11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

86 yıl sonra Ayasofya'da ilk bayram namazı kılındı

Ayasofya Camii'nde 86 yıl sonra ilk bayram namazı, caminin içini ve çevresini dolduran binlerce vatandaşın katılımıyla kılındı.

AA31 Temmuz 2020 Cuma 07:13 - Güncelleme:
86 yıl sonra Ayasofya'da ilk bayram namazı kılındı

İstanbul'un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan, 86 yıl müze olarak hizmet veren ve geçen hafta cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ilk bayram namazı heyecanı yaşandı.

Kurban Bayramı namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kılmak isteyen, İstanbul'un yanı sıra başka kentlerden ve yurt dışından gelenler, Ayasofya Meydanı'nı doldurdu. Camiye giden çeşitli bölgelerde kurulan güvenlik noktalarında da yoğunluk oluştuğu gözlendi.

Namaz için belirlenen alanlar, bayram namazı vaktinden önce doldu. Fatih Belediyesi ekipleri vatandaşlara namaz öncesinde ücretsiz olarak tek kullanımlık seccade, dezenfektan, maske ve su dağıttı. Mobil araçlar üzerine kurulan dev ekranlarla arka saflarda yer alan kişilerin alanı görmesi de sağlandı.

Vatandaşlar, belediye tarafından sosyal mesafe kuralı gereği bölümlendirilen yerlere ve ibadetlerin rahat bir ortamda yerine getirilmesi amacıyla Ayasofya Meydanı'na serilen hasırların üzerine, yanlarında getirdikleri seccadeleri sererek bayram namazını kıldı.

Bayram namazı öncesinde İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı tarafından dua okundu.

86 yıl sonra Ayasofya'da, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ilk bayram namazını kıldırdı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da ilk bayram namazını, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kıldı.

Namazın ardından tekbirler getirildi. Prof. Dr. Erbaş, daha sonra "Kurban Bayramı: Takva Yolculuğu" başlıklı hutbeyi irad etti.

- CAMİDEKİ İLK BAYRAM NAMAZINA ÖZEL HATIRA MADALYONU DAĞITILDI

Öte yandan Fatih Belediyesi, Kurban Bayramı namazı için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne gelen vatandaşlara, bugüne özel hazırlanan gümüş kaplamalı hatıra madalyonu ile üzerine Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi işlenmiş bez çanta armağan etti. Ayrıca, namazdan çıkan vatandaşlara çorba ikramı da yapıldı.

AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİFİ'NDE 86 YIL SONRA İLK BAYRAM HUTBESİ OKUNDU

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, 86 yıl sonra ilk Kurban Bayramı hutbesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bayramın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Ancak hastalıkların yayılmasına sebep olarak bu kıymetli günleri hüzne çevirmeyelim. Maske ve güvenli mesafe kuralına riayet edelim. Bayram günlerinde ve salgın süresince tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim." dedi.

Erbaş, kıldırdığı bayram namazının ardından "Kurban Bayramı: Takva Yolculuğu" başlıklı hutbesini okumak için minbere kılıçla çıktı.

Kevser Suresinde "Şüphesiz biz sana bitip tükenmez nimetler verdik. O halde, Rabb'in için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana kin tutan, soyu kesik olanın ta kendisidir." buyurduğunu aktaran Erbaş, Hazreti Peygamberin Kurban Bayramı'nın ilk günü için "Bugün ilk işimiz, bayram namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur." buyurduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Erbaş, "Bugün imanımızı pekiştiren, yüreklerimizi buluşturan, şükrümüzü artıran Kurban Bayramı. Bugün kurban ibadetinin eda edildiği, dua ve gayretin takva ve teslimiyetle güçlendiği gün. Bizleri bu müstesna güne kavuşturan Cenab-ı Hakk'a sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bayramları barış ve sevinç günleri ilan eden sevgili Peygamberimize salat ve selam olsun." ifadelerini kullandı.

Mümin gönüllere huzur, kardeşlik ve paylaşma duyguları taşıyan, iman, itaat ve teslimiyet sembolü Kurban Bayramı'na kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını dile getiren Erbaş, "Kurban, Rabb'imize yaklaşma ve iyiye, güzele, hakikate ulaşma arayışıdır. Sevgi, vefa, sadakat ve fedakarlığın simgesidir. Yaradan'a karşı ihsan şuurunu, yaratılanlara karşı da isar ahlakını pekiştiren ve bizlere sahip olduğumuz nimetleri inandığımız değerler uğruna feda edebilme iradesi kazandıran büyük bir ibadettir. Bayramlar ise ailemiz, akrabalarımız, din kardeşlerimiz ve tüm insanlarla bağlarımızın güçlendiği; millet ve ümmet olma irademizin tezahürü olarak birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularımızın hayata egemen olduğu müstesna zaman dilimleridir." diye konuştu.

- "Bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine ihtiyacımız var"

Kurban Bayramı'nın, İslam'ın temel ibadetlerinden biri olan haccın ifa edildiği, milyonlarca müminin Allah'a teslimiyetle Mekke'de bir araya geldiği mübarek bir zaman olduğunu belirten Erbaş, şöyle devam etti:

"Ne var ki tüm dünyayı etkisi altına alan küresel salgın nedeniyle bu sene Mescidi Haram, Arafat, Müzdelife ve haccın diğer mekanları çok az sayıda Müslümanla mahzun bir hac yılına şahit olacaktır. Büyük bir aşk ve heyecanla dünyanın her tarafından Müslümanları ortak bir değer etrafında bütünleştiren bir ibadetin tüm dünyadan Müslümanlarla büyük bir coşkuyla eda edilememesi, kutsal beldelerin özlemiyle yanan gönülleri derinden üzmüştür. Bu sebeple bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. İnsanlık olarak içerisinden geçtiğimiz bu zor süreçte bayramların hatırlattığı değerler ve hayatımıza kattığı güzellikler büyük bir nimet ve imkan olarak görülmelidir."

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, aziz milletin, geçmişten bugüne nice zorlukları sabır, sebat ve azimle aştığını ifade ederek, "İşte, 86 yıllık hasretin ardından büyük fethin sembolü Ayasofya Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılması, milletimizin sarsılmaz imanı, tükenmez umudu ve kararlı duruşunun bir göstergesidir. Allah'ın yardımı, milletimizin azim ve kararlılığı ile yaşadığımız küresel sıkıntıları da aşacağımıza ve daha büyük bir huzur ve coşkuyla yaşayacağımız bayramlara kavuşacağımıza olan inancım tamdır." dedi.

- "Musibetler karşısında dayanışma ve yardımlaşma bilincimizi güçlendirmeliyiz"

Her şeye rağmen bayramın tüm güzellikleriyle yaşanmaya gayret edilmesi gerektiğini belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"Sıkıntı ve musibetler karşısında gerekli tedbir, tevekkül ve teslimiyet anlayışıyla hareket ederek dayanışma ve yardımlaşma bilincimizi daha da güçlendirmeliyiz. Hanelerimizin huzur ve selameti için aklımıza tedbiri, yüzümüze tebessümü, dilimize selamı ve yüreğimize muhabbeti nakşetmeliyiz. İlgi ve yardıma muhtaç yetim, garip, hasta, yaşlı ve kimsesizlerin kimsesi olup sıkıntılarını gidermek ve kederlerini sevince dönüştürmek için gayret etmeliyiz. Dünyanın birçok yerinde bayramı zulüm, baskı, terör, hastalık, açlık ve benzeri tehditler altında geçiren din kardeşlerimizin ızdıraplarını daha derinden duymalı; maddi ve manevi yardımlarımız ve dualarımızla onların yaralarını sarmak için daha çok çaba göstermeliyiz."

Bütün ibadetlerin olduğu gibi, kurbanların da en önemli gayesinin Allah'a kulluğu, tazim ve muhabbeti sunma olduğunu dile getiren Erbaş, "Takva şuuruna ulaşarak Rabb'imizin razı olduğu kullar zümresine ilhak olmaktır. İnşallah bu bilinçle kurbanlarımızı keseceğiz. Hz. İbrahim'in sözüne sadık oluşunu, Hz. İsmail'in Rabb'ine teslim oluşunu kendimize örnek edineceğiz." diye konuştu.

- "Bayram günlerinde tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim"

Bu bayram, temizlik konusunda her zamankinden daha fazla duyarlı olmaya, Hz. Peygamberin "Temizlik imanın yarısıdır." hadis-i şerifini hatırlamaya, mümine yakışır bir hassasiyetle hareket etmeye ihtiyaç olduğunu belirten Erbaş, koronavirüs salgınıyla mücadele edilen şu günlerde, tedbirlerle uymaya, samimiyetle ibadet ederken insanların hem kendisini hem de çevresini korumaya mecbur olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Erbaş, hutbesine şöyle devam etti:

"Kurbanlarımız bize emanettir. Onları incitmeyelim. Şefkatli ve özenli davranalım. Bayramlar sevinç günleridir. Komşularımızı, akrabalarımızı, hasta, yaşlı ve yalnız kardeşlerimizi bu sevince ortak edelim. Mübarek günlerde dargınlıklara ve küskünlüklere son verelim. Bayramın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Ancak hastalıkların yayılmasına sebep olarak bu kıymetli günleri hüzne çevirmeyelim. Maske ve güvenli mesafe kuralına riayet edelim. Bayram günlerinde ve salgın süresince tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim. Ayrıca Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla birlikte tamamlayacağımız teşrik tekbirlerini unutmayalım."

Hutbesinin sonunda, vatandaşları bayram süresince kurban kesiminde, ziyaretleşmede ve bilhassa trafikte anlayışlı ve sabırlı olmaya davet eden Erbaş, "Yüce Rabb'imiz, bizleri her türlü kaza ve beladan muhafaza buyursun. Salgın hastalıklardan, savaş ve acılardan halas eylesin. Nice bereketli bayramlarda buluştursun. Allah'ın selamı, rahmeti, ikram ve inayeti üzerimize olsun. Bayramımız mübarek olsun." ifadelerini kullandı.