19 Mayıs 2025 Pazartesi / 22 Zilkade 1446

15 yıl önce kaybolan öğretim görevlisi intihar etmiş!

Zonguldak'ta 15 yıl önce kaybolan öğretim görevlisi Atilla Çakıcı'nın, Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde intihar ettiği ortaya çıktı.

DHA30 Mayıs 2014 Cuma 07:00 - Güncelleme:
15 yıl önce kaybolan öğretim görevlisi intihar etmiş!
İl Emniyet Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Bürosu ekipleri, kentte kayıp kişilerle ilgili yaptığı çalışmada, Türkiye genelinde kimliği belirlenemeyen cesetlerin fotoğraflarıyla kayıpların fotoğraflarını karşılaştırdı. 27 Nisan 1999'da Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde 5 katlı binanın çatısından atlayarak intihar eden ve kimliği belirlenemeyerek kimsesizler mezarlığında toprağa verilen kişinin, Bülent Ecevit Üniversitesi Alaplı Meslek Yüksekokulu'nda görevliyken kaybolan öğretim görevlisi Atilla Çakıcı'ya benzediği fark edildi.
 
 Talep edilmesi üzerine Marmaris Cumhuriyet Savcılığı'ndan gönderilen cesedin fotoğrafları, Emniyet'te Çakıcı'nın ailesine gösterildi. Yakınları, cesedin Atilla Çakıcı'ya ait olduğunu teşhis etti. Çakıcı'nın yakınlarının cenazeyi almak için Marmaris'e gittiği belirtildi.
 
AYDINLI GALERİCİNİN KATİL ZANLISI YAKALANDI
 
AYDIN'ın Nazilli İlçesi'nde, doğum günü olan 31 Aralık'ta ortadan kaybolduktan 11 gün sonra cesedi çıplak halde bulunan oto galerici 49 yaşındaki Yılmaz Eser'in katil zanlısı 50 yaşındaki E.A., jandarma tarafından yakalandı. E.A.'nın ifadesinde cinayeti 30 bin lira alacağını tahsil edemediği için işlediğini söylediği öğrenildi.
 
Nazilli İlçesi'nde oto galericiliği yapan, evli ve 3 çocuk babası Yılmaz Eser, doğum günü olan geçen 31 Aralık'ta, Köşk İlçesi'ne gitmek üzere evinden ayrıldı. Saat 14.00 sıralarında Nazilli Adliyesi önünde 4-5 kişiyle görülen Eser, yaklaşık 3 saat sonra eşi Yeliz Eser'i cep telefonundan arayıp, "1991 model bir Kartal otomobil satın aldım. Şu an Sultanhisar'dayım Nazilli'ye dönüyorum" dedi. Ancak geç saat olmasına rağmen eve dönmeyen Eser'in eşi Yeliz Eser, jandarma ve polise kayıp başvurusunda bulundu. Aramalara rağmen Eser, bir türlü bulunamadı. 
 
Arama çalışmaları sürerken, 11 Ocak'ta İncirliova İlçesi'ne 29 kilometre uzaklıktaki Şirindere Köyü Gözpınarı Mevkisi'nde bir çoban, kayalıklar arasında çıplak bir erkek cesedi fark edip, jandarmaya haber verdi. Olay yerine gelen jandarma, göğüs ve karın bölgesinde iki kurşun yarası bulunan cesedin kimliğinin belirlenmesi için çalışma başlattı. Savcının incelemesinin ardından Aydın Devlet Hastanesi morguna kaldırılan cesedin, Yılmaz Eser'e ait olduğu tespit edildi. 
 
ZANLI DENİZLİ'DE YAKALANDI
 
Yılmaz Eser'in cesedini bulan ekipler, katil zanlısınını yakalanmak için çalışma başlattı. Jandarma Eser'in en son E.A. ile görüldüğünü belirledi. İncirliova İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan teknik takibin ardından E.A., geçen çarşamba günü Denizli'de yakaladı. Gözaltına alınan E.A.'nın sorgusunda, Yılmaz Eser'den 30 bin lira alacağını tahsil edemediği için cinayeti işlediğini söylediği belirtildi. İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki işlemlerinin ardından E.A., adliyeye sevk edildi.
 
