdürü Muhsin Köse, keşif ve gerekli güvenlik tedbirleri için bir öncü güvenlik ekibini Marmaris'e gönderdi.

Daha sonra görev alacak kişileri aramaya başladı. Köse'nin aradığı kişilerden biri de doktor Burak Akçay'dı. Akçay, Cumhurbaşkanlığı'ndan mesai arkadaşlarıyla yemekteydi. Başyaver Ali Yazıcı da oradaydı.

Köse, görevi kendisine tebliğ ettiğinde Akçay, teyit amacıyla "Tamam Grand Yazıcı Otel'e gidiyoruz, konuyu anladım" cevabını verdi. Konuşma Ali Yazıcı'nın dikkatinden kaçmadı. Yazıcı, bu bilgiyi gecikmeden ilgili yerlere ulaştırması gerektiğini düşündü. "Bir saniye, bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor" deyip yemekten kalktı. Telefon görüşmesini tamamladıktan bir süre sonra yemeğe döndü.

HELİKOPTER ARIZASI: 11 Temmuz Pazartesi günü 17.00-18.00 sularında helikopter, İstanbul'dan havalandı. Aydın-İzmir arasında seyir halindeyken Pilot Çetin Orhan, Koruma Müdürü Muhsin Köse'yi ön tarafa çağırdı ve helikopterin arıza sinyali verdiğini söyledi. Erdoğan, "Riske girmeye gerek yok. En yakın neresi ise oraya inelim" talimatını verdi. Helikopter acil olarak Aydın Çıldır Havalimanı'na iniş yaptı. Erdoğan ve ailesi, Serkan Yazıcı'nın helikopteri ile otele geçti. Arıza yapan helikopter ise arızanın giderilmesinden sonra önce İzmir'e, ondan sonra da Okluk Koyu'na gitti.

FETÖ'CÜLERİN KAFASI KARIŞTI: 15 Temmuz gecesi Erdoğan'ın Grand Yazıcı Otel'de bulunacağı öğrenilmişti. Ancak helikopter arızası tüm planları bozmuş, kafaları karıştırmıştı. Muhafız Alay Komutanlığı'nda Ali Yazıcı'nın da katıldığı toplantılarda, Marmaris'teki 2 noktanın hava fotoğrafları üzerinde çalışmalar yürütüldü.

HERKES HELALLEŞTİ: Emine Erdoğan, Berat Albayrak, Esra Albayrak ve Hasan Doğan da oradaydı. Darbecilere boyun eğmek ve teslim olmak gibi bir düşünceleri yoktu. Tehlike büyüktü, gecenin sabahını görmemek vardı. Bu nedenle helalleştiler. Koruma ekibi de birbiriyle sarılıp helalleşiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir şekilde darbecilere teslim edilmeyecekti. Bu uğurda herkes canını feda etmeye ve şehit olmaya hazırdı. Erdoğan, Serkan Yazıcı'ya "Ne olursa olur oğlum. Bu iş Türkiye için ya hayırlı olur ya da kefenimizi biz zaten giydik" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına tekrar giren Muhsin Köse "Sayın Cumhurbaşkanım artık gitmemiz lazım, darbeci askerler gelebilir" dedi. Erdoğan da "Tamam kalkalım, çocuklar hazır mı?" diye sordu." Serkan Yazıcı'nın hava yoluyla ilgili endişeleri vardı. Erdoğan, "O kısmı takdir-i ilahidir. Kararımı verdim, İstanbul'a varacağız ve bu ayaklanmayı durduracağız" yanıtını verdi.

VALİDEN KRİTİK TELEFON: Muhsin Köse ile Serkan Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı villaya yakın bir yerde çay içip sohbet ederken, (15 Temmuz gecesi) 21.40 sularında Köse'yi Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar aradı. "Muhsin, önemli bir konu var, Sayın Cumhurbaşkanı'na iletmem gerekir" dedi. "Sayın Valim, nedir konu? Şu an Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında değilim" diye cevap verince Vali Kılıçlar, Genelkurmay içerisinden silah sesleri geldiğini söyledi.

NAMAZ KILDI, TIRAŞ OLDU: Erdoğan, abdest alıp iki rekât namaz kıldı. Bütün zor zamanlarda olduğu gibi o gece de önce Rabbine sığınmış, dua ve niyazda bulunmuştu. Sonra tıraş olup takım elbisesini giydi ve "Bismillah" diyerek süreci yönetmeye başladı...

BİZİM DE İMANIMIZ VAR: Erdoğan, sakin ve düşunceli bir halde masada tek başına oturuyordu. Telefonda görüştüğü kişiye sesini yükselterek, "Onların tankları varsa bizim de imanımız var. Direnin. Gerekiyorsa öleceğiz, hepimiz birlikte öleceğiz" diyordu. Serkan Yazıcı'yı görünce, "Bir tarihe tanıklık yapıyorsun" dedi.