25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

23 yıldır dinmeyen acı... Saatler 03.02'yi gösterdiğinde dualar okundu

Yalova'da, Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 depreminin 23'üncü yıl dönümü nedeniyle anma etkinlikleri düzenlendi. Saatler 03.02'yi gösterdiğinde ise depremde yaşamlarını yitirenler için dua okundu.

AJANSLAR17 Ağustos 2022 Çarşamba 07:08 - Güncelleme:
23 yıldır dinmeyen acı... Saatler 03.02'yi gösterdiğinde dualar okundu

Yalova'da büyük yıkıma yol açan Gölcük merkezli 17 Ağustos 1999 depreminin 23'üncü yıl dönümü nedeniyle anma etkinliği düzenlendi. 2 bin 504 kişinin yaşamını yitirdiği, 10 bin 201 bina ve iş yerinin yıkıldığı depremin yıl dönümünde, Yalova'da düzenlenen etkinlik, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanında bulunan Deprem Anıtı'na kadar gerçekleştirilen 'sessiz yürüyüşle' başladı. Depremde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu anıta gelen katılımcılar, deprem günü çekilen fotoğrafların bulunduğu salonları gezdi. Yalova Valisi Muammer Erol, AK Parti Yalova Milletvekilleri Ahmet Büyükgümüş, Yalova Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk, kurum müdürleri ve vatandaşların katıldığı programda deprem günü kaydedilen kurtarma görüntülerini izleyen katılımcılar, ardından aynı alanda Kur'an-ı Kerim tilaveti ve okunan mevlidi takip etti.

Saatler 03.02'yi gösterdiğinde ise depremde yaşamlarını yitirenler için dua okudu.

DEPREMDE HAYATINI KAYBEDENLER DEPREM SAATİNDE DUALARLA ANILDI

Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler saat 03.02'de anıldı.

Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler saat 03.02'de anıldı. Kavaklı Sahili'nde bulunan alanın önünde toplanıldı. Hayatını kaybeden tüm deprem şehitleri için dualar edildi. Duanın ardından çelenk bırakma merasimi gerçekleştirildi. Etkinliğin sona ermesiyle Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, "17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen, asrın felaketi olarak nitelendirilen depremin üzerinden 23 yıl geçti. 45 saniye insan hayatında çok kısa bir süre. Ancak biz Gölcüklüler için unutulmayacak, bizim yakınlarımızı, sevdiklerimizi yitirdiğimiz bir zaman parçası. Aradan geçen 23 yıldan sonra saat yine 3'ü 2 geçe Gölcük'te acılar hala taptaze ve diri. Bu zaman zarfında aslında maddi anlamda kaybedilen ne varsa her şeyin geriye geldiği ancak sevdiklerimizi, yitirdiklerimizle maalesef bir daha kavuşma imkanımız yok" dedi.

"BUNDAN SONRA YAPMAMIZ GEREKEN TEDBİRLERİN SIKILAŞTIRILMASI"

Etkinlik sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, depremden dersler çıkardıklarını ve bundan sonra tedbirleri sıkılaştırmaları gerektiğini belirtti. Vatandaşların kurallara uymalarının önemine de değinen Sezer, "Biz şunu anladık; afetler her zaman olabilir ancak bunlara hazırlıklı olmamız gerekir. Bu süre zarfında hem yerel yönetimler olarak hem merkezi idare olarak özellikle AFAD tarafından yapılan çalışmaların depreme hazırlık yönünden çok önemli bir fonksiyonu olduğunu, memleketimizde kısa zaman önce yaşanan su baskını, yangın, deprem gibi afetlerdeki etkinliklerde gördük. Bundan sonra yapmamız gereken bu tedbirlerin sıkılaştırılması ve vatandaşlarımızın da kurallara, afet anında ne şekilde hareket edeceği ve alınması gereken tedbirleri bilerek hareket etmeleri. Ben aslında işi şu cümleyle özetleyebilirim; kurallar var, kurallara uymamız gerekiyor. O kurallara uyduğumuz takdirde yaptığımız binalar da, binaların yüksekliği de kurallara uygun olduğu takdirde zeminine dikkat edildiği takdirde biz aslında ilk sırada kendimizi korumuş oluyoruz. Bu akşamki etkinliğimize İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun katılmasından, Gölcüklüler olarak bizim acımızı paylaşmasından dolayı memnun olduk. Kendisine de şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vesileyle depremde hayatını kaybetmiş hemşehrilerimize, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Geride kalan yakınlarına, sevenlerine de Allah'tan sabır diliyorum. Hala aramızda o günlerin izlerini taşıyan hemşehrilerimiz var. Onlara da sağlık ve esenlik diliyorum. Allah devletimizi, milletimizi her türlü doğal afetten korusun. Saat 3'ü 2 geçe burada bulunan herkese de şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