MUHTARI ÖLDÜREN SANIĞA MÜEBBET İSTEMİ
 
ZONGULDAK'ta, yeni yapılan minarenin tapusuz kullandığı arazisine taştığı gerekçesiyle tartıştığı muhtar 48 yaşındaki Saffet Öztürk'ü av tüfeği ile öldüren 39 yaşındaki Ecevit Aktaş'ın tutuklu yargılanmasına başlandı.
 
Geçen 23 Ocak'ta Keller Köyü'nde meydana gelen olayda Ecevit Aktaş ve annesi Meliha Aktaş, iddiaya göre caminin bitişiğine yapılan minarenin tapusuz arazilerine taştığını iddia ederek yıkılmasını istedi. Muhtar Saffet Öztürk, köylülerle yapımı devam eden minarenin yanına giderek Meliha Aktaş'ı ikna etmek istedi. Çıkan tartışmada Ecevit Aktaş, av tüfeğiyle Öztürk'e iki el ateş ederek öldürdü.
 
Tutuklanan Aktaş, ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılandığı 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada ölen Saffet Öztürk'ün yakınları da hazır bulundu.
 
Muhtar ve köylülerin annesini dövdüğünü ileri süren sanık Aktaş, "Muhtar köylüleri toplamış, getirmiş. Anneme taş atmışlar. Ben o sırada evde değildim. Annemin çığlığı üzerine koştum. Geldiğimde annemin ağzı burnu kan içindeydi. Hedef gözetmeksizin, ayaklarına korkutmak amaçlı ateş ettim. Pişmanım" dedi.
 
Tanık Ahmet Bozdoğan ise "Ecevit ateş ederken, annesi de 'öldür, öldür' diye bağırıyordu. Meliha Aktaş'ın oğluna, 'ben sana içeride bakarım' dediğini duydum" dedi. 
 
Ölen muhtarın eşi Armağan Öztürk, sanıktan şikayetçi olduğunu ve cezalandırılmasını istediğini söyledi.
 
Mahkeme, tutuksuz yargılanan ve duruşmaya gelmeyen Meliha Aktaş'ın zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
 
TAKSİ ŞOFÖRÜNÜ 5 LİRA İÇİN ÖLDÜRMÜŞLER
 
İZMİR'in Bornova İlçesi'nde geçen 18 Mayıs'ta gasp cinayetine kurban giden taksi şoförü 59 yaşındaki Hüseyin Sever'in, 5 lira parasını alan kişilerce tabancayla vuralarak öldürüldüğü belirlendi. Biri izmir'de, ikisi Antalya'da yakalanan şüpheliler Ü.G. (26), Ç.Y. (28) ve E.Ş. (19) adliyeye sevk edildi.
 
Olay geçen 18 Mayıs'ta Doğanlar Mahallesi 1410 Sokak'ta meydana geldi. Balçova Dokuz Eylül Hastane Taksi Durağı'nda çalışan, dört çocuk babası emekli Hüseyin Sever, taksisine Alsancak Şair Eşref Bulvarı'nda binen kimliği belirsiz iki kişiyi, Bornova İlçesi'ne götürdü. Sokakta taksiyi durduran iki kişi aşağı inip, 5 lira parasını aldıkları şoför Sever'i direksiyon başında tabancayla vurarak öldürdü. İki şüpheli sokak içerisinde kendilerini bekleyen bir başka araca binerek uzaklaştı. Silah sesini duyan bir firmanın gece bekçisinin haber vermesi üzerine polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Taksici Sever'in cebinden 900 TL para çıkması nedeniyle başlangıçta gasp cinayeti olmadığı düşünüldü.
 
