15 Temmuz'da şehit düşen polis memurlarının babası: Mahşerde ellerim hainlerin yakasında olacak

15 Temmuz'daki 'kanlı darbe girişimi'nde cuntacılar, en ağır saldırıyı Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yer alan; Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Polis Havacılık Daire Başkanlığı'na gerçekleştirdi. Kalkışmanın olduğu noktalara operasyon hazırlığı yapan özel tim, F-16'larca hedef alındı; ortalık savaş alanına döndü. 47 vatan evladı, ardı ardına şehit düştü. Vatan uğruna şehit düşen kahramanlar arasında; ikiz polisler Ahmet ve Mehmet Oruç da vardı.

'SİLAH ARKADAŞI' OLDULAR

Polis okulu hariç, hep aynı okul ve sınıflarda eğitim gören, her ne kadar çok isteseler de maddi imkansızlıklar nedeniyle düğünlerini 6 ay arayla yapmak zorunda kalan ikizler, Adana Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bünyesinde de yine birlikte görev yapıyordu. Helikopter pilotu olmak için 'geçici görev' ile Ankara'ya giden Ahmet ve Mehmet Oruç, burada 8 aylık zorlu bir eğitimi de başarıyla tamamladı.

'SİLAH ARKADAŞI' OLDULAR

Polis okulu hariç, hep aynı okul ve sınıflarda eğitim gören, her ne kadar çok isteseler de maddi imkansızlıklar nedeniyle düğünlerini 6 ay arayla yapmak zorunda kalan ikizler, Adana Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bünyesinde de yine birlikte görev yapıyordu. Helikopter pilotu olmak için 'geçici görev' ile Ankara'ya giden Ahmet ve Mehmet Oruç, burada 8 aylık zorlu bir eğitimi de başarıyla tamamladı.

HELİKOPTER ARIZALANINCA...

Ağabeyleri Mustafa Oruç da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda 'uzman çavuş' olan ikizler, yeni görev yerleri olan Şırnak'a gitmek için hazırlık yapıyordu. Ancak onları taşıyacak helikopter arızalandı. Yedek parçanın gelmesi uzayınca Oruç kardeşler de bir hafta daha Ankara'da kalmak zorunda kaldı. Arıza giderilemeyince uçakla yolculuk kararı alındı, ancak Şırnak yerine Ankara'da olan Ahmet ve Mehmet Oruç, o hain gecede birlikte şehit düştü.

KADERLERİNE YAZILMIŞ BİR KERE

Ahmet Oruç şehit düştüğünde eşi Emine Oruç, henüz 7 aylık hamileydi; evladını göremeden, ikizi Ahmet Oruç ile yan yana vatan toprağına verildi. İki evladını şehit veren baba Hacı Ali Oruç, AKŞAM'a konuştu. Oruç, "Evlatlarım, O hain gecede Ankara'da değil de Şırnak'ta olmaları gerekiyordu. Yedek parçanın gelmesi uzayınca Başkent'te kaldılar. Kaderlerine yazılmış bir kere, önüne geçemiyorsunuz" dedi.

10 EVLADIMI DA FEDA EDERİM

Baba Oruç, "Aradan 9 yıl geçse de yürekteki acı hala aynı tazeliğini koruyor. Her 15 Temmuz'da o günleri tekrar tekrar yaşıyoruz. Kolay değil. İki evladımı kaybettim. Bu vatan için feda olsun. İki evlat değil, 10 evladım da olsa vatan için veririm. Evlatlarım, vatanları için canlarını hiç düşünmeden feda etti. Allah onlardan razı olsun. Onlarla gurur duyuyorum. Şehitlik makamı çok güzel ve yüce bir makam. Herkese nasip olmaz" ifadesini kullandı.

OĞULLARIMLA GURUR DUYUYORUM

"Çok zor bir durum ama Cenab-ı Allah böyle yazdı. Bize de boyun eğmek düşer" yorumunu yapan Hacı Ali Oruç, "Gerektiğinde ben de canımı bu vatan için seve seve canımı veririm. Yeter ki, devletimiz içindeki bu hainleri temizlesin. Bu hainler, hala içimizde ama Cenab-ı Allah, onları kahrı perişan eylesin, fırsat vermesin. Biz vatanımız, milletimiz ve bayrağımız için canımızı hiç düşünmeden seve seve veririz. Ben, oğullarımla gurur duyuyorum" dedi.

DERİN BİR SIZI VAR YÜREĞİMDE

Oruç, "Ne mutlu bana ki, iki evladımı şehit verdim. Allah onlardan razı olsun. Oğullarımın mezarını ziyaret ettiğimde yüreğimde derin bir sızı, derin bir boşluk hissediyorum. Acımız çok büyük ve her yıl daha da katmerleniyor. Peygamberlerden sonra şehitler gelir. Evlatlarım da bu yüce makama eriştiler. Rabbime şükürler ediyor, onlarla gurur duyuyorum. Allah devletimize zeval vermesin" diye konuştu.

EVLADININ KOKUSUNU ALAMADI

Oğlu Ahmet Oruç'un şehit düştüğünde eşi Emine Oruç'un 7 aylık hamile olduğunu hatırlatan Hacı Ali Oruç, "Ahmet, evladını göremedi. Onu kucağına alıp, doya doya kokusunu içine çekerek sevemedi. Evladı da babasını hiç göremedi. Ahmet, çocukları çok seviyordu. Baba olacağı içinde içi içine sığmıyordu ama olmadı. Evladının kokusunu alamadan düştü vatan toprağına. Gelinim ve torunum, bana oğlumun emaneti. Onlar benim kıymetlim" dedi.

PİLOT OLACAKLARDI MELEK OLDULAR

Oğulları Ahmet ve Mehmet Oruç'un, en büyük hayallerinin pilot olmak olduğunu anlatan Oruç, "Onlar pilot olup, gökyüzünün maviliklerine süzüleceklerdi ama melek oldular. Şehitik şerbetini içip, en yüce makama çıktılar. Oğullarım, şimdi gökyüzünden bizi görüyorlar. Şu an karşımda olsalar; onlara sıkı sıkıya sarılıp, doya doya öperdim ve onlarla ne kadar çok gurur duyduğumu anlatırdım" ifadesini kullandı.

BU ACININ TARİFİ YOK...

Hacı Ali Oruç, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Ne mutlu bana ki, böylesi evlatlar yetiştirmişim. Vatanı, bayrağı ve milleti için canlarını gözlerini dahi kırmadan feda ettiler. Ahmet ve Mehmet ile biz baba-oğul değil, arkadaş; kardeş gibiydik. Birbirimize sevgi ve saygımız çok iyiydi. Acıları çok büyük. Onlar benim canım ciğerimdi. Yüreğimi yerinden söküp aldılar. Yaşadığım acıyı tarif etmek zor. O hainleri yatacak yeri yok. Cenab-ı Allah, onları kahrı perişan etsin. Cehennemin 7 kat dibine göndersin. Mahşerde ellerim onların yakasında olacak. Biz, şehit aileleri olarak onları hiçbir zaman affetmeyeceğiz."