25 Mayıs 2025 Pazar / 28 Zilkade 1446

Almanya'daki Türkler'e büyük müjde

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Özkan, Almanya'da yaşayan Türkeler'e çifte vatandaşlık müjdesi verdi.

İZMİR (İHA) 4 Haziran 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Almanya'daki Türkler'e büyük müjde
 Yaşar Üniversitesi, Köln Başkonsolosluğu ve DİTİB tarafından düzenlenen Sohbete Geldik başlıklı toplantı Köln’de gerçekleştirildi.  
 
  Türk-Alman Araştırma Eğitim ve İnovasyon Yılı 2014 kapsamında düzenlenen oturumda çifte vatandaşlık uygulamasından çocuk yetiştirmeye kadar Almanya’daki Türklerin yaşadığı yaygın sorunlar ve beklentiler ele alındı.
 
  Almanya’da doğan Türklere 21 yaşından sonra çifte vatandaşlık hakkı tanıyan kanun teklifinin geçen Nisan ayında Almanya Koalisyon Hükümeti tarafından meclise sunulduğunu hatırlatan Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Özkan, “Artık Almanya’da yaşayan gurbetçilerimiz ikilem içinde kalmayacak” dedi.
 
  ASKERLİĞİNİ ALMANYA’DA YAPAMAYAN TÜRKİYE’DE YAPACAK
 
  Çifte vatandaşlık konusunda Almanya’da yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Özkan, Almanya’da yaşayıp askerliğini tamamlamayan Türk vatandaşları için önemli bir uyarıda bulundu. Çifte vatandaşlık konusunda Almanya’da yaşanan son gelişmeleri değerlendiren  Prof.Dr. Işıl Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Federal Almanya Koalisyon Hükümeti’nin yaptığı anlaşmaya uygun olarak hazırlanan çifte vatandaşlığa ilişkin kanun teklifi geçen  Nisan ayında Bakanlar Kurulu’nca Federal Meclis’e sunuldu. Almanya’da doğan ve sekiz yıldır bu ülkede yaşayan veya altı yıl Almanya’da bir okula giden ya da Almanya’da bir okul veya meslek eğitimini bitiren Türk gençleri  reşit olmalarından itibaren 21 yaşına kadar bu vatandaşlıklarından birini seçmek zorunda kalmayacak ve çifte vatandaşlıklarını koruyabilecek. Kanun teklifi sadece Almanya’da doğan gençleri kapsamakla birlikte, Almanya’daki Türk toplumu için olumlu bir gelişme olarak görüldü. Ayrıca Almanya’da okulu bitiren gençlerin burada kaç yıl yaşadığı önemli değil. 21 yaşına gelen gençlerin herhangi bir şey yapmaları gerekmemekte. Şartın yerine getirildiğinin yetkili daire tarafından kararlaştırılması halinde, gençler 21 yaşından sonra Alman vatandaşlıklarını muhafaza edecek. Öte yandan çifte vatandaşlığa sahip Türk erkeklerinin Almanya’da yaptığı askerlik 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na göre Türkiye’de kabul edilmekle birlikte, Almanya 2011 yılından beri zorunlu askerlik hizmeti kaldırdığı için Almanya’da askerlik yapmayan Türk vatandaşlarının bu yükümlülükleri devam edecek.” 
 
  ALMANLAR BAĞIMSIZ TÜRKLER BAĞIMLI
 
  Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap da, Türk ve Alman ailelerin çocuk yetiştirme konusunda gösterdikleri farklılıklara değindi. Geleneksel Türk ve Alman kültürlerini karşılaştıran Jagtap, sözlerine şöyle devam etti: “Alman ailelerinde tipik bağımsız odaklı bir kültür mevcut. Bu bağlamda birey olmak, kendi ayakları üzerinde durabilmek ve kendi kararlarını kendi verebilmek gibi beceri ve özellikler bu kültür için oldukça önemli. Türk ailelerinde  aile bağlarını ve büyüklere saygıyı ön plana çıkaran tipik bağlılık odaklı bir kültür mevcut.” 
 
  YÜKSEKÖĞRENİMDE TÜRKİYE FIRSATLARI
 
  Yaşar Üniversitesi'nden Prof.Dr. Murat Barkan  da, “Gerek Türkiye’ye dönüş sürecinde uyum için gerek Türk üniversitelerinden alınacak güçlü üniversite dereceleri ile Avrupa’ya daha üst düzeyden dönüş için Türkiye’de yükseköğretim, Almanya ve Avrupa’daki Türk gençleri için artık güvenilir ve cazip bir geleceğe yatırım seçeneği haline geldi” dedi.
 
  Yaşar Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayselin Yıldız da, Almanya’daki Türklerin Almanya ve Avrupa’da yükseköğrenim alanında yaşadığı zorlukları dile getirdi. Yurt dışında yaşayan Türk öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelerde eğitim alabilmelerine ilişkin fırsatları gündeme getiren Yıldız, şu bilgileri verdi:
 
  “Günümüzde, Alman üniversitelerinin mevcut kontenjan kapasiteleri yeterli değil. Bu nedenle, potansiyel üniversite adayları gözlerini yurt dışındaki yükseköğretim olanaklarına çevirmiş durumda. Bologna kriterlerine uyum sağlayan Türk yükseköğretim kurumlarının sayısı hızla artıyor. Türk üniversitelerinden alınan diplomaların Avrupa’da geçerlilik alanı hızla genişliyor. Bugün birçok Türk üniversitesi, Avrupa ve dünya üniversiteleri ile rekabet yaşıyor; bu alanda küresel ölçekli başarılara imza atıyor. Artık Türk üniversitelerinin Avrupa ve Dünya üniversitelerinden kalite açısından eksiği kalmadı.”