AK Parti'li Cora'dan İstanbul Sözleşmesi hakkında açıklama

Cora, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, son yıllarda zor bir coğrafyada çetin bir mücadelenin içerisinde bulunduklarını vurgulayarak, bölgede adeta yeniden yüz yıllık planların yapıldığı bir sürecin eşiğinde olunduğunu ifade etti.

Türkiye'ye karşı hiçbir haklı gerekçe olmaksızın düşmanca bir tutum takınıldığını dile getiren Cora, hukukun, kuralların ve ilkelerin, Türkiye söz konusu olduğunda anında değiştirilebildiği bir mekanizmayla da karşı karşıya olduklarını söyledi.

Cora, "Bir taraftan terör örgütü olarak kabul ettikleri yapıyla bir bakıyorsunuz iş birliği içerisinde hareket edilebilmektedir. Yıllarca ittifak halinde hareket ettiğimizi düşündüğümüz ülkelerin, müttefiklik ruhuna aykırı bir şekilde hareket ettiklerini gözlemlemekteyiz. İttifak halinde olduğumuz bir ülkeye karşı ambargo uygulanabilir mi? Düşman unsurlar desteklenebilir mi? Ekonomik yaptırım kararları alınabilir mi? 'Sizi bitireceğiz' diye söylenebilir mi? Yasaklar, kışkırtmalar, engellemeler ile köşeye sıkıştırılır mı? Savunmasız bıraktırılır mı? Uluslararası ilişkiler böyle riyakar, ahmak bir yaklaşımı hiçbir dönem görmemiştir." diye konuştu.

Milli meselelerde, iç siyasette bir ve beraber olunması gerektiğini belirten Cora, "Türkiye düşmanları, dört bir taraftan saldırırken, içeriden temin ettikleri kişiler aracılığıyla da beşinci kol faaliyetlerini yürütmektedirler." değerlendirmesinde bulundu.

HDP'ye karşı açılan kapatma davasının da beşinci kol faaliyetlerinin hukuk tarafından ifşası anlamına geldiğini söyleyen Cora, "Biz bunları görüyor, biliyor ve bu şekilde değerlendiriyoruz. Her siyasi parti gibi HDP ve türevlerinin de 'PKK bir terör örgütüdür' demelerini bekliyoruz. Diyebilmelidir demiyorum, demek zorundadır şeklinde değerlendiriyorum. Bize göre, PKK'nın eylemlerini Meclis kürsüsünden tevil yoluyla savunan ve kınamayan, hatta terör örgütlerine karşı operasyonlarımızı yadırgayan bir tutumla kürsüden bunları ifade edenlerin bizim gözümüzde siyasetçi olarak bir karşılığı yoktur. Bize göre, teröristten daha tehlikelidir." dedi.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede yapılan çalışmaları da anlatan ve Türkiye'nin, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine değinen Cora, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aile içi şiddetle ve kadına karşı şiddetle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin nedeni bu mücadeleden geri adım olarak değerlendirilmemelidir. Sorun, İstanbul Sözleşmesi'ndeki bazı muğlak ifadelerin netleştirilememesiydi. Sorun, İstanbul Sözleşmesi'nde yer alan bazı cinsiyet nitelendirmelerinin toplumumuza dayatılma çabasıdır. Sorun, aile yapısını bozacak bu cinsiyet tanımlamalarının İstanbul Sözleşmesi altında bayraklaştırılmasıdır. Bu niyet, toplumumuz tarafından fark edilmiştir, kaygıyla izlenmiştir. Tehlikeli bir yaklaşım olarak görülmüş ve uzun bir süredir tartışılmıştır. Nihayetinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı verilmiştir. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Bu karar, bizim kadına karşı şiddeti önleme noktasındaki tavizsiz tutumumuzda hiçbir gevşemeye mahal vermeyecektir."