ARAÇ KİRALAMIŞLAR
 
Olayın ardından özel ekip kuran İzmir Emniyeti Cinayet Büro Amirliği, 12 günlük çalışmadan sonuç aldı. Ekipler, taksimetresinde 43 lira yazılı olan taksinin kent içinde nerelere gittiğini tespit etmek için, GPS kayıtları ile 15 kilometrelik yol güzergağında bulunan 200'e yakın işyeri ve MOBESE kamerasını incelemeye aldı. Bir görüntüde zanlıların kiraladıkları beyaz renkli Ford Focus marka araç belirlendi. Ekipler, bu aracın bir rent'a car şirketinden kiralandığını tespit etti. Polis, bir ay önce kiralanan otomobili teslim etmeye gelen, bir restoranda çalışan ve İzmir'de oturan E.Ş.'yi yakaladı. E.Ş.'nin sorgulanmasıyla diğer suç ortaklarının kimliği de belirlendi. Antalya'da bulunan diğer zanlılar Ü.G. ve birçok suçtan sabıkalı Ç.Y.'yi yakalamak için ekipler, daha önceden belirlenen adreslere baskın yaptı. Baskın yapılan evlerde kimseyi bulamayan ekipler, zanlıları, ellerinde kahvaltılık yiyecek bulunan bulunan poşetle bir arkadaşlarının evine girerken yakaladı. Zanlılardan suçta kullanılan tabanca da ele geçirildi.
 
DAHA ÖNCE KEŞİF YAPMIŞLAR
 
Soruşturmada, taksi şoförü Hüseyin Sever'i öldüren Ü.G., Ç.Y. ve E.Ş.'nin Alsancak'ta bir aylığına ev kiraladıkları, paraları bitincede taksici gasp etmek için plan yaptıkları, olaydan önce kiraladıkları otomobille cinayeti işledikleri yere gelip keşif yaptıkları, sessiz olmasından dolayı burayı seçtikleri ortaya çıktı. Üç zanlının özelilkle yaşlı ve sesini çıkartmayacak taksi şoförü aramak için şehir merkezinde kiraladıkları araçla gezerken, Alsancak'ta park halinde müşteri bekleyen Hüseyin Sever'i gözlerine kestirdikleri ve arkasına yanaştıkları arçtan inen Ü.G. ile Ç.Y.'nin müşteri gibi binip, olayın meydana geldiği sokağa götürdükleri saptandı. E.Ş'nin de bu kişileri arkalarından kiralık araçla takip ettiği, çıkan tartışmada Ç.Y.'nin silahı çıkartıp ateş ettiği belirlendi.
 
'KARŞI GELİNCE ÖLDÜRDÜK'
 
Taksi şoförü Hüseyin Sever'i öldürdüğü iddia edilen bir çocuk babası Ç.Y., ifadesinde cinayeti nasıl işlediklerini soğukkanlılıkla anlattı. Ç.Y.'nin ifadesinde, "Ü.G. ile Antalya'dan iş bulmak için İzmir'e geldik. Alsancakt'ta bir aylığına ev ve araba kiraladık. Daha önceden tanıdığımız E.Ş. ile birlikte içkili restoranda çalışmaya başladık. Paramız bitincede gasp yapmak için plan yaptık. Taksiciyi olayın olduğu yere götürdük. E.Ş. de bizi kiralık araçla arkamızdan takip edip, bir sokak geride bekledi. Taksiciyi durdurup ışıkları söndürmesini söyledik. Para vermesin istedik. İşe yeni çıktığını belirterek cebinde bulunan 5 lira parayı çıkartıp verdi. Kendisi 'beni mi öldüreceksiniz' diye çıkıştı. Gaza basıp kaçmak isdedi. Ben de silahı çıkartıp ateş ettim. Araba aşağıya doğru kayıyordu, el frenini çekip durdurdum. Bizi bekleylen araca bindik. Eve gidip eşyarımızı topladık. Antalya'ya gittik" dediği öğrenildi. Diğer iki zanlının da benzer yönde ifade verdiği belirtildi. İşlemleri tamamlanan Ü.G., Ç.Y. ve E.Ş. adliyeye sevk edildi.