MARMARA DEPREMİ'NDE HAYATINI KAYBEDENLER AVCILAR'DA ANILDI

17 Ağustos Marmara Depremi'nin 23'üncü yılı dolayısıyla Avcılar'da anma etkinliği düzenlendi.

Avcılar'da Marmara Caddesi'ndeki deprem anıtı önünde gerçekleştirilen etkinliğe, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, siyasi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile depremde hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlikte konuşan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, 1999 yılındaki Marmara Depremi'nde, ilçede 247 kişinin hayatını kaybettiğini, 28 binanın yıkıldığını ve binlerce binanın hasar gördüğünü söyledi.

Hançerli, "Bundan 23 yıl önce Avcılar'da da Avcılarlı hemşehrilerimizin ölümüyle sonuçlanan bir deprem gerçekleşti. Deprem Avcılar'dan çok uzaklarda Gölcük'te gerçekleşti ve işte hemen önünde bulunduğumuz deprem anıtında ismi zikredilen 247 insan yaşamını yitirmişti. Bugün özellikle bu saatte burada olmak bu acıyı unutmadığımızın, acının unutulmadığının açık göstergesi." dedi.

Açıklamaların ardından kalabalık, meşale yakarak deprem anıtı önüne karanfil bıraktı.

BAKAN SOYLU: BÜTÜN HAZIRLIKLARIMIZI İSTANBUL'DA YAŞANABİLECEK, 7.5'LİK DEPREM ÜZERİNDEN YAPIYORUZ

17 Ağustos 1999 büyük Marmara Depremi'nin merkez üssü Gölcük'te, deprem şehitlerini anma etkinliğe katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bütün hazırlıklarımızı İstanbul'da yaşanabilecek, 7.5'lik deprem üzerinden yapıyoruz. Zamanını bilmiyoruz ama tedbir almak bizim en büyük sorumluluğumuzdur" dedi.

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 23 yıl geçti. Depremin yıldönümü sebebiyle anma programı düzenlendi. Program kortej yürüyüşü ile başladı. Kuran-ı Kerim tilaveti ve deprem şehitleri için dualar ile devam etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu, Sami Çakır, Cemil Yaman, İlyas Şeker, Emine Zeybek, Mehmet Akif Yılmaz, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AFAD Başkanı Yunus Sezer, İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Selim Kapancı, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 81 ilden AFAD gönüllüleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sadece insanlar hatırlamaz. Denizler hatırlar ve şahittirler. Topraklar hatırlar ve şahittirler. Sadece insanların belleği yoktur. Tarihin, medeniyetin, yaşadığımız şehirlerin belleği de vardır. Biraz önce konuşan hocamız yaşadığı ve ifade ederken zorlandığı, kaybettiklerini hala içerisinde hissettiği o anları bizlerle paylaştı. Ben de o geceyi hatırlıyorum. Hanım Samsun'daydı, ben de İstanbul'da rahmetli annemlerle, babamla evimizin balkonunda otururken uyumuşum. Bir ses duydum. Hayatım da ilk defa böyle bir sesle karşılaştım. Koşa koşa hep birlikte aşağıya indik. Kaos, kargaşa. Her kafadan çıkan bir ses. Radyolar ayrı söylüyor, elektrikler gitmiş. İstanbul bambaşkaydı. Ben bu tabloyu Giresun Dereli'de Malatya ve Elazığ'da, Kastamonu Bozkurtta gördüm. İnsanlar belli belirsiz bir yerlere gidiyorlardı. Sanki ne yaptıklarını bilmiyorlardı. Avcılar'dan Yalova'ya geçtik. Yalova'da gördüğümüz bir kıyamet senaryosu, binlerce ceset yerde, ceset torbaları yok. O günün Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı rahmetli Demirel'di. Tansul Çiller yanımdan ikisini de aradı. Acilen konuya müdahale edilmesi gerektiği söyleniyordu" diye konuştu.

