Bakan Tunç, TV100 canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun soruşturmasıyla ilgili soru üzerine Tunç, yargısal süreçleri siyasi dava gibi göstermenin doğru olmadığını söyledi.
Adli soruşturmaların sağlıklı bir şekilde yürümesi gerektiğini belirten Tunç, "Bu noktada yargıyı etkilemeye yönelik, yargı mensuplarına yönelik tehdit edici, hakaret edici sözlerin bu ülkeye bir faydası yok. Süreçleri sükunetle beklemek ve özellikle savunmanın yapılacağı yer meydanlar değil. Savunmanın yapılacağı yer yargı makamları. Neyle itham ediliyorsanız, hangi deliller ortaya konuluyorsa, onları çürütme imkanınız eğer suçsuzsanız var zaten. Dolayısıyla ak koyun kara koyun yargılama sürecinde belli olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"YÜZÜNÜZÜN KIZARACAĞI BİR NOKTAYA GELMEMENİZ LAZIM"
Tunç, iddianame düzenlendiğinde kimin hangi suçla itham edildiği, bu suça ilişkin hangi delillerin olduğu ve bu deliller karşısında şüphelilerin, sanıkların savunmalarının bütün kamuoyu tarafından öğrenileceğini söyledi.
Bu tutanakların yayımlanacağını aktaran Tunç, "Duruşmalar, şeffaf, aleni ve açık. Gizli kapalı olmayacak ki bu duruşmalar. Bu duruşmalar milletin gözü önünde cereyan edecektir. Dolayısıyla toplanan delillerin ne olduğunu bilmeden, yüzünüzün kızaracağı bir noktaya gelmemeniz lazım." dedi.
Suç işlendiğinde yargının gereğini yapacağını vurgulayan Tunç, "Soruşturma aşamasında, özellikle henüz daha delillerin tespiti aşamasında, tanıkların dinlendiği, itirafçıların beyanları, onlarca itirafçı var. Beraber çalıştıkları kişiler bunlar. Kendi partilileri, yani neyle başladı süreç? İstanbul İl Başkanlığı binasının alınması sürecinde toplanan paralar, valizlerden çıkan işte para kuleleri. Oradan başlayan, sonra çorap söküğü gibi nereden geldi bu paralar,? Ondan sonra devam eden süreçler. Birtakım, savcıya koşup beyanda bulunanlar. Tüm bunlar elbette ki yargı bunların üstünü kapatırsa zaten yargı diye bir şey olmaz." diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu iddianamesiyle ilgili soruya ise Tunç, soruşturmaların ve kovuşturmaların hedef süre içerisinde tamamlanmasıyla ilgili uygulamaları olduğunu belirterek, hedef süre içerisinde yargının gerekli hassasiyeti göstereceğini dile getirdi.
"183. MADDE DEĞİŞİRSE BU MÜMKÜN OLABİLİR"
Tunç, bu davaların TRT'de yayınlanması talebiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ceza Mahkemesi Kanunumuza göre yürütülen bir soruşturma süreç var. Ceza Mahkemesi Kanunumuzun 182. Maddesi, duruşmalar alenidir, açıktır, tutanaklar tutulur. Bunlar kamuoyu tarafından görülebilir. Başkaları girip duruşmayı izleyebilir ama ardından gelen madde 183. 'Duruşmalarda fotoğraf çekilemez, video kaydı yapılamaz' şeklinde hüküm var. Bununla ilgili özellikle bu davalarla alakalı eğer meclisimizde böyle bir kanun teklifi verilip 183. madde değişirse bu mümkün olabilir. burada 183. maddenin gerekçesi Ceza Mahkemesi kanunumuz yapılırken, bu konudaki endişeler nedir, canlı yayınlandığında sadece bu dava için geçerli olmayacak. Düzenlediğiniz madde tüm davalar için geçerli olabilecek."
Tunç, "Bu konuda yasal bir düzenleme gerekirse, 183. maddede bir değişiklik Meclisimizin takdirinde olan bir husus. Meclis Adalet Komisyonu toplanır, ardından Genel Kurula gönderilir. İlk teklifte, yani tabii ki bu Meclis, gündemine hakimdir. Her zaman her kanunu belli bir sürede çıkarabilir." değerlendirmesinde bulundu.
"SADECE CHP'Lİ BELEDİYELERE YAPILIYOR, DİĞERLERİNE YAPILMIYOR ALGISI DA YANLIŞ"
Tunç, kanser tedavisi kapsamında ameliyat olduktan sonra yeniden cezaevine gönderilen Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın durumu hakkındaki soruya ise Çalık'ın tedavi altında olduğunu ve hastane raporunun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini ve sürece dair Adli Tıp Kurumunun karar vereceğini söyledi.
Sadece CHP'li belediyelere operasyon yapılıyor sorusu üzerine Tunç, şöyle konuştu:
"Sadece CHP'li belediyelere yapılıyor, diğerlerine yapılmıyor algısı da yanlış. Bu aslında televizyonlarda da, gazetelerde de yayınlandı. Geriye dönük 10 yıl da İçişleri Bakanlığının soruşturma izni verdiği belediye sayısı AK Parti'nin daha fazla soruşturma izni veren. İkinci sırada CHP geliyor, AK Partili belediyelere 30 dava açılmış şu ana kadar. 30 davada 13 mahkumiyet, 7 devam eden dava var. 10 tane de beraat var. Yani 30 davanın 13'ü mahkumiyetle sonuçlanmış."
Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik bir soruşturma yapıldığında partisi sahip çıkıyor. Genel başkan hemen sokağa davet ediyor, miting yapıyor, başkanımız suçsuz diyor. Henüz daha soruşturma aşamasında, dosyayı bilmiyorsunuz. Ama AK Partili belediyelerle ilgili işte 30 dava açıldı. Partimiz sahip çıktı mı partiden ihraç etti. 13 tane mahkumiyet. Hapse girdiler."
"YARGI SONUNA KADAR SORUŞTURACAK"
Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin soruya Bakan Tunç, duruşmaların devam ettiğini bildirerek, "Bolu Belediye İtfaiyesinin raporu tartışıldı. oteldeki kusurların görmezden gelinmesi ve o raporun geri çekilmesi, dilekçenin geri çekilmesiyle ilgili birtakım tartışmalar. Sanki belediyenin sorumlu olmadığı yönünde bir algı oluşturmaya çalıştı. Biz de burada dedik ki burada kim sorumluysa sıfatı ne olursa olsun, kurumu ne olursa olsun, yargı bunu sonuna kadar soruşturacak ve Türkiye'nin en yetkin bilirkişilik kurulu, dolayısıyla onların verdiği rapor çerçevesi içerisinde dava açıldı ve dava süreci de şu anda kesintisiz devam ediyor. ifadelerini kullandı.