Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin Strasbourg'da düzenlenecek genel kurul toplantılarında Türkiye için kritik bir oylama gündemde.
'Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi' başlıklı bir rapor ve karar tasarısı oylanacak.
Taslak kararda Türkiye'nin "siyasi denetime' alınması öneriliyor.
KARAR ÇIKARSA BİR İLK OLACAK
NTV'nin haberine göre, karar çıkarsa, Türkiye, denetim sürecinden çıkarılıp bu sürece sonradan yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi olacak.
Türkiye denetime alınırsa, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi bünyesinde Rusya, Ukrayna, Moldova, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelerin bulunduğu seviyeye alınmış olacak.
Avrupa Konseyi demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti konularında Avrupa genelinde referans olduğundan, çıkan kararın Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından sonuçlar doğurması da gündemde.
Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi bünyesindeki siyasi denetim sürecine 1996 yılında dahil oldu. Gerçekleştirdiği reformlar sayesinde haziran 2004'te bu süreçten çıkarıldı.
Avrupa Komisyonu da 2004'te denetim sürecinden çıkarılan Türkiye'nin 'Kopenhag siyasi kriterlerini müzakerelere başlamak için yeterince karşıladığına' kanaat getirdi ve müzakere sürecine yeşil ışık yaktı.
Küçükcan: AKPM Türk kamuoyunda değerini kaybedecek
Rapora dair AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan'ın kaleme aldığı itiraz bildirisinde ise raporun ve karar tasarısının hatalarla dolu olduğu, Türkiye'ye karşı ayrımcı bir yaklaşımın sergilendiği ve tasarının kabulü halinde AKPM'nin Türk kamuoyu nazarında değerini kaybedeceği vurgulandı.
AKPM'nin Türkiye'nin teröre karşı mücadelesinde yanında olması gerektiğini kaydeden Küçükcan, ülke olarak FETÖ, PKK ve DEAŞ başta olmak üzere sayısız terör örgütüyle mücadele edildiğini ve getirilen uygulamaların bu tehditlere karşı olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Bu açıkça bir siyasi operasyondur
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, oylama ile ilgili dün yaptığı açıklamada, "Bütün bizim bu iş birliği çabalarımıza rağmen bazı maksatlı çevrelerce ülkemize karşı birtakım siyasi girişimlerin yapıldığını da görüyoruz. Bugün ve yarın devam eden müzakerelerde AKPM Genel Kurulunda 'yeniden denetime alınma' konusunun belli çevreler tarafından gündeme getirildiğini görüyoruz. Bu açıkça bir siyasi operasyondur. Ne Türkiye'deki objektif gerçeklerle ne Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile ilişkisinin geçmişine baktığınızda, bunun izah edilebilir, meşrulaştırılabilir, gerekçelendirilebilir hiçbir temeli söz konusu değildir." demişti.