"BİZ DEPREMİ UNUTABİLİRİZ AMA DEPREM BİZİ UNUTMAZ TÜRKİYE BİR AFET ÜLKESİDİR"

Gece Gölcük donanmaya geldiklerini ifade eden Soylu, "Kapkaranlıktı. Oradaki hali hepimiz biliyoruz. Burada gördüğümüz o tablo, insanın nasıl çaresiz olduğunu ortaya koyuyordu. Elbette, karşı karşıya kaldığımız sıkıntılarda, yetemeyeceğimiz durumlar söz konusu olabilir ama o gün bize hiç hak etmediğimiz bir çaresizlik ile karşı karşıya kaldığımız büyük bir travma oluşturmuştur. 23 yıl önce bugün 18 bin 373 vatandaşımızı kaybettik. Allah gani gani rahmet eylesin. İnşallah o günden sonra yaptıklarımız, bizden sonra yapılacaklar için onlara mahcup olmayız. 23 yıl önce aldığımız ders, her afetten, her zorluktan birçok ders alıyoruz. Her ders bize adım attırıyor. Bugün alacağımız dersler de bize gelecekte birçok adım attıracak. Cenab-ı Allah bunlara dayanıklı olmayı nasip etsin. Bir kardeşiniz olarak söylüyorum; biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz Türkiye bir afet ülkesidir. 2018 yılının ortasından itibaren AFAD İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. O günden itibaren karşı karşıya kalmadığımız afet kalmadı. Kaya düşmesinden çığa, heyelandan sel baskınına, depreme, orman yangınına kadar birçok afetle karşı karşıya kaldık. Birçok deprem yaşadık. Antalya Manavgat yangınından, Muğla yangınına kadar. Orası bitti, Köyceğiz'de helikopterdeydik. Telefonuma bir çağrı geldi. 'Süleyman abi Allah rızası için bizi kurtar' dedi. Mehmet kardeşim beni aradı. 'Çaresiz bir şekilde evin çatısındayız, çocuklarla beraber' dedi. Helikopterden indik, Kastamonu, Bartın, Sinop'ta sel felaketi haberini aldık. Orada da bir kıyamet tablosu gördük. İki kat boyunca toprakla, kumla kaplı bir şehri gördük. Kastamonu Bozkurt'ta çaresizliği gördük. 1999 ve ondan öncesi süreçlerin tamamından ders çıkaran, ders alan bir Türkiye var. Allah şahittir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, afetten afete koşuyoruz. 1980'den itibaren tüm dünyada afetler 4 kat arttı. Her afetten sonra, her zorluktan sonra, bunu karşınızda söylemekten utanırım ama uzatılan mikrofona Erzurum'dan Erzincan'a kadar vatandaşlarımızın söylediği tek bir cümle vardı, 'Nerede bu devlet?'. Biz 'Nerede bu devlet' sözünü tek bir vatandaşımıza söylettirmedik. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. 23 yıldan bu güne herkes elinden geleni yaptı. Kanunlar çıktı, denetimler kuruldu. On binlerce, yüzbinlerce hasarlı binalar yıkıldı, yerine depreme dayanıklı konutlar yapıldı. Dirençli şehirler oluşturabilmek için hepimiz devletimizin kapasitesini ortaya koymaya çalıştık. Geçen gün batı karadenizde sel felaketi oldu. Bartın'da son 5 yılda 3 tane baraj yapıldı. Eğer baraj yapılmasaydı 100 milyon metreküp su şehrin içine girmiş olsaydı, bugün çok daha büyük felaketin üzerinden konuşuyor olurduk. Barajlar, DSİ'nin yaptığı tahkimatlar, bentler aynı zamanda orada yapılan birçok iyileştirme çalışmaları ile uyarı sistemleri ile... Bize biraz kızdılar, bir uyarı gönderdik, ABD'de, Avrupa'da devlet bunu yapıyor. O mesajlar biraz daha sert, ürkütücü şekilde. O uyarılar sayesinde herkes tedbirlerini aldı. Devlet eski devlet değil, Türkiye eski Türkiye değil. Başımız öne eğik olabilirdi, her zaman söylüyorum, millet olarak Ayasofya'nın minareleri kadar dik olun, boynunuzu kimseye eğmeyecek kadar dik olun. Bangladeş'e gittik, Arakanlı müslümanlara gittik. Bir milyon insan bir kampın içinde, bir kapıdan 30-40 tane başın uzandığı tablo içinde yaşıyorlar. STK'larımız, hayır kuruluşlarımızın birçoğu orada ay-yıldızlı bayraklarımız ile duruyorlar. Onları orada bir adaya götürmek istiyorlar. Oraya gittiğimde bana, 'Eğer şu ay-yıldızlı bayrağın altında olan dernekler, oraya gidecekse biz gideceğiz. Türkiye orada olmazsa, biz buradan kıpırdamayız' dediler. Aynı Osmanlı devleti gibi, eminlik oluşturmuş bir milletin ve devletin insanlarıyız. Hatalarımız olabilir ama biz bu millete yanlış yapmadık" ifadelerini kullandı.

MARMARA DEPREMİ'NDE HAYATINI KAYBEDENLER SAKARYA'DA ANILDI

Sakarya'da, 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler için anma programı gerçekleştirildi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesince Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen etkinlikte, Kur'an-ı Kerim, ilahi ve kasideler okundu.

Vatandaşlar, depremin yıkıcı etkisini gösteren kentin çeşitli noktalarından çekilmiş manzaraların bulunduğu resim sergisini gezdi.

Kızılay ve AFAD'ın bilgilendirme filmlerinin gösterildiği etkinlik süresince katılımcılara çay ve su ikram edildi.

Saatler 03.02'yi gösterdiğinde İl Müftüsü Hasan Başiş'in eşliğinde "deprem şehitleri" için dua edilmesiyle program son buldu.

Etkinliğe, kent protokolünün temsilcileriyle vatandaşlar katıldı.

AFAD'DAN 17 AĞUSTOS DEPREMİNİN YIL DÖNÜMÜNDE TATBİKAT

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 23'üncü yıl dönümünde deprem tatbikatı gerçekleştirdi.

AFAD'ın "17 Ağustos Depremi Anma Programı" kapsamında, Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Yerleşkesi'nde gerçekleştirdiği tatbikat, Deprem Simülasyon Merkezi'nde deprem anının canlandırılmasıyla başladı.

Gerçeği aratmayan görüntülere sahne olan tatbikatta, arama kurtarma ekiplerinin deprem bölgesine sevk edilmesi ile yıkılan binaların enkazlarında yaptıkları çalışmaların koordinasyonu sağlandı.

Arama kurtarma köpeklerinin de yer aldığı tatbikatta, enkaz altından kurtarılan yaralıların tahliyesi ve ilk yardım ekiplerince hastanelere sevki sağlandı. Tatbikatta çok katlı bir binada çıkan yangında mahsur kalanlar da itfaiye ekiplerince kurtarılarak, yangına müdahale edildi.

Tatbikata, AFAD, Polis Arama Kurtarma, Jandarma Arama Kurtarma, Çevik Kuvvet, Türk Silahlı Kuvvetleri DAK Taburu, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Türk Kızılay, UMKE, 112 Acil Yardım, AKUT Derneği ve ANDA'dan oluşan toplam 262 personel, 45 araç ve 8 arama köpeği katıldı.