Davanın ilk duruşması 17 Aralık’ta, 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık E.A. suçlamaları reddetti. Çocukla herhangi bir şekilde temasının olmadığını söyledi. Okulun avukatı da müdahillik talebinde 134 yıllık bir kurum olduklarını belirterek “Hayal ürünü iddialarla müvekkilim ve çalışanları ithamlara maruz bırakıldı. Konuyu araştırdık. Karşı tarafa randevu verdik ancak çocuğun ailesi buluşmaya gelmedi. Kamera kayıtlarını inceledik, sanık ile mağdurenin eşleştiği anı göremedik” ifadesini kullandı. Sanık avukatı da “Oyun oynarken herhangi bir yere çarpmış da olabilir” dedi. Savcılık çocuğun ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirterek sanığın beraatını istedi. Mahkeme de sanığın ‘atılı suçu işlediği sabit olmadığından’ beraat kararı verdi.
AVUKATI İSYAN ETTİ
Ailenin avukatı Zeynep Serim, 'Maalesef mağdurun ifadeleri, sanığı açık teşhisi ve istismarı belgeleyen Adli Tıp Çocuk İnceleme Merkezi Raporuna rağmen mahkeme tarafından beraat kararı verildi! Bu davanın takipçisi olmak bir vatandaşlık görevidir...' açıklamasında bulundu.
Beraat kararına isyan eden serim, 'Bu jet hızla verilmiş bir karar. Mahkemenin bu acelesini anlayamadık. Talep ettiğimiz delillerin mahkeme tarafından toplanarak, maddi gerçeğin ceza hukuku usullerine uygun bir şekilde ortaya çıkarılması gerekirdi. Ayrıca okulun müdahale talebindeki beyanları sanığı müdafaa eder nitelikte. Sanığın avukatı gibi davrandılar.” dedi.
Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da kararı temyiz etmek için başvuru yaptı.