25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Abdurrahman Kurt:Türkiye'de bir yüzleşme yaşanıyor, elbette kolay değil

Abdurrahman Kurt, Çözüm sürecini ve İHD’nin raporunu değerlendirdi.

31 Aralık 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Abdurrahman Kurt:Türkiye'de bir yüzleşme yaşanıyor, elbette kolay değil
Doğu Anadolu Akil İnsanlar Heyeti Üyesi Abdurrahman Kurt, Çözüm sürecini ve İHD’nin raporunu değerlendirdi.

D. Anadolu Akil İnsanlar Heyeti Üyesi Abdurrahman Kurt, Söz Bitmeden programında Elif Çakır'ın konuğu oldu.

İşte programdan bazı satır başları:

Bu raporda son bir yılın diye ifade edilen şey son yüzyılın acılarından süzülerek akılla en son ulaştığımız noktanın bize neler getirebileceğinin bir göstergesi. Türkiye Cumhuriyet rejimine geçerken bu rejim halk tarafından oluşturulurken yönetici elit tarafından iki düşmana yönlendirilmiş oldu. Bunlardan birincisi hepimizin bildiği ultra seküler anlayışın bir yansıması olan mütedeyyin bir camia, biri de ulus devlet prizması içerisin ön görülen tep tipleştirme muhatap olan çoğunluğunu Kürtlerden oluşan insanların sistem dışına itilerek asimile edilme bir alanda yaşam zorunluluğu içerisinde geçen bir yüz yıl.

TÜRKİYE'DE BİR YÜZLEŞME YAŞANIYOR, ELBETTE KOLAY DEĞİL

Türkiye’de bir yüzleşme yaşanıyor. ilk defa başarılmış ve ilk defa muktedir olmuş bir iktidarı var Türkiye’nin, yüzyılın bütün acılarından süzülerek ulaşılmış bir hedeftir, bir amaçtır, bir noktadır. Kıymeti şimdi bizim hissettiğimizin çok ötesindedir, bu yarınlarda çok daha net görüşecektir.

İLK DEFA DEVLET KENDİ GERÇEKLİĞİYLE YÜZLEŞEN BİR POLİTİKA İZLEDİ

Bu ülke kendi gerçekleri ile yüzleşmekten yüzyıldır kaçmıştır. Bir Dersim olayından tutun, bir Şeyh Sait olayından tutun, bu olaylarda neler yaşandığına kadar bütün insanlarımızın doğusuna batısına bu ülkeyi can sipherhane korudular, bedellerini gönül hoşluğu içinde savundukları bir ülkeden nasıl iç düşmana dönüştürüldüklerinin hikâyesidir Türkiye’nin bu son yüzyılda yaşadıkları. Gelinen noktaya baktığımızda çözüm süreci ile devlet hobiler ve fobiler üzerinden siyaset yapmak yerine ayakları yere basan kendi gerçekleri ile yüzleşen bu gerçeklik üzerinden siyaset yapan bir sisteme geçti.