25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

15 Temmuz'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndaki olaylara ilişkin yeniden görülen davada karar açıklandı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda yaşananlara ilişkin Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında yeniden yargılanan 9 eski subay hakkındaki davada karar çıktı.

AA14 Mart 2022 Pazartesi 18:54 - Güncelleme:
15 Temmuz'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndaki olaylara ilişkin yeniden görülen davada karar açıklandı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında yaşananlara ilişkin haklarındaki hüküm, Yargıtay tarafından bozulan 9 eski subaydan 8'inin yargılandığı dava, karara bağlandı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar ve avukatları katılırken, bazı sanıklar da bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Müdahil Cumhurbaşkanlığı adına ise Avukat Ali Büyüközdemir salonda hazır bulundu.

Duruşmada sanıkların bir önceki celsede açıklanan esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmaları alındı.

Sanıklar mütalaaya katılmadıklarını, darbe girişimine dair faaliyetlerde yer almadıklarını ve beraatlerini istediklerini belirtirken, müdahil avukatı Büyüközdemir sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanıklar Abdullah Sezgin, Fatih Hacıpaşalıoğlu, Hakan Bolat ve Hakan Erol'u "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 15'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Sanıklar Ali Cömert, Celil Aybar, Hakan Tanrıkoluoğlu, Necati Soner Sutmak ve Yüksel Koçak'ı aynı suçtan 13'er yıl 4'er ay hapis cezasına mahkum eden heyet, cezalarda delil durumunu dikkate aldığını belirtti.

Öte yandan sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.

- Davanın geçmişi

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında yaşananlara ilişkin 14'ü tutuklu 12'si tutuksuz yargılanan 26 sanık hakkında 23 Mart 2018'de kararını açıklamıştı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık eski yarbay Hakan Bolat, eski binbaşılar Hakan Tanrıkoluoğlu ve Hakan Erol, eski yüzbaşılar Selim Çalışkan, Abdullah Sezgin, Ali Cömert, Celil Aybar, Fatih Hacıpaşalıoğlu ve Yüksel Koçak ile Teğmen Süleyman Polatöz'ü "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Eski yüzbaşı sanık Olgun Yıldız'ı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan müebbet hapisle cezalandıran mahkeme, eski yüzbaşı Necati Soner Tutmak'ın bu suçtan beraatini, "terör örgütüne üye olmak" suçundan ise 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.

Sanıklar eski üsteğmen Murat Karakaş, uzman çavuşlar Muhammet Murat Duman, Selçuk Başeğmez ve Necettin Keleş ile erler Mertaş Çilali, Aykut Daşdemir, Selçuk Sarıkaya, İbrahim Can, Süleyman Fidan, Cihat Taştan, Yunus Emre Karapınar, Mehmet Yılmaz ve astsubay Süleyman Akgün'ün tüm suçlardan beraatine hükmeden mahkeme, eski astsubay Murat Akkaya hakkında da ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurmuştu.

Mahkeme, hakkında beraat kararı verdiği tutuklu sanıklar Süleyman Akgün ve Murat Akkaya'nın tahliyesine, ceza alan 12 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetmişti.

Davanın firari sanığı eski Yarbay İsmail Girgin'in dosyası ise ayrılmıştı.

- Yargıtay'ın bozma kararı

Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararında, darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren Soner Tutmak'ın, "Anayasa'yı ihlale teşebbüs suçuna yardım eden" olarak sorumlu tutulması gerekirken delillerin yanlış değerlendirilip suç vasfındaki yanılgı sonucu karar verildiği belirtilmişti.

Sanıklar Hakan Bolat, Abdullah Sezgin, Ali Cömert, Celil Aybar, Fatih Hacıpaşalıoğlu, Hakan Erol, Hakan Tanrıkoloğlu ve Yüksel Koçak'ın eylemlerinin darbeyi organize edenlerin kanunsuz emirleri doğrultusunda, darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketler olduğu değerlendirilerek suça yardım olarak vasıflandırılması gerektiği ifade edilen kararda, eksik soruşturma ve hatalı değerlendirme yapıldığı kaydedilmişti.

Yargıtay, bu gerekçelerde 9 sanık yönünden dosyanın bozulmasına karar vermişti.