İzmir Balçova'daki bir otelde düzenlenen "Doğu ve Güneydoğu Hemşehri Buluşmaları"nda konuşan Eyyüp Kadir İnan, İzmir'e güç veren kardeşlik sofrasında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Terör örgütü PKK'nın 1984'teki ilk saldırısını anımsatan İnan, "İki askerimizi şehit verdik, dokuz sivil kardeşimiz yaralandı. O kurşunlar sadece insanımıza değil, bu milletin yüreğine saplandı. O günden sonra acı bu toprakların her köşesine yayıldı." ifadesini kullandı.
İnan, bugün o acıların hatırlandığını ancak umuda açılan yeni bir sayfanın konuşulduğunu vurgulayarak, 2002'de milletin emanetini aldıklarında meseleye tek pencereden bakmadıklarını, adalet ve kardeşlik meselesi dediklerini anlattı.
AK Parti hükümetleri döneminde yapılanlara değinen İnan, şunları kaydetti:
"Kürtçe üzerindeki yasakları kaldırdık. TRT Kurdi'yi kurduk, devlet eliyle 24 saat Kürtçe yayın başlattık. Üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri açtık. Gençler kendi dilini öğrensin, kendi kültürünü yaşatsın istedik. Seçimlerde, mitinglerde, düğünlerde Kürtçe konuşmak yasak olmaktan çıktı. Millet kendi dilinde konuşsun, şarkı söylesin, korkmadan yaşasın istedik. Devletin şefkat eli Doğu'ya, Güneydoğu'ya da uzandı. Yollar, hastaneler, okullar, barajlar, fabrikalar yaptık, artık o şehirler kaderine terk edilmiş değil. İzmir'in sokakları gece gündüz nasıl cıvıl cıvılsa bugün Diyarbakır'ın, Mardin'in, Savur'un, Şırnak'ın, Hakkari'nin, Ağrı'nın ve Van'ın sokakları da aynı şekilde cıvıl cıvıl."
Eyyüp Kadir İnan, bu yolda baskılar, tehditler, şantajlar olduğunu ancak geri adım atmadıklarını dile getirerek, kardeşlik ne kadar güçlenirse terörün o kadar zayıflayacağını, haklar ne kadar genişlerse nefretin o kadar biteceğini, bugün cesur adımların meyvesini gördüklerini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurduğunu dile getiren İnan, şöyle devam etti:
"Dünyadaki örneklerine bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesi, bu ülkenin terörle mücadelesinde karanlıktan aydınlığa yürünen yolun mihenk taşı olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli de devlet aklının, milli vakar ve direncin abideleşmiş bir temsilidir. Onun vakur duruşu, soğukkanlılığı ve milletin menfaatini her türlü siyasi hesabın üzerinde tutan bilge tavrı, bu mücadelede sarsılmaz bir istikrar unsuru olmuştur.
Liderlerimizin kararlılığı ve millet davasındaki sadakati sayesinde, Türkiye terörle mücadelesinde tarihinin en büyük başarılarından birini elde etmiştir. Onlarca sabotaj girişimine, kara propagandaya, dışarıdan yürütülen beşinci kol faaliyetlere, sürece kurulan tuzaklara rağmen Türkiye geri adım atmamıştır. Her saldırı, milletimizin birliğini daha da pekiştirmiştir."
- "TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ İNŞA ETMİŞ PARTİYİZ"
İnan, partisinin büyük işlere imza attığını, daha çok büyük hikayeler yazacaklarını anlatarak, "AK Parti'den önce Türkiye'de insanlar 'Aleviyim' diyemezdi. Bir Kürt genci olarak ifade edeyim, 'Kürdüm' diyemezdi. 'Ben dindarım' diyemezdi. Başörtüsüyle üniversitelere girilemezdi. Şimdi hamd olsun, istediği şekilde ırkını, düşüncesini, inancını, fikrini söyleyebilen bir Türkiye var, istediği gibi giyinilebilen, başörtüsüyle vali, akademisyen, milletvekili olunabilen bir Türkiye var. Her alanda 'Bana öteki muamelesi yapamazsın' diyen bir Türkiye var. O nedenle Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'si özgür bir Türkiye'dir, AK Parti'nin Türkiyesi özgür bir Türkiye'dir. Biz, Türkiye'de temel hak ve özgürlükleri inşa etmiş partiyiz." diye konuştu.
AK Parti'li İnan, TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına değinerek, sürecin tüm adımlarının şeffaf şekilde yürütüldüğünü söyledi.
Meclis çatısı altında tüm temsilcilerin söz hakkı olduğunu kaydeden İnan, "Çünkü bu iş siyaset üstü bir iştir, milletin işidir, hep birlikte konuşuyoruz, uzlaşacağız ve çözeceğiz. Sadece Türkiye'deki Kürt kardeşlerimizin değil, Irak'taki, Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin de huzuru bizim meselemizdir. Orada da barış, orada da güven, orada da kardeşlik istiyoruz. Artık yumrukları sıkmanın değil, el uzatmanın zamanı, artık bağırmanın değil, birbirini anlamanın zamanı, kucaklaşacağız ve konuşacağız. Allah'ın izniyle, el ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı'nı birlikte kuracağız." değerlendirmesinde bulundu.
Milletin enerjisinin kavgaya değil kalkınmaya, kaynaklarının silaha değil eğitim, üretim ve geleceğe ayrılacağını belirten İnan, artık çatışmanın değil refahın ve özgürlüğün konuşulacağını aktardı.
İnan milletin iradesinin her şeyin üstünde olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadıklarını, olmayacaklarını kaydetti.
Anlayışlarının, politikalarının, istikametlerinin, çabalarının sadece Türkiye'nin hayrına olduğunu anlatan İnan, "Türkiye'nin hayrına olan her girişimde bizi en önde görürsünüz, Türkiye'nin hayrına olmayan her girişimde de bizi, o girişimin tam karşısında, yine en önde görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz, hiç kimse korkmasın, tedirgin olmasın, endişeye kapılmasın. Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın." dedi.
Eyyüp Kadir İnan, bazı kesimlerin terörün bitiyor olmasından rahatsız olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çünkü rant kapıları kapanıyor, çıkarları zedeleniyor, tezgahları bozuluyor, ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ortalığı bulandırmak için, zihinleri karartmak için yoğun bir gayret içindeler, milletimiz işte bunları görsün. 'Milliyetçiyiz' diyorlar değil mi, "vatanseveriz" diyorlar, terör bitiyor, sevinsenize ama sevinemiyorlar. Niyet okuyarak, hayaller kurarak, komplo teorileri üreterek, korku yayarak, açıkça yalan söyleyerek, milletin sevincini gölgelemeye, yeşeren umutlarını kırmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar terör bitecek göreceksiniz, hepsi işsiz kalacak."
Toplantıya katılan AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İl Başkanı Veysel Şahin de birer konuşma yaptı